Meslek Liselerinin Eti de Kemiği de Sermayeye
Milli Eğitim Bakanlığının yayınladığı yeni yazıya göre, meslek liseleri özel sektöre devredilecek. Bu yeni uygulama için Gaziantep pilot il seçildi. Var olan koşullarda öğrenciler zaten çıraklık sistemi ile vakitlerinin çoğunu mesleki eğitim görmek yerine yok denilecek ücretlere çalışarak harcıyorlar ve piyasaya “staj ” ya da “çıraklık” adı altında teslim ediliyorlardı. Bu yeni düzenlemeyle öğrenciler zorunlu eğitim adı altında patron için bedavaya ter dökecek.
Paran Kadar Eğitim
Peki, karardan en çok kimler etkilenecek? Bu duruma birebir maruz kalan ortalama bir öğrencinin sürecini ele alarak fikir sahibi olabiliriz; 8.sınıfı bitiren bir öğrenci puanı yüksekse Anadolu Lisesinde okuyabilir fakat puanı düşükse önünde sadece iki seçenek çıkıyor : Meslek Lisesi ve İmam Hatip Lisesi. Eğitimde başarı seviyesi ortada: ek takviye, kurs dersane olmaksızın bir çocuğun başarılı olmasını imkansız kılacak bir niteliksizlik almış başını gitmiş. Bunlar da emekçi ailelerin başarı adına katlanması gereken bir kambura dönüşmüş. Emekçinin çocuğu yoksulluk ve başarısızlık sarmalına hapsedilmiş. Ailesi tarafından özel okulda okutulabilen az sayıdaki öğrenci bu girdaptan kurtulmanın yanısıra başarılı olma şartı aranmadan iyi bir eğitim alabiliyor.
İşçisin sen işçi kal!
Yani yapılan her özelleştirme ve zamda, sertleşen tüm koşullarda olduğu gibi hükümetin sermayeye kırmızı halı sermesinin bedelini yine yoksul emekçiyle ailesi ödüyor. Yeni düzenlemenin şöyle bir alt mesajı da var : Geleceğin emekçisini küçük yaşlardan itibaren sömürmeye, üstünden kâr elde etmeye imkan tanımak. Yoksulun çocuğu da yoksul kalsın demektir bu. Sabahtan akşama kadar çalışarak tek hayali çocuklarına iyi bir eğitim, iyi bir hayat sunabilmek olan milyonlarca emekçinin emeğini bir çırpıda harcamaktır bu. Ailesinin bin bir zorlukla okula gönderdiği, iyi bir üniversite kazanmak isteyen milyonlarca gencin hayatını para babalarına pazarlıyorlar. Tüm bu uygulamalar sonucu gelinen vaziyette, açık lisede okuyan öğrenci sayısı son beş yılda %65 arttı. Hızla artan ekonomik zorlukların insanları çocuk yaşta okulu bırakıp çalışmaya itmesinin yanında düşük puanlı meslek liselerinde okumaya mecbur kalan öğrenciler, ikinci bir seçenekleri olmadığı için örgün öğretimden çıkıp açık lisede okumaya devam ediyorlar.
Tabloyu önümüze koyduğumuzda durum parlak gözükmüyor. AKP iktidara geldiğinden bu yana en çok el attığı, dolayısıyla da en çok zarar verdiği konulardan biri şüphesiz ki eğitim. Her yıl değişen sınav sistemi, gittikçe içi boşaltılan ve çöpe dönen müfredat, bunlara bağlı olarak sınavlarda her yıl düşen başarı, zorla imam hatiplere gönderilen öğrenciler arasında rekor seviyeye ulaşan devamsızlık, PISA kriterlerinde hızlı gerileme… Eğitimde top yekun düşüş yaşanıyor.
Çocuklara hep öğütlendiği gibi okulda başarılı olmanın hayatı kurtaracağı balonu çoktan elimizde patladı. İlkokulların niteliksizliği ve siyasal islamın vasat nesiller yetiştirmek hedefiyle hareket etmesi neticesinde en temel becerilerde bile sınıfta kalmış bir eğitim sistemi bugün elimize pimi çekilmiş