Home / Karışık / Müftü Nikahı Yasası Kabul Edildi: Neler Olacak?

Müftü Nikahı Yasası Kabul Edildi: Neler Olacak?

Müftülere resmi nikah kıyma yetkisi veren yasa TBMM’de kabul edildi. Yasaya göre, isteÄŸe baÄŸlı olarak nikah müftü ya da belediye yetkilisi tarafından kıyılacak. 

Düzenleme, ilk bakışta sadece basit bir evlilik töreninde dinsel bir değişiklik gibi görünse de kadınların yaşamına yansımaları daha derin olacak.

Müftülere nikah yetkisi verilmesi, gündelik yaşamın ve devletin işleyişine dinselleşmesinin ilerlemesi açısından bir gerileme .

 Laik yaÅŸam tarzını seçen kadınların zaten belediye nikahını tercih edeceÄŸi bilindiÄŸine göre, bu uygulama muhafazakar kesimden kadınların yaÅŸamlarına daha çok etki edecek. Çünkü, “ÅŸeriatın kestiÄŸi parmak acımaz” diyen bir toplumsal anlayış, müftünün kurduÄŸu ailenin bozulmasını da aynı kutsallık çerçevesinde reddedilmesinin yaygınlaÅŸmasının önünü açacaktır. Kadınlar için boÅŸanmak toplumsal baskı altında daha da zorlaÅŸacak. 

*Konumu  ailede çocuk, yemek, temizlik ve eÅŸ olma “görevleri”nden ibaret olduÄŸundan aile kurumunun  dinsel yönünün artırılması kadının konumunda ciddi bir gerileme yaratacak çünkü dinde kadının “en kutsal vazifesi” kabul edilen bu iÅŸler, kapitalist toplumun kadına yıktığı iÅŸlerden oluÅŸan duvarların meÅŸrulaÅŸtırılması için ciddi bir hegemonya oluÅŸturuyor.  Üstelik kadın sorununu en keskin yaÅŸayan kadınlar da muhafazakar kesimin içindeki kadınlar olacak. Susmak, katlanmak, sabretmek dışında kadınlara seçenek bırakılmıyor.  BoÅŸanmak fiilen daha da zor hale geliyor. Kaldı ki iktidar cephesinden boÅŸanmanın da dini görevlilerce gerçekleÅŸtirilmesi yönünde çalışmaların baÅŸlayacağının sinyallerini verdi.Toplumdaki iÅŸleyiÅŸin dinsel yasalara dayandırılması çok hızlı biçimde kadınların toplumdaki gerileyen pozisyonunu katmerlendirecektir. Toplumsal muhafazakarlaÅŸmanın kadın sorununu ülkede getirdiÄŸi nokta, bir adım daha ileri taşınıyor.

 Müftülük nikahı ile devlet katında evliliÄŸin modern medeni hukukun dışında, kadının tarihsel kazanımları olan “yasalar önünde eÅŸit irade beyan etme” durumu deÄŸil, İslam’daki geri pozisyonunun esas alınması meÅŸru hale getiriliyor. Üstelik çocuk yaÅŸta ve zorla evlendirmenin “dinen” sakıncalı görülmemesi de müftülük gibi dini otoritelerce yaygın bir istismar iliÅŸkisinin devlet eliyle onaylanması sonucunu doÄŸuracak. 

Bütün bu ilişkilerin sonucunda da kadının gidecek bir kapısı, baskıdan kurtulma yöntemi kalmayacak: kadın cinayetlerinin ve kadına yönelik şiddetin tepe yaptığı ülkede kadın sorunu daha da yakıcı hale gelecek. 

 

Etiketlendi: