İspanya: Göstermelik Mahkeme Başladı
İspanya hakimler yüksek divanının yargıladığı “süreç”, hükümet ve rejimin krizinin ortasına düştü. 500 tanığın olduğu dava üç ay boyunca devam edebilir. Sanık sandalyesinde; eski başkan yardımcısı Generalitat Oriol Junqueras, eski belediye meclisi üyeleri Juaqim Form (İçişleri), Jordi Turull (Başkanlık), Raul Romeya (Dış işleri), Dolores Bassa (Çalışma), Josep Rull (Bölge), Meritxell Borrras (Valilik), Carles Mundo (Adalet), ve Santi Vila (Ekonomi), eski meclis başkanı Carme Forcadell, Ominum Cultural başkanı Jordi Cuixart, ve Katalan Ulusal Meclisinin eski lideri Jordi Sanchez var. Mahkeme yalnızca savcılığın 7 ile 25 yıl arası ceza talep ettiği on iki kişiye karşı değil, ayrıca 2017’deki bağımsızlık için yapılan 1-O referandumuna katılan halka karşı.
Savcılığın suçlamaları isyan, ayaklanmaya teşvik ve yolsuzluk iddialarını göstermeyi amaçlarken temel argümanları; şiddet. İkinci günde savcı Javier Zaragoza bağımsızlık yanlılarının şiddet içeren geniş çaplı ve karmaşık suç planları yaptığını söyledi. Kendisine göre bahsettiği şiddet içeren eylemler geleceklerine karar vermek için oy kullanan 2 milyon insanın güvenlik güçlerine karşı kurduğu insan duvarı. Bahsettiği insanlar oy kullanılan okullarda polis saldırısına maruz kalan kişiler. Süreç boyunca şiddetin tek uygulayısı İspanya devletiydi. Ön ifadeler bittikten sonra savunmanın ifadelerinin Perşembe günü başlaması bekleniyor.
Tamamıyla ön yargılı, politik ve intikamcı olan bu dava duyarlı Katalan liderlerine ve vatandaşlarına bir mesaj; “sizin kendi kaderini tayin hakkınızı kabul etmeyeceğiz”. Gerici 1978 Anayasasının dayattığı parlamenter monarşi rejimini savunmak için bir saldırı gerçekleşiyor. Kovuşturma Mariano Rajoy’un rehberliği ve Kral VI. Philip’in onayıyla yargıç Pablo Llarena tarafından hazırlandı. Bu gün, Eyalet Savcısı ve aşırı-sağ örgüt Vox’un da müdahil olduğu kamu davası; Manuel Marchena tarafından yürütülüyor. Geçtiğimiz Pazar, sağcı güçler, politik tutsakların mahkumiyeti ve erken seçim talepleriyle Madrid’te bir miting düzenledi.
Temel demokratik ve politik hakları ihlal eden göstermelik bu dava, çok ciddi teamüllere dayanıyor; Referandumun yasaklanması ve 21-D’de seçilmiş Katalan başkanının atamasının engellenmesi. Ne kadar inkar etseler de, İspanya’da politik tutsaklar ve temsil ettiğini iddia ettiği modern demokrasiyle ilgisi olmayan gerici bir rejim var. Yaşananlar baskı, sansür, demokratik özgürlüklerin kısıtlanması, asılsız terörizm suçlamaları, eylemlerin, liderlerin, öğrencilerin, yerel halkın ve aktivistlerin kriminalize edilmesidir.
Seçim kampanyası boyunca karşı karşıya gelen farklı partiler, mesele Franco’da miras kalan rejimi ve Avrupa Birliği emparyalist bloğu tarafından dayatılan kemer sıkma politikalarını savunurken birlikte saf tutmaktadırlar. Sağ ve sol farklılıklarını kenara bırakarak halkın bastırılmasını ve çoğunluğun sömürüsünü garanti altına almak için bir araya geliyorlar. Bu açıdan bakıldığında solda olduğunu iddia eden politik yapılardan, tutarlı bir şekilde PSOE’yi, Pedro Sanchez’i, rejimin temellerini ve Katalanlara yapılan saldırıları eleştiren kimsenin çıkmaması bir utançtır.
Katalan bağımsızlıkçıların lehine bir yargılamanın olasılığına işaret eden hiçbir emare yok. Ne bu taraflı ve siyasi yargılamaya, ne de Madde 155’in uygulatılmasını isteyen örgütlere hiçbir şekilde güvenilemez. Sadece gözaltılar karşısında devam eden Katalan halkının eylemliliğine güvenebiliriz. Davanın başlangıcından itibaren yol kapatmalar, mitingler ve farklı eylemler Katolanyanın her yerinde artarak çoğalıyor.
Kendisini Cumhuriyetçi, ilerici ve solda gören herkes siyasi tutsakların ve sürgünlerin özgürlüğü ve Katalanların kendi kaderini tayin hakkı için sesini yükseltmelidir. Dava süresince yükselen taleplerin arasında 21 Şubatta gerçekleşecek bir genel grev de var. Bu grev İspanya devleti ve 1978 rejimi karşısında güçlü ve sürekli bir itaatsizliğe dönüştürülmelidir.
Bu sırada, Genel Devlet Bütçesi tartışmaları da tahmin edilebilir sonuçlar doğurdu. Kongre Pedro Sanchez’in bütçe teklifini –hükümete dönemeyecek ve uygulanmayacak- reddetti. Mariano Rajoy’a karşı güvensiz oy kullanılmasına yol açan heterojen örgütler bloğu kendisini tekrar ortaya koymadı ve sadece 84 PSOE milletvekilinden oluşan ölü doğmuş yasama organı, erken seçim yapma ihtimalini yeniden gözden geçirmesine teşvik eden yeni kirli sayfalara maruz kaldı. Pedro Sanchez’in Bakanlar Konsey’ini toplayacağı ve muhtemelen 28 Mayıs’ta (belediye, muhtarlık ve Avrupa seçimleri Mayıs 26’da yapılacak) seçimler için çağrı yapacağı bilgileri sızdırıldı.
1978 rejiminin politik krizi derindir ve gerilemesi devam etmektedir, tıpkı kimsenin oy kullanmadığı ve bir anlamda boşta kalan hükümet krizi gibi. Bu geçici bir kriz değil, on yıllardır devam etmekte ve Francocu diktatörlükten kaynaklanan çözülmemiş problemlere sahiptir. Ortaya çıkan sorunlar, mevcut siyasi düzeni sürdüren taraflar arasından bir cumhurbaşkanı seçerek çözülmeyecektir. Bu nedenle gerekli olan şey şudur: sol, sömürülenlerin, ezilenlerin, gençlerin, öğrencilerin, kadınların, emeklilerin ve geniş kitlelerin demokratik ve sosyal hakları için mücadele etmek adına yeni bir anti-kapitalist siyasi alternatifi uygulayabilmeli. Özgür ve bağımsız bir Kurucu Meclisin çağrılması için, 1978’deki gerici Anayasa ile çözülmemiş olan eldeki sorunları tartışmak ve bu sorunları çözmeye yönelik demokratik olarak karar vermek için büyük bir üniter seferberliğe ihtiyacımız var.
Yazının orjinali için http://anticapitalistasenred.org/en/2019/02/13/espana-ha-comenzado-el-juicio-farsa/