EŞİTLİK: “Tacizci Polis Görevden Alınsın!”

Geçtiğimiz Cumartesi günü Ankara’da yapılan bir eylem sırasında Ankara Üniversitesi öğrencisi Merve Demirel polis tarafından gözaltına alınırken polisin cinsel tacizine maruz kalmış ve taciz görüntüleri kamuoyuna yansımıştır.

Yıllardır “benim türbanlı bacım” söylemleriyle toplumu kutuplaştırma adına her türlü çirkinliğe, yalana, iftiraya imza atanların polisin açık tacizini savunuyor olmaları artık bizleri şaşırtmıyor.

Son yıllarda kadın cinayetlerinde, taciz ve tecavüz vakalarında büyük bir artış yaşanırken iktidarın attığı adımlar, kadının toplumsal yaşamdaki yerini daha da daraltıyor. Kadın cinayetlerinin hesabı, en son Şule Çet davasında da görüldüğü üzere sorulmuyor ve taciz-tecavüz vakalarının suçluları uyduruk cezalarla yakayı kurtarabiliyor; çoğu zaman cezasız bir şekilde geçiştiriliyor.

Merve Demirel’in maruz kaldığı taciz vakasında da iktidar kendi polisini koruyor; medyadaki kalemşörlerine de bunu gerekçelendirme görevi düşüyor. Ankara Emniyeti taciz vakasının gündeme gelmesinin ardından Demirel’in babasının FETÖ’cü olduğunu açıklaması ise ayrı bir skandal.

Emniyet, tacizci polise soruşturmak ve görevden uzaklaştırmak yerine adeta tacizcilere, tecavüzcülere yol göstermektedir. AKP Milletvekili Özlem Zengin’de “Bu görüntülerde, özensizlik içerisinde bir tavır görüyorum. Bir telaş içerisinde bir kişiyi arabaya yerleştirmeyle alakalı telaşın verdiği bir yanlış hareket var. Keşke orada bir kadın polis olsaydı, onlar müdahil olsalardı” sözleriyle ayrı bir utanca imza atarak tacizci polisi savunma yarışına katıldı.

Onlar,işledikleri bu rezil suçlardan ve bunu savunmaktan hiçbir utanç duymuyor olabilirler. Ancak Merve Demirel’in de ifade ettiği gibi bu utanç sonsuza kadar onlara ait olarak kalacaktır.

Eşitlik olarak çağrımızdır: Merve Demirel’i tacizde bulunan polis görevinden uzaklaştırılsın ve yargılansın. Bu da yetmez. Böylesine açık bir şekilde işlenen bir tacizi savunanlardan da hesap 
sorulmalıdır.