E-Bilet Kalkacak, Başka Yolu Yok! – Çağın Erdinç

Passolig ve E-Bilet’in iptali konusunda kararını açıklayan Anayasa Mahkemesi, kararın gerekçesini duyurdu. Söz ksol-acik-tribun-faaliyetlerini-sonlandirdionusu kararda, elektronik kart ve bilet satışı ile denetimlerin, uygulamanın düzenli ve kurallara uygun olması, her alanda yeknesaklığın sağlanabilmesi durumunda güvenliğin yanında vergisel olarak mali denetimin de daha kolay
yapılabilmesi ile sporda şiddetin önlenmesine katkı sağlanabilmesi gerekçe gösterildi.

Her Şey Gezi’yle Başladı!

Sporda şiddeti önleme kılıfı altında taraftarı fişleyen E-Bilet’in uygulanması ilk olarak Gezi sürecinde gündeme geldi. Zira taraftarların her 34. dakikada Gezi direnişine selam göndermesi, iktidarı açıkça rahatsız ediyordu. 17-25 Aralık sürecinde Kadıköy Şükrü Saraçoğlu Stadyumu’nda taraftarların “hırsız Tayyip Erdoğan” sloganları, iktidar nezdinde bardağı taşıran son damladan önceki damlaydı. Son damla ise hiç beklenmeyecek bir stadyumdan geldi: Kasımpaşa Recep Tayyip Erdoğan Stadyumu’ndan! Beşiktaş o zamanlar, yeni stadyumunun yapımını beklediği için (hâlâ bekliyor) maçlarını Kasımpaşa Recep Tayyip Erdoğan Stadyumu’nda oynuyordu. 17 Aralık fırtınası etkisini sürdürürken Beşiktaş, 21 Aralık 2013’te Elazığspor’u Kasımpaşa’da, Tayyip Erdoğan’ın ismini taşıyan stadyumda ağırladı. Maçın ikinci yarısında hiç beklenmeyen bir şey oldu. Kale arkasındaki taraftarların tamamına yakını, ayakkabılarını çıkartıp “Neyleyim kutumdaki milyon doları, sen şampiyon olmayınca! Bazen sevinç, bazen keder, Beşiktaşlı olmak yeter” tezahuratını hep bir ağızdan söyleyip tezahuratın bitiminde “Her yer rüşvet, her yer yolsuzluk” diye bağırdı!

Sonrası malum! Bu “densizlik” kaldırılamazdı! Hırsızlar çalabilir, ancak bu durum, üstelik Tayyip Erdoğan’ın ismini taşıyan bir stadyumda söylenemezdi! Zaten sonrasında, Beşiktaş taraftarı aynı şeyi 19 Mayıs Stadyumu’nda yaptığında taraftarlara soruşturma açıldı! Ancak yetmezdi! Bu süreçte E-Bilet’in uygulanması gerektiği, bizzat AKP’li muktedirler tarafından ve futbolda AKP’ye yakın kulüp patronlarınca dillendirilmeye başladı. Zira Kasımpaşa’da yaşananlar, “bardağı taşıran son damlaydı!

2013-2014 sezonunun bitmesinden sonra Ağustos ayında apar topar imzalar atıldı. Hatta öncesinde, “pilot uygulama” olarak seçilen stadyumlara girişte E-bilet zorunluluğu getirildi. 2014-2015 sezonunun başında ise Türkiye Süper Ligi’nde mücadele eden takımların maçlarını izlemek için E Bilet zorunluluğu resmen başladı!

Yandaşlara Kazandıran E-Bilet Anlaşması!

E-bilet ihalesi AktifBank’a verildi. Sürecin içerisinde yakından tanıdığımız isimler yer aldı. İmzalar, Berat Albayrak’ın CEO’luğunu yaptığı Çalık Holding’e ait E-Kent Konsorsiyumu ile Netaş arasında atıldı.

