Çocuklarınıza Nasıl “Sosyalizme Hayır” Dedirtirsiniz?- Derya Koca
Çocuklarınıza Nasıl Sosyalizme Hayır Dedirtirsiniz? başlığı bize ait değil. ABD’nin en büyük yayın organlarından FOX News’a ait.Küresel bir medya patronu olan Rupert Murdoch tarafından yönetiliyor. FOX News’a bu başlığı attıran ise ABD’de yapılan bir anket araştırması.
ABD’de 18-29 yaş arası gençler arasında yapılan bir anketin sonuçlarına göre; gençlik yüzde 55 oranında sosyalizm fikrine kendisini yakın hissediyor. Kapitalizmden yana cevap verenlerin sayısı 2010 yılında yüzde 68 iken bu rakam geçtiğimiz sekiz yıl içinde yüzde 33 erimiş görünüyor.
Ankete yanıt verenler açısından Marksist bir sosyalist algılayışı olduğunu iddia edemeyiz. Ancak şüpheye hiç yer yok ki artık gençliğin çoğunluğu, kapitalizmle özdeşleşmiş olan yoksulluk, işsizlik, geleceksizlik gibi toplumsal sorunların var olan gidişatla değişemeyeceğini düşünüyor. Bir zamanların yükselme sloganı olan Amerikan Rüyası sona erdi. Çünkü bu kuşak, acımasız neoliberal dönemin çelişkilerini yaşadı; 2008 krizinin patlak vermesiyle ABD’de binlerce insanın şirketler, bankalar ve emlak sektörü ile el ele verilerek nasıl sokaklara atıldığı gördü. Devasa batık şirketlerin kamu bütçesinden aktarılan milyar dolarlık bütçelerle kurtarıldığına tanık oldu. Aynı ülke son iki yıldır yoğun biçimde öğretmenlerin artık geçinemiyoruz çığlığı ile eyleme geçtiği, greve çıktığı; kamu okullarının kapatılmayla yüze kaldığı, sağlık sisteminin tamamen şirketlere devredildiği bir acımasız kapitalist modelden mustarip. Bu model neo-liberalizmdi. 2008 krizi sonrası yeni bir model üretilemediği gibi bu çıkmaz Trump’ı iktidara taşıdı. ABD gibi dinamik ülkede bu modelin sorgulamaya açılmaması zaten garip olurdu. Gençlik artık farklı bir dünya arayışının içinde.
Anket rakamlarında “sosyalizmi” yönünde cevap verenlerin oranının bu denli yüksek olmasında Demokrat Parti’nin içinde yer alan ve kendisine “demokratik sosyalist” diyen kanadının etkisi büyük. Bu kanat içinde yer alan isimler aslında liberalizmin sosyal haklar ve toplumsal adalet açısından bir versiyonunu öneriyorlar. Gerçek anlamda sosyalist değiller. Ve Sanders ve Ocasio-Cortez gibi isimler ciddi bir popülerlik kazanıyor. Özellikle Alexandria Ocasio-Cortez’in son birkaç haftadır önlenemeyen bir popülaritesi var. “Yeşil Yeni Anlaşma” (New Deal döneminin Keynesçiliğine atıfla-petrol devi bir ülkede fosil yakıtların tamamen bırakılmasını savunuyor ve tabii petrol dünyasından çok büyük tepki alıyor) , kamusal haklar, insanca yaşam gibi kavramları sık sık kullanıyor. Bernie Sanders ise, hatırlanacak olursa, Trump karşısında Demokrat Parti’nin ABD başkanlığının aday adaylarındandı. Hillary Clinton ile parti içinde yarıştı. Şaibeli bir süreç ile Hillary adaylığa yükseldi. Trump’ın seçilmesinin akabinde yapılan ilk ankette ise, nefret edilen bir figür olan Clinton yerine Sanders aday olsaydı yine de Trump’a oy verip vermeyecekleri soruldu. Sonuç, Sanders’ti. Toplumdaki kriz sonrası çözüm arayışı Trump’ı yükseltmişti ama aslında ABD toplumu top yekun aşırı sağa kaydığı için bu olmamıştı. Aynı değişim fikri soldan geldiği takdirde o da ciddi bir ilgi görecekti. Ki bugünkü anket ve seçim örnekleri bu eğilimin gücünü görünür kılıyor.
Kısaca, ABD’de toplumsal hak gündemi yoksullardan ciddi bir alıcı buluyor. Kapitalizmin tek yol olduğuna dair tartışmasız gibi görünen şeyler, kapitalizmin amiral gemisi olan ABD’de sorgulanabilir hale geliyor.
Fox News’taki yazı ise tam da bundan endişe duyan sağcıların acı çığlığı. Ve ortaya koydukları komünizm hakkında en klişe lafların sıralanmasından başka bir içeriğe sahip değil. Sorunlara cevap üretemedikleri gibi sadece saldırıya geçmekle meşguller: Stalinizmin icraatlarını sosyalizm diye anlatıp bilindik yöntemlerli devşiriyorlar. Marks’ın nasıl bir insanlık düşmanı olduğuna dair klasik burjuva çamurla bezenmiş bir yazı. Ama yeni kuşaklar Soğuk Savaş gerilimleriyle yaşamadığından propaganda etkili olmuyor. Yazı bu nedenle ailelere sesleniyor:”Çocuklarınızı komünizmden nasıl uzak tutarsınız” tavsiyeleri veriyor. En büyük tavsiyesi de çocuklarınıza kamusal hakları değil “hayırseverliği” öğreti. Açık açık, yoksulluk karşısında vicdanları sızlayan, gelecek isteyen gençlerin aklından yoksulluğu ortadan kaldırma fikrini çıkartın ve yerine yardım edilmiş yoksulluğu salık verin diyor. Sosyalizm diyecekseniz “sosyalizm değil” ama Norveç’i Danimarka’yı model aldırın çocuklarınıza çünkü oralar özel mülkiyet üzerine kurulu ülkeler diyor. Bu sağcı manipülasyonun her cümlesine tek tek cevap vermek anlamsız. Vurucu olan nokta şu: Bu yazı, ABD’nin ciddi haber sitelerinden birinde yayınlanıyor. ABD’nin canlı toplumsal dinamikleri ve Trump gibi bir ucubeyi yaratan neoliberal krizi aşamaması bu beyleri kendi düzenlerini savunmak zorunda bırakıyor. Oysa, 20 yıl öncesinde bu yayın organlarında “tarihin ve ideolojilerin sonu” ilan ediliyordu. Şimdi ise yazının son cümleleri ” her yerden sosyalizm propagandası bombardımanı altındayız” uyarısı yapıyor. Fox News bu yazıya benzer bir biçimde Venezuela’daki derin krizi “Venezuela’nın krize girmiş modelini savunan Demokratik Sosyalistler” diyerek başka bir açıl yakalamaya çalışıyorlar. Çünkü Demokratik Sosyalistler ABD’nin Venezuela’ya müdahalesine karşı çıkıyor. Emekçilerin acımasızca ezilmesine karşı sendikal örgütlülüğü savunuyor. Klasik bir sosyal demokrat söylem ama bunlar ABD’nin egemenlerini sinirlendiriyor. Yoğun bir anti propaganda yapılıyor. Sanırsınız Soğuk Savaş’tayız. Bir telaş bir telaş. Cumhuriyetçiler öfkeli.
Kapitalistler modellerine de kitleler üzerindeki etkileme kapasitesine de eskisi gibi güvenmiyor. ABD’nin dinamik politik yaşamı şimdilik devrimci bir unsur içermiyor. Hatta tutarlı bir sosyalist parti bile ortada yok. Yaldızları tozlanan ABD’nin içinde de dışında da kapitalizmin aşk hikayesi acıklı bir güldürüye dönüştü. Bu trajedi sağcı psikopatları yükseltiyor. Ancak tersi bir akıntının var olduğunu da görmek gerek. Ama bu haliyle dahi birkaç kamusal hak vaat eden sosyal demokrat bile daha iyi yaşamak isteyen milyonların sempatisini kazanabiliyor. Dünya geri dönülmez biçimde sağa teslim olmuş değil. Trump’ın varlığına bakıp da önyargılara kapılmayın
İlgili Yazı: