SDH’den Açıklama- Suriye’den Elinizi Çekin! EMPERYALİSTLERİN YENİLGİSİ İÇİN MÜCADELEYE

30 Ağustos, 2013

Sürekli Devrim Hareketi (SDH), Suriye’ye ABD öncülüğünde düzenlenecek olan emperyalist saldırıya karşı tüm halkı sokaklara dökülmeye çağırıyor. ABD, ortakları ve maşaları, bir kez daha apaçık yalanlarla bir ülkeye en gelişkin silahlarla saldırmaya hazırlanıyor. Bulaştıkları her ülkede onulmaz yaralar açan emperyalist güçlerin bu savaştan yenilgiyle çıkmaları, bütün dünya halklarının çıkarınadır. Bu yüzden de bütün emekçiler ve gençler, bulundukları her yerde emperyalist savaş karşıtı mücadeleyi yükseltmek durumundadır.

Suriye’de 2.5 yıldır istediğini alamayan, besledikleri ÖSO, El Nusra gibi vahşi çetelerle Esad rejimini deviremeyeceğini anlayan ABD, iç savaş dengelerini değiştirmek için iç savaşa bizzat müdahil olmak zorunda kaldı. Saldırı için gerekli bahaneyi de kimyasal silah kullanımı iddialarından üretiyorlar. Keyfi iddialarını destekleyebilmek için ortaya koyabilecekleri bir kanıt falan da yok. İnsanları aptal yerine koyarak bütün dünyanın bu iddialara inanmalarını bekliyorlar. Oysa 10 yıl önce Irak’ta da aynı yalanlarla emperyalist işgale girişmediler mi? Neticede 1 milyon Iraklı hayatını kaybetti ve Irak hala ağır şekilde kanamaya devam ediyor. Irak bugün paramparça olmuş durumda, etnik ve dinsel çatışmalarla adeta bir cehennem yeri. Peki, Irak’ta kitle imha silahı bulundu mu? Hayır. ABD, Irak’ta, Afganistan’da şimdi de Suriye’de emperyalist çıkarları uğruna milyonlarca insanın kanına girmiştir. Suriye’de durdurulmazsa sıradaki hedefin İran olacağı gün gibi aşikârdır.

Irak’ta kitle imha silahları yalanı, Suriye’de kimyasal silah yalanı…  Yalanlardan gerçeklere dönelim. ABD’nin attığı nükleer etkili bombalar yüzünden bugün Irak’ta bebekler hala sakat doğuyor. Hiroşima ve Nagazaki’ye ya da Vietnam’a gitmeye gerek yok. Bugün Afganistan’da insansız NATO uçaklarından atılan bombalarla ikide bir onlarca sivil öldürülmüyor mu? Sonra da kalkıp pişkin pişkin özür dilemiyorlar mı? Şimdi de Suriye’ye atılacak tahrip gücü yüksek çok sayıda bombayla kitleler halinde masum insanı katletmeyecekler mi? ABD’nin en yakın müttefiki İsrail’in Filistin’de yaptıkları ayrı bir hikâye.

Bizler biliyoruz ki bir cellat ne kadar duygusal olabilirse emperyalist kapitalistlerde ancak o kadar insan sevgisi olur. Onlar için insan hakları, demokrasi ve özgürlük söylemi, emperyalist politikalarını ilerletmek için kullandıkları yalanlardan ibarettir. Hem de yalanların en etkilisi. Bu çok bilinen gerçeğe rağmen Suriye konusunda dünya çapında bir hayli kafa karışıklığı yaşandığını gördük. Bunda en büyük kabahatlerden biri Batı solundadır. Bu süreçte “diktatöre” karşı demokrasicilik oyununa katılan, aslında emperyalist çizginin savunusuna denk gelen bir çeşit solun varlığına tanıklık ettik. Suriye’de yürüyen bir devrimden bahseden, devrimci iddialı oluşumların aslında emperyalist kapitalistlerin planlarına hizmet ettikleri de bir kez daha reddedilemeyecek şekilde ortaya çıktı. “ÖSO ve El Nusra’yı desteklemiyoruz, devrimcileri destekliyoruz türünden” hayal mahsülü demokrasiciliği de aynı şekilde çöpe göndermek gerekiyor. Örnek vermek gerekirse Britanya parlamentosu Suriye’ye saldırı tezkerisini reddetti, çünkü Irak Savaşı sırasında Britanya sosyalistleri çok büyük kitle gösterileri düzenleyerek savaşı durduramasalar da büyük bir toplumsal muhalefet örmeyi başarmışlardı. İşte Irak ve Afganistan Savaşları’na karşı Britanya’da yürütülen savaş karşıtı mücadelenin tesiri, parlamentonun tezkereyi reddetmesini mümkün kılmıştır. Ama aynı başarıyı Suriye konusunda göremedik. Örneğin Fransa’da güçlü bir sol hareket olmasına rağmen Fransız emperyalizminin saldırganlığına karşı ciddi bir hareket göremiyoruz. “Sosyalist” Hollande, Suriye’nin tarihsel olarak Fransız nüfuz bölgesi olmasından hareketle, Sarkozy’yi kesinlikle aratmayarak, Fransız emperyalist geleneğine hiç de şaşırtıcı olmayan bir şekilde sadık kalıyor ve savaşın baş tetikçisi oluyor. Türkiye’de CHP de Suriye’ye yönelik bir savaşı destekliyor ABD’ye ve NATO’ya ne kadar göbekten bağlı olduğunu ortaya koydu. Haziran Direnişi’nin rüzgârını arkasına almaya çalışan CHP’nin gerçek yüzü de böylelikle herkes için ortaya çıkmış olmalıdır.

Bu arada Suriye’nin iç savaş bataklığına çekilmesinde başından beri birinci derecede payı olan AKP hükümeti, Suriye’ye karşı düzenlenecek olan emperyalist saldırganlığı bir fırsat olarak değerlendiriyor. Sonbaharda toplumsal muhalefetin yeniden patlamasından ve yaklaşan ekonomik krizin ayak seslerinden deli gibi korkan AKP hükümeti, Suriye’de akan kandan medet umuyor. İçeride sıkışan despotların çıkışı emperyalist maceralarda araması görülmemiş bir şey değil. Böylelikle içeride toplumsal muhalefet durulacak, dışarıda da emperyalist ortaklardan destek alınacak. Bu sayede de darboğazdan çıkılacak. Evdeki hesap çarşıya uyar mı? Bu sorunun cevabı, en çok da emperyalist savaşa karşı örülecek mücadele tarafından verilecek. T. Erdoğan’ın istediği daha fazla kan ve vahşet. Bu yüzden “sınırlı operasyon yetmez”, türünden açıklamalar yapıyor. Eğe olur da T. Erdoğan dış politikada bir kez daha tokat yerse bu sefer bunun altından kalkamayacaktır. Gezi ile başlayan mücadele dalgası, savaş karşıtı bir hareketi kapsayarak bütün Ortadoğu halkları için çıkış yolunu gösterebilecek durumda. Halkların kardeşliği, eşitlik ve özgürlük için yeni bir kuşak geliyor. Bu dalga, sürekli devrime ulaşmalı ve devleşmelidir. Bunun için de evvela emperyalist savaş sınavından başarıyla çıkmak gerekmektedir.

KATEGORİLER
ETİKETLER