Peki, Türkiye Futbol Federasyonu’nun “sahip olmak son derece kolay” dediği E-Bilet’i taraftarlar bu süreçte nasıl alabildi? Daha doğru ifadeyle, “nasıl alamadı?” Maça bilet almak isteyen taraftarlar önce AktifBank’ın anlaştığı PTTBank şubelerine gidip kimlik bilgilerini vermek zorunda bırakıldı. Ardından taraftarlar, gideceği maçların biletlerini kredi kartı veya benzeri yolla e-kartına işletti. Maç günü (E-Bilet zulmüne katlanabilen az sayıda taraftar) turnikeden kartı geçirip okuttu. Aslında iktidar nezdinde bunun meali tam olarak şuydu: “Maçlara gitmeyin! Gidecekseniz son derece zorlu süreçlerden geçip E Bilet çıkartmanız lazım! Üstelik fişleneceksiniz! Siyasi slogan atarsanız, işte böyle zorluklar çıkartıp maçları izlemenize engel oluruz. Üstelik bunu yaparken yandaşlarımıza milyonlarca lira kazandırırız!” Peki bu süreçte taraftarlar ne yaptı? Elbette maçlara gitmemeyi tercih ettiler. (Yazının son bölümünde E Bilet’in tribünleri getirdiği duruma rakamlarla değineceğiz)

E-Bilet konusunda başka iddialar da gündeme geldi. Örneğin  CHP’li Umut Oran, Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç’a, “Passolig uygulamasının arkasında 1,3 milyar dolar kısa vadeli borcu nedeniyle yatırım yapılabilir seviyenin altı basamak altında yer alan bir holdinge bağlı Aktif Bank’a yeni bir müşteri portföyü kazandırarak, bankanın likit akışını güçlendirmek mi bulunmaktadır?” diye sordu. Söylemeye gerek var mı bilmiyoruz ama tatmin edici bir cevap gelmedi. Ancak taraftarlar yeni sezon açıldığında AktifBank’a ve iktidara tatmin edici bir cevap verdi. Nasıl mı? Tribünleri boş bırakarak!

E-Bilet Varsa Taraftar Yok!

E-Bilet’in uygulanmaya başladığı ilk sezon olan 2014-2015’te, AKP’li muktedirlerin öngörüsü, Türkiye’de taraftarların maç izlemekten vazgeçemeyeceği için ne olursa olsun tribünlere gelecekleri yönündeydi (Dilma Rouseff de Brezilya’da aynı yanılgıya düşmüştü) Sezonun açılış maçlarında Türkiye’de her zaman tribünler tıklım tıklım olurdu. Ancak 2014- 2015 sezonunun açılış maçlarında taraftarlar maçlara gelmedi. Sezon boyunca bu durum böyle devam etti. Örneğin 32 bin kişilik Kayseri Kadir Has Stadyumu’nun seyirci ortalaması 2 bin 869’da kaldı. “Kayseri taraftarı zaten maçlara ilgi göstermiyor, bunun E-bilet’le ilgisi yok” diyenler için, gelin, bir önceki sezona bakalım. Yani, E-Bilet’in uygulanmadığı 2012-2013 sezonuna…

E-Bilet’in henüz uygulanmaya başlamadığı 2012-2013 sezonunda Kayseri’nin maçlarını toplamda 269 bin 738 taraftar izledi. Yani ortalama 15 bin 866 taraftar Kayseri Kadir Has’ta takımını destekledi. Tekrar hatırlatalım: E-Bilet geldikten sonra Kayserispor’u ortalama 2 bin 869 kişi izledi! Aradaki fark 10 binden fazla!

