"Zorunlu Soygunlar" Belimizi Büküyor!

"Zorunlu Soygunlar" Belimizi Büküyor!

Devletin “zorunlu sigorta” adı altında zorla cebimizden aldığı paranın haddi hesabı yok. Örneğin, Zorunlu Sağlık Sigortası kapsamında yüz binlerce insana milyonlarca lira borç çıkartılıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu, öğrencilerin evlerine bile binlerce liralık borç gönderiyor. Öğrenci olunduğuna dair belge SGK’ya götürüldüğünde bu da yetmiyor; öğrenciler gelir testi yaptırmak için Sosyal Yardımlaşma Kurumu’na gönderiliyor. Bir ay içerisinde Sosyal Yardımlaşma Kurumu’na gitmezse, borcu kabullenmiş sayılıyor. Hani sağlık sistemimiz çok iyi ya, ücretsiz tedavi olabiliyoruz ya (!) devletin cebimizden çaldığını oradan oraya koşturarak geri almaya çalışıyoruz.

Unutmadan şunu da söyleyelim. Zorunlu Sağlık Sigortası asgari ücretliden bile kesiliyor. Asgari ücretli itiraz ederse, itirazı kabul edilmiyor. Gelir testine göre asgari ücretin üçte birinden az maaş alanların Zorunlu Sağlık Sigortası bin bir çileyle geri ödeniyor.

Mesele sadece bu değil. Zorunlu Bireysel Emeklilik, Zorunlu Deprem Sigortası gibi birçok vergiyle emekçilerin beli bükülüyor. İddiaya göre Zorunlu Deprem Sigortası’nı yaptırmayanların elektrikleri kesilecek. İddianın sahibi Hürriyet yazarı Noray Doğan. Yazarın kaynaklarına göre, Zorunlu Doğal Afet Sigortası’nı (DASK) yaptırmayanların poliçeleri otomatik yenilenecek. Poliçenin maddi bedeli elektrik faturasına eklenip konuta gönderilecek. Eğer fatura ödenmezse sigortasız konutun elektriği kesilecek.

Devlet önceden bu “borçların” peşinde bu kadar ısrarlı koşmazdı. Ekonomik kriz öyle derinleşti ki, üçün beşin hesabını yapmak adına “zorunlu” ismiyle cebimizden çalınmak istenenler için tebligat üstüne tebligat geliyor.

Devletin bir başka “gelir kapısı” ise yoklama kaçağı ve bakayalardan kesilen para cezaları. Bugün 3 milyona yoklama kaçağı ve bakayanın (bakaya; askerlik işlemlerini yaptırıp askere gitmeyen kişiye deniyor. Yoklama kaçağı ise askerlik çağı gelmiş olup askerlik işlemlerini yaptırmayan kişiye deniyor) olduğu tahmin ediliyor. 

Askerlik çağına gelen kişinin (eğer tecil süresi dolduysa) önce evine tebligat geliyor. 15 gün içerisinde askerlik şubesine gitmezse söz konusu kişi yoklama kaçağı durumuna düşüyor. Yoklama kaçağı olan birey, kolundan tutup zorla askere götürülmüyor. Fakat GBT sorgulamasında yakalanırsa ya da özel takip başlarsa, bu kişiye uzun vadede 10 bin liraya yakın para cezaları geliyor. Bu cezalar ödenmek zorunda. Çünkü aksi halde devlet icra takibi başlatmakla tehdit ediyor. Düşünün; 3 milyon kişiden elde edilen milyonlarca liralık askerlik rantı… Devlet bu kişileri neden kolundan tutup askere götürsün ki? Yoklama kaçağı demek gelir kapısı demek!

Bu bahsettiklerimiz devede kulak. Her ay TRT payı, zorunlu sağlık hizmetleri, vergiler adı altında soyuluyoruz. Hayat bu kadar pahalıyken bu rant düzeni daha ne kadar sürer?

bolsevik.org

 

KATEGORİLER
ETİKETLER