Tacizci Öğretmen Ders Vermeye Devam Ediyor (Bianet)

Küçükçekmece’de bulunan Kadriye Moroğlu Anadolu Lisesi’nde bir öğretmen tarafından kız öğrencilere yönelik gerçekleştirilen taciz olayı, öğrencilerden birinin öğretmenden şikayetçi olması sonucunda açığa çıktı. Önceki yıl öğretmen hakkında disiplin soruşturması yürütülmesine rağmen sadece uyarı cezası verilerek öğretmenliğe devam etmesi sağlandı. Öğrencinin şikayeti üzerine ise öğretmen S.D. hakkında taciz ve tehdit suçlarından dava açıldı. Davanın ilk duruşması 20 Kasım’da Küçükçekmece Adliyesi’nde görülecek.

Bianet’ten Elif Ünal’ın haberine göre bu sene üniversiteye başlayan Eylül, lisedeyken kendisini taciz eden coğrafya öğretmeniyle ilgili okul idaresine yaptığı şikayet ve devamında yürütülen soruşturmadan bir sonuç alamayınca olayı mahkemeye taşıdı.

Tacizci öğretmenin hala aynı lisede öğretmenlik yapmaya devam ettiğini söyleyen Eylül, bu öğretmenin taciz ettiği başka kız öğrenciler de olduğunu ancak birkaçı dışında çoğu öğrencinin hem ailelerinden hem de öğretmenle aynı okulda olmaktan çekindikleri için şikayetçi olmadıklarını belirtti.

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı coğrafya öğretmeni hakkında “çocuğa karşı cinsel taciz” ile “basit tehdit” suçlamaları ile iddianame hazırladı. İlk duruşma 20 Kasım’da Küçükçekmece Adliyesi’nde.

Eylül, ailesiyle savcılığa verdikleri suç duyurusunda “bilgileri dahilinde olmasına rağmen suçu adli makamlara bildirmeyen” okul idaresinden de şikayetçi olduklarını ifade etti. Okul idaresi hakkında ayrı bir soruşturma başlatılması bekleniyor.

“Okulda bu durum herkes tarafından biliniyordu”

Eylül, 17 yaşında, lise üçüncü sınıf öğrencisiyken yaşadığı tacizi şöyle anlattı:

“İlk kez 10. Sınıfta dersime girdi. Sınıftaki öğrencilerle aracı olmam için beni seçtiğini söyleyerek numaramı istedi. Ben hep iyi bir öğrenciydim ve öğretmenlerimle de aram iyiydi. O yüzden sorgulamadan numaramı paylaştım.”

Eylül ilerleyen zamanlarda öğretmenin sınav kağıtlarını bir grup kız öğrenciye okuttuğunu, onlardan belli kız öğrencilerin cevaplarını değiştirmelerini istediğini ve böylece yükselttiğini gözlemlemeye başlayınca, “masum ve öğrencileriyle iyi anlaşan hoca” imajının bozulmaya başladığını söylüyor.

“Özellikle kız öğrencilerin olduğu ortamlarda cinsel içerikli şakalar yaparak kendince bir mizah geliştirmişti mesela. 11. Sınıfta sanırım, benim ondan uzaklaşmaya başladığımı fark etti. Ve ilişki çok enteresan bir hal almaya başladı.”

Öğretmen: Buna hapı vereceksin, sabaha kadar izleyeceksin

Eylül, öğretmenin kız öğrencilere yönelik şahit olduğu davranış ve sözlerini şöyle anlatıyor:

“Biz sınıfta 80 dakikalık blok ders yaparken beni yanına çağırdı ve sıra arkadaşımın kim olduğunu sordu. Bir kız öğrenci o da. İsmini söyledim ve çok rahat bir şekilde bana ‘Buna vereceksin hapı, bir yere götüreceksin sabaha kadar dans edecek ve sen izleyeceksin’ dedi. Ben zaten ilk ciddi kırılmamı burada yaşadım.

“Aynı ders içinde ise başka bir öğrenciye ‘Sigara mı içtin sen?’ diye yaklaşıp boynuna yüzünü gömerek koklamaya çalıştı. Öğrencinin tepkisi üzerine ise geri adım attı.