E-Bilet’in uygulanmaya ilk başladığı sezon diğer tribünlerin durumu da farklı değildi. Örneğin 19 bin kişilik Ankara 19 Mayıs Stadyumu’nda ortalama 3 bin 147 taraftar maç izledi. 16 bin kişilik Gaziantep Kamil Ocak Stadyumu’nda ise ortalama 3 bin 291 taraftar 2014-2015 sezonunun maçlarını seyretti. “Dört büyük” olarak nitelenen Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor’un maçlarında da benzer bir tablo vardı. 24 bin 169 kapasiteli Trabzon Avni Aker Stadyumu’nda ortalama taraftar sayısı 9 bin 512’de kaldı. Maçlarını 80 bin kişilik Atatürk Olimpiyat Stadyumu’nda oynayan Beşiktaş’ı desteklemeye ise ortalama sadece 12 bin taraftar geldi. 50 bin kişilik Kadıköy Şükrü Saraçoğlu’ndaki ortalama taraftar sayısı 20 binde kaldı. Sözünü ettiğimiz sezonun sonunda şampiyonluk ipini göğüsleyen Galatasaray’da da durum benzerdi. Normal şartlar altında şampiyon takımın tribünleri tıklım tıklım dolarken E Bilet’in uygulanmaya başladığı 2014- 2015 sezonunda 52 bin kişilik Türk Telekom Arena Stadyumu’na ortalama 23 bin taraftar gitti. E Bilet’in uygulanmadığı bir önceki sezonda hem Galatasaray’ın hem de Fenerbahçe’nin ortalama taraftar sayısı 35 bine yakındı. Hem Fenerbahçe hem de Galatasaray, E-Bilet uygulaması yokken taraftar ortalamasında Avrupa’daki önemli kulüplerle yarışıyordu.

Bu Sezon da Tablo Aynı!

Yukarıda belirttiğimiz gibi, E-Bilet’in ilk uygulanmaya başladığı sezon olan  2014-2015 sezonunda taraftarlar maça gitmedi. Hatta E-Bilet’in kaldırılması için çeşitli eylemler yapıldı. Ancak ne hükümet, ne de TFF geri adım attı! Onlar için, hırsızlıklarının, yolsuzluklarının ifşa edilmesindense, gelecekte doğacak sokak hareketlerinin tribünlerde yansıma bulmasındansa, tribünlerin boş kalması daha iyiydi!

Bu sezonunun ortalama taraftar sayılarını açıklamaya gerek yok. Zira tribünlerde neredeyse parmakla sayılacak kadar taraftar var. Sadece ilk hafta verilerini açıklamak genel tabloyu görmek açısından yeterli olacaktır. İlk hafta maçlarını neredeyse her sezon tıklım tıklım tribünlere oynayan Trabzonspor, bu seneki ilk maçında 24 bin kapasiteli Avni Aker Stadyumu’nda sadece 9 bin taraftar önünde Bursaspor’la mücadele etti. 14 bin kapasiteli Sivas Stadyumu’nda Galatasaray maçını sadece 5 bin taraftar izledi. Maçı izleyen Galatasaraylı sayısı ise 800’de kaldı. Böyle devam ederse, bu sezonki taraftar ortalaması geçen sezonun da altına düşecek gibi görünüyor.

ebiletmain

80 bin kişilik Olimpiyat Stadyumu E-Bilet dayatması yüzünden dolmuyor. Beşiktaş, maçlarını neredeyse boş tribünlere oynuyor

Bu noktada, yakın zamandaki çarpıcı bir örneği vurgulamak faydalı olacaktır. Malum, Beşiktaş, maçlarını 80 bin kişilik Olimpiyat Stadyumu’nda oynamaya bu sene de devam ediyor. Beşiktaş bu sene şampiyonluğa koşarken maçlarına ortalama 17 bin taraftar geldi. Son Galatasaray maçında 80 bin kişilik stadyumda sadece 25 bin kişi vardı. Muktedirler bunun nedenini Olimpiyat Stadyumu’nun ulaşım zorluğuna bağlıyorlar. Peki E Bilet’in uygulanmadığı 2013-2014 sezonunda Atatürk Olimpiyat Stadyumu’na ulaşım çok mu kolaydı? O sezon Beşiktaş 28 Eylül 2013’te Galatasaray’la karşılaştı ve taraftar rekoru kırıldı. Stadyumda 80 bin kişi vardı. (O maçta taraftarlar sahaya girmiş, çevik kuvvet taraftarlara müdahale etmişti. Olayları AKP’ye yakın 1453 Kartalları’nın çıkarttığı söylenmişti. Yaşanan olayları AKP’liler E-Bilet’in uygulanmamasına bağlayacak kadar pişkin açıklamalar yaptı)

Taraftarlar Neden E-Bilet Almıyor? E-Bilet’in Ekonomik Sömürü Yönü

Her taraftar Passolig alabilmek için yıllık 15-25 TL bilet başına ise  2 TL vermek zorunda. Normal biletleri zor alan taraftarlar, böyle bir çarkın içerisine neden girmek istesin? Ayrıca eklemek gerekir ki, AktifBank bu çarktan iyi “kazanıyor!” 25 liralık bir kartın 7 lirasını kartları basan Aktif Bank alıyor. E Bilet’in çıkartılması sürecinin zor olduğunu ve taraftarların şeceresini Aktifbank’la paylaşmak zorunda olduğunu zaten söylemiştik.

Anayasa Mahkemesi’nin Kararı Ne Anlama Geliyor?

AYM’nin, E-bilet’in kaldırılması için yapılan başvuruyu reddettiğini girizgâhta söylemiştik. Anayasa Mahkemesi taraftarların başvurusunu reddetti ancak 3. şahısların artık bu konuda söz sahibi olamayacağına da hükmetti. Peki bu karar ne anlama geliyor? Taraftar Hakları Dayanışma Merkezi adına E-Bilet’in iptali için dava açan Avukat Cem Cihan karardan sonra şunları söyledi: “AYM’nin bu kararıyla elektronik bilet uygulaması sürecek ancak kulüplerin bilet satış hakkı Türkiye Futbol Federasyonu tarafından tek bir bankaya pazarlanamayacak. Çünkü AYM, kanunun TFF’nin yetkisini üçüncü kişilere devretme yetkisini iptal etti. Passolig kartını satan Aktifbank, burada üçüncü kişidir. Dolayısıyla elektronik kart sistemi üzerinden e-bilet devam edecek ama Passolig kart iptal oldu. 1 milyon taraftarın mağdur olmaması için bankanın bu sezon için aldığı 29 liralık kart yenileme ücretlerini de iade etmesi gerekiyor. Hem Passolig kartlarının iptali, taraftardan alınan ücretlerin iadesi hem de bankanın elindeki bu kişisel taraftar bilgilerinin imha edilmesi için federasyonu göreve davet ediyoruz”

Sonuç: Kendileri Çalıp Kendileri Oynayacaklar!

AYM Aktifbank’ı devre dışı bırakmış gibi görünse de, geçici süre kağıt biletler devreye sokulmadığı için hâlâ Aktifbank “kazanmaya”, taraftarlar sömürülmeye ve fişlenmeye devam ediyor. Futbol çoktan beri zenginlerin oynayıp yoksulların tribünden izlediği bir oyundu. Artık futbol, zenginlerin oynayıp zenginlerin izlediği oyun olma yolunda emin adımlarla ilerliyor! Süreci tersine çevirebilmek için başlıkta söylediğimizi tekrar vurgulayalım: “E-Bilet kalkacak, başka yolu yok!” 

Not: Passolig ve E-Bilet’in küçük bir ayrımı varPassolig, E-bilet uygulamasının markası olarak ifade ediliyor. Yani, AYM’nin “Passolig’i kaldırdık, E-Bilet’le devam ediyoruz” deme şansı yok. Ya ikisi de kalkacak; ya da ikisi de kalacak!

KATEGORİLER
ETİKETLER