SEP 1 Mayıs Açıklaması: EMEKÇİLERİN İKTİDARI SOSYALİZM YAŞATIR!
Tüm dünyada emekçilerin ve ezilenlerin mücadele günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sene alanları doldurmak mümkün olmayacak. Ama bu bir kayıp olarak umutsuzluk yaratmamalı. Çünkü dünyanın dört bir köşesinde gelecek mücadeleler için emekçilerin sınıf bilincinin keskinleştiği, sosyalizmin yeniden dünyada alternatif olabileceği koşullar olgunlaşıyor.
Covid-19 salgını insanlığın kapitalizm karşısındaki bütün zayıf noktalarını ve sınıf çatışmasının gerçekliğini gözler önüne serdi.
Dünyanın her yerinde ileri kapitalist ülkeler başta olmak üzere ekonomiyi yani sermayeyi kurtarmak için emekçiler virüsün önüne atıldı. Zorunlu olmayan sektörlerde inşaatlarda, madenlerde, fabrikalarda üretim devam ederken, beyaz yakalı emekçiler de evden esnek çalışma koşullarıyla sermayeye kâr sağlamaya devam ediyor.
İşçinin bu düzendeki kıymeti piyasa için ürettiklerinden daha fazlası değil. Gerekirse de piyasanın azgın koşulları ayakta kalsın diye ölen ölsün bile demekten kendini alamayan bir düzen ve kokuşmuşluğunun sınırlarındayız.
Türkiye’de de açıklanan ekonomi kurtarma paketi devletin bütün kaynaklarını patronlara akıtmaktan başka bir şey değil. Emekçiye düşense patronlara verilen ücretsiz izne çıkarma kıyağıyla günde 39,20 TL ayda 1177 TL ile açlığa mahkûm yaşamak.
Sigortasız, güvencesiz çalışan milyonlarca genç, göçmen işçi hiç hesapta bile yok!
İşçiler işyerlerinde hiçbir önlem olmaksızın hastalığın bulaştığı arkadaşlarıyla üretime devam ediyor. İş cinayetleri sürüyor. Patronlar, işçilerin yemek maliyetini sandviç dağıtarak düşürmeyi sağlık önlemi diye yutturmaya çalışıyor.
Tek adam rejimi sistematik bir maske dağıtımını bile yapmaktan aciz, hafta sonları ve resmî tatillerde ilan ettiği sokağa çıkma yasaklarıyla üretimin durmaması, patronlarına zeval gelmemesi için uğraşmakla meşgul!
YÖNETEMİYORLAR
Türkiye’de ve dünyada egemen sınıflar neoliberalizmin çöküşünün salgınla birleşmesiyle ciddi bir yönetme krizi yaşıyor. Emekçilerin ve gençlerin öfkesi sistem karşıtlığı noktasında yoğunlaşırken Türkiye’den çok iyi bildiğimiz olağanüstü yetkilerle batık iktidarlarını kurtarmaya çalışıyorlar.
Her zaman olduğu gibi “Aynı gemideyiz, birlikte başaracağız” yalanlarıyla yapılan milliyetçi propaganda sınıf düşmanlıklarını gizlemeye yetmiyor.
DÜNYAYI YERİNDEN OYNATMAK İÇİN GÜCÜNÜ BİL!
Bugün emekçiler olmasa dünya ayakta kalamazdı. Sağlık emekçileri kendilerinin ve sevdiklerinin hayatları pahasına özveriyle ön cephede salgınla mücadele ediyor. Dünyanın her yerinde yoksullar kendi dayanışma ağlarıyla yaşamak ve yaşatmak için çabalıyor.
Emekçi Arkadaş;
Bir düşünsene bu düzende bile kendi hayatını yok sayarak insanlığın ayakta kalması için mücadele veren emekçiler, bütün bir dünyanın kurtuluşu için iktidarını kurarsa nasıl bir cennet bizi bekliyor olacak.
Düzenin efendileri iğrenç fikirleri ve uygulamalarıyla tarihin çöplüğünde boğulacak. O yüzden gücümüzü bilmek zorundayız. Her şeyi biz üretiyor ve çarkları biz döndürüyoruz.
İşçi sınıfı kendi devrimci öncüsüyle birleşirse planlı bir refah toplumu yaratmak işten bile olmayacak.
Bir avuç yağmacının iktidarına emekçilerin balyozunu indirmenin tam vaktidir. Sermaye düzeni bundan anlar!
PARTİLİ OL, SEP’e KATIL!
Sınıf mücadelesi devrimci parti olmadan başarıya ulaşamaz. Sağdan sola tüm düzen partileri iktidarlarını korumak için ilk feda edeceklerinin biz emekçiler olduğunu gösterdi.
Örgütlü, kararlı ve bugünü açıklayan bir programla sosyalizmin zaferini kitlesel bir güce dönüştürmeliyiz.
Emekçilerin devrimci partisi bugünün taleplerini sosyalizmin en ileri programıyla birleştirerek yeni bir dünyayı kurmak için kaldıracımızdır.
Eşit ve Özgür bir Gelecek için Mücadeleye, SEP’e KATIL!
Yaşasın 1 Mayıs!