“Bu olayın ardından da geceleri bana ‘İyi geceler olsun Eylül’üm’ diye mesaj atmaya başladı. Bir erkek arkadaşımla bizi evinde birlikte içki içmeye çağırdı.

“Bir yandan saygısızlık yapmaktan korkuyordum bir yandan da hala aynı okuldayım onun korkusu vardı. Dört kredilik dersimin öğretmeni ne yapacağım hiçbir fikrim yoktu” diyen Eylül durumu ailesine anlatıyor ve okula şikayette bulunmaya karar veriyorlar.

Okul uyarı veriyor, öğretmen derslere girmeye devam ediyor

Eylül ve ailesinin şikayetinin ardından okul idaresi öğretmen hakkında bir soruşturma açtı. Eylül, soruşturma açılınca öğretmenin onu dersten çıkararak şikayetinden vazgeçmesini söylediğini, yoksa ikisinin de üzüleceğini söyleyerek tehdit ettiğini anlattı. 

Eylül “Okul müdürü ise telefon numaramı öğretmene verdiğim için beni suçladı” diyor. Müdür, öğretmenin zihinsel ve bedensel özürlü bir kız çocuğu olduğunu söyleyerek şikayetinden vazgeçmesini istiyor.

Okula gelen müfettiş tarafından Eylül’ün ve benzer durumlar yaşayan öğrencilerin ifadeleri alınıyor. Soruşturmanın ardından okul idaresi, Eylül ve ailesine “Öğretmeni suçlu bulduk ve bir ceza verdik ama size ne olduğunu söyleyemeyiz” diyor.

Ancak öğrencileri taciz eden bu öğretmenin derslere girmeye devam ediyor. Eylül, dönemin çoğunda raporlu olduğunu ancak şikayetçi olduğu ve suçlu bulunan bu öğretmenin kendi sınıfına coğrafya dersi vermeye devam ettiğini belirtiyor.

Dava sürecinde Eylül ve ailesi, tacizci coğrafya öğretmenine idari soruşturma sonucu uyarıda bulunulduğunu öğreniyor.

Tacizci öğretmenden kıyafet kontrolü

Eylül, tacizci öğretmenin sadece derslere girmekle kalmadığını, okul idaresi tarafından kollandığını, hatta kıyafet kontrolü bile yaptığını anlatıyor:

“Tören yapılırken müdür yardımcılarının yanında, biz okula girerken bizim kılık kıyafetlerimizi düzenleyen insanların arasında duruyor. Ben ilk zamanlar şunu düşündüğümü hatırlıyorum: ‘Ben bu adamdan beni taciz ettiği için şikayetçiyim ve şu anda benim bedenime bakıyor. Ben de buna izin veriyorum, vermek zorundayım.’ Bunun bile önüne geçilmedi.”

“Okulun mahkemeye taşımasını beklemiştim”

“En başta okul idaresinin olayı mahkemeye taşımasını bekledim. 3-4 ay boyunca mahkeme celbi gelecek diye bekledim, bir sene geçti hiçbir gelişme olmadı” diyen Eylül, okul bu yönde bir adım atmayınca ailesiyle Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

Savcılık, öğretmen hakkında “çocuğa karşı cinsel taciz” ve “basit tehdit” suçlamalarıyla iddianame hazırladı.

Öğretmen: 19 yaşında konuşamayan, yürüyemeyen bir kızım var

Hakkında dava açılan coğrafya öğretmeni S.D. ise Kanarya Polis Merkez Amirliği’nde verdiği ifadede kendisinin 25 yıllık bir öğretmen olarak hiç kimseyi taciz etmediğini öğrencilerinin hepsini çocukları olarak gördüğünü söyledi ve suçlamaları reddetti.

Öğretmen S.D. ifadesinde “19 yaşında konuşamayan, yürüyemeyen bir kızım var. Moral için zaman zaman grup içinde öğrencilerim ziyaretime gelmiştir. Bu konuşma da bununla ilgilidir” dedi.

Olayla ilgili değerlendirmede bulunması için bianet’in ulaştığı Kadriye Moroğlu Anadolu Lisesi yetkilileri, devlet memuru oldukları gerekçesiyle bu konuyla ilgili açıklama yapamayacaklarını bildirdiler.