Gezi’nin 4. Yıldönümünde SEP Merkez Komitesi’nin Mesajı: Örgütlü Olursak Kazanırız Ama Olmazsak Yenilgi Kaçınılmaz!

Gezi’nin 4. Yıldönümünde SEP Merkez Komitesi’nin Mesajı: Örgütlü Olursak Kazanırız Ama Olmazsak Yenilgi Kaçınılmaz!

Şanlı Gezi İsyanı’nın üzerinden tam 4 yıl geçti. Bu 4 yılda neler yaşamadık ki? Muazzam bir halk isyanından, darbe girişimine; patlayan bombalar ve yaşanan katliamlardan, Kürt illerindeki şehir savaşlarına; Soma’daki tarihin gördüğü en korkunç işçi katliamından, metal sektörünü kasıp kavuran işçi hareketine; şaibeli ve sopalı referandumdan halen içinde olduğumuz baskı dalgası ve OHAL rejimine… Bunca sarsıntılı tarihsel olayı gelişmiş ülkeler yarım yüzyılda yaşamıyor. Yani tarihin olağanüstü hızlandığı bir dönemden geçiyoruz. Çelişkiler ülkesi Türkiye, hareket halinde ve bir yöne doğru evriliyor. Mesele Gezi isyanına katılan, umutlanan, tehlikeleri ve riskleri göğüsleyen milyonların bu sürece müdahil olup olamayacağıdır. Öyle ya bu milyonlar buharlaşmadı, aksine 16 Nisan Referandum sürecinde görüldüğü üzere 2013’e göre daha da kalabalıklaştık. Ama mesele Gezi’de de görüldüğü gibi örgütlü olmakta bitiyor.      

Şu an AKP’nin zindanlarında bulunan Ahmet Şık’ın ifadesiyle “kötülüğün organize olmuş hali olan AKP rejimi“, gücü eline toplamış halde. Son derece merkezi ve kararlı bir şekilde işçi-emekçi ve kadın düşmanı, zenginden yana, muhafazakar ve otoriter bir tek parti-tek adam rejimini ülkede baki kılmak istiyorlar. Bizlerse dağınık ve örgütsüz durumdayız. Gezi’deki ve 16 Nisan’daki milyonların sesi olacak, tutuklu gazeteciler için, KHK ile işten çıkarılan muhalif kamu emekçileri için, kıdem tazminatını savunmak, iş  ve kadın cinayetlerini durdurmak için ve acil ne kadar gündem varsa onun için gerekirse mahalle mahalle, kapı kapı gezecek bir örgütlenmeye ihtiyacımız var. Aktif çalışmaya, sıkı dayanışmaya, cesarete ve umuda ihtiyacımız var. Bu da sadece ve sadece örgütlülüğün büyümesiyle mümkündür.

Bütün bu çalışmaları örgütlemek için milyonlara ihtiyacımız yok, yüz binlere de yok… Binlere ulaştığımız zaman emin olun AKP ve Saray rejiminden geriye bir şey kalmayacaktır. O yüzden umutsuzluğu kapılmaya hiç gerek yok. Örgütlenmeye ve çalışmaya, cesaretle akılı birleştirmeye ihtiyacımız var. Sosyalist Emekçiler Partisi bunun için var. 

Emekçiler ve gençler şunu kesinlikle aklınızdan çıkarmayınız: 2019 seçimlerine odaklanmak ve umutları buraya bağlamak bizler için büyük bir tuzaktır. CHP’den medet umulmayacağını zaman herkese tekrar ve tekrar göstermiştir. AKP rejiminin her yerinden pislik fışkırmaktadır. Eğer toparlanır ve ilerlersek bu kokuşmuş sistemin sallanması hiç de imkansız değildir. Hayat pahalılığı ve yoksulluk diz boyudur, işçi düşmanlığı had safhadadır… Emek meselelerin mücadelenin merkezine gelmesi durumunda AKP’ye oy veren emekçi kesimler de AKP’den kopacak ve sadece AKP rejimine değil, bütün sömürü sistemine ağır darbeler indirilecektir.  

Bizlerin Türkiye’nin şu anki kötü gidişatına müdahil olma ve sürece yön verme şansımız var. Ama evvela örgütlü olmamız gerekiyor. Unutmayalım;

ÖRGÜTLÜ BİR HALKI HİÇBİR KUVVET YENEMEZ!

KATEGORİLER
ETİKETLER