SDH'liler Sınır Nöbetinde: "Biji Berxwedana Kobanê! Yaşasın Kobane Direnişi!"
28 Eylül akşamı yoldaşlarımız, Kobani halkının IŞİD’a karşı direnişine destek amacıyla sınır nöbetinin parçası olmak için Suruç’a doğru yola çıktılar. Devlet baskısı, destek için Suruç’a gien otobüslerin ilerlemesi engellenerek daha yolda kendini gösterdi. Yola çıkanların iradeli davranması sonucunda otobüsler Suruç’a ulaştı.
IŞİD çetelerine karşı direnen YPG güçleri ve Kobane halkıyla dayanışmak için sınır nöbeti tutan halka devlet düzenli olarak saldırıyor. Destek için gelenlerin sınırdaki köylere girmesi, sınıra yaklaşması engellenmeye çalışılıyor.
30 Eylül’de Mürşitpınar sınır kapısında yapılması planlanan miting ise polis ve askerin gaz bombalarıyla yoğun saldırısı nedeniyle gerçekleşemedi. Olay yerinden gelişmeleri takip eden SDH’liler, sınıra yakın köylerde duran ve Kobane’ye destek için gelen halka şiddetli saldırılar yapıldığını aktardı.
IŞİD çetesinin saldırılarının yoğunlaştığı şu günlerde ise TSK tankları sınıra sıfır noktasında namluluları Kobane’ye çevirerek beklemeye devam ediyor. Ara sıra TSK’nın bombardıman yaptığı görülse de bombalamanın kimin üzerine yapıldığı görülemedi. IŞİD’in attığı havan toplarından ikisi sınırda nöbet tutanların yakınına düştü. Ancak meşhur angajman kuralları askıya alınmış olacak ki asker bu saldırıya karşılık vermedi.
Mart ayından bu yana Rojava kantonlarına yönelik (özellikle Kobane) IŞİD saldırılarının en şiddetlisi 17 gündür sürüyor. Bir insanlık dramını da yanı başımızda yaşanıyor; Kobane düşerse daha da ağırı Rojavalıları bekliyor. IŞİD çetesi ellerindeki ağır silahlarla Kobane kentini bombalarken, halk evlerini bırakarak Türkiye sınırına gelmeye devam ediyor. YPG’nin direnişi ise halen devam etmekte. Canlarını pahasına şehri savunacaklarını her fırsatta dile getiren YPG savaşçıları IŞİD’in kullandığı ağır silahlara ve tüm imkansızlıklara rağmen direnişlerini südürüyor. Bugün, Kobane’ye yönelik IŞİD saldırıları (özellikle doğu cephesinde) yoğunlaşmış durumda. Kobane’nin kaderi önümüzdeki birkaç gün içinde belirleneceğe benziyor; PYD Eşbaşkanı Salih Müslim de benzer yönde bir açıklamada bulundu.Kobane kantonu IŞİD tarafından üç taraftan (doğu-batı-güney) kuşatılmış durumda. IŞİD, kendisine arka çıkan Türkiye tarafını (kuzey hattı) da kullanarak tamamen Kobane’yi abluka altına alamaması için Suruç’ta halk sınır nöbeti tutuyor. Böylece Türkiye-IŞİD işbirliğine karşı Kobane’nin kuzey sınırı korunmuş oluyor. Yoldaşlarımız da 29 Eylül’den beri sınır nöbetine destek veriyorlar. Onların aktardıklarını ilerleyen günlerde paylaşmaya devam edeceğiz.
Sınır Nöbetinden Notlar
29 Eylül:
“RPG-7 ve AK-47 silahlarından başka bir silah çeşidi olmayan YPG, Kobane’de sabah saat 10:00’dan beri hâlâ devam eden bir mücadele veriyor. Çatışma ara ara yoğunlaşıp karşılıklı sert bombardımana yerini bırakıyor. Ama IŞİD, elinde olan misket bombaları ve tank gücü sayesinde daha baskın görünüyor. Sınırın öbür ucundan Eğrice köyüne düşen havan topu ve mermi sesleri çok rahat bir şekilde duyuluyor. Köy halkı tedirgin ve polisin hedef gözetmeden yapmış olduğu biber gazı saldırısı nedeniyle sınırdan daha uzak köylere kaçıyor.”
“YPG, bir IŞİD tankını vurdu.”
30 Eylül:
“Selahattin Demirtaş, Suruç’taki BDP ilçe binasına halkla dayanışmaya ve durum değerlenmesi yapmaya geldi.”
“Jandarma, basın da dahil kimseyi Kobane sınırına almıyor. Selehattin Demirtaş görüşmeler için Kobane’ye geçti. İçlerinde Demirtaş, Tuğluk ve Baydemir’in de bulunduğu vekiller halkın Kobane’ye geçebilmesi için valiliğe baskı yapıyor.”
“Suruç ilçesinin Alizer köyündeki gece nöbeti. Işid’in hakim olduğu Kobane’nin sınır köyüne yaklaşık mesafe 500m.”
1 Ekim:
“Kobane merkeze havanlarla yoğun şekilde IŞİD saldırısı var.”“IŞİD hava saldırısıyla vuruldu. Görüntü imkanlardan dolayı pek açık değil.”