Saray Soytarısı Olmak Kişisel Tercihtir!
Fikret Orman, “Bizi halk takımı diye tanıtıyorlar. Yok öyle bir şey! Türkiye’nin en klas takımı, Saray takımı Beşiktaş’tır” dedi. Eh, maçları sürekli locadan, purolu zenginlerle izlersen, olacağı budur! Beşiktaş’a bir locadan bakmak vardır, bir de “kapalıdan!” Locadan bakarsan saray soytarısı olursun; Beşiktaş’ı da saray takımı olarak nitelendirirsin. Biz Beşiktaş’a “kapalıdan” bakıyoruz. Beşiktaşlıların çoğunun baktığı yerden…
O “kapalıdan”, darbe sürecinde Mahir Çayan pankartı sallandırılmıştır. O kapalıdan Van üşümesin diye Vanlı depremzedeler için atkılar atılmıştır. “Bırakın Hasan keyfine baksın, Hasankeyf sular altında kalmasın” denmiştir. Tüm bunlar olurken saray soytarıları localarında purolarını içiyorlardı!
Baba Hakkıların, Şereflerin, Optik Başkanların Beşiktaş’ını “saray takımı” olarak nitelemek kimsenin haddine değildir! Bu diğer kulüpler için de geçerlidir. Kulüp başkanları zengin localarında viski yudumlarken yoksul taraftarlar stadyuma girebilmek için türlü çileye, polislerin hakaretlerine katlanıyorlar. Bu yüzden, renkler önemini kaybediyor. Onlar var; biz varız! Ezeli rekabeti bir kenara bırakalım demiyoruz. Bunu yapmak zaten mümkün değildir. Fakat kulüp patronlarına karşı renklerin kardeşliğini savunarak kızıl rengi öne çıkartmak gerekir. Nasıl ki Fenerlisi, Galatasaraylısı, Beşiktaşlısı, Karşıyakalısı, Trabzonsporlusu Gezi’de farklı formalarla aynı düşmana karşı direndiyse, tribünde de yapılması gereken budur.
Uzun lâfın kısası, Fikret Orman ve diğer kulüp patronları saray kulu olmayı tercih edebilir. Onurlu ya da onursuz yaşamak insanların tercihidir. Ancak hiç kimse, Beşiktaş’ın halkın takımı olduğu gerçeğini değiştiremez. Nasıl ki Fenerbahçe’yi Galatasaray’ı ve diğer kulüpleri destekleyen zenginler varsa elbette Beşiktaş’ı destekleyen zenginler de olacaktır. Ancak bu durum, kulüplerin kemikleşmiş taraftar topluluklarının emekçiler olduğu gerçeğini değiştirmez. Son olarak: Çarşı’nın uzun süre haykırdığı tezahurat, bugün daha anlamlı: “4 sene oldu, senin süren doldu! Yeter artık Fikret, Beşiktaş’ı terk et!”
bolsevik.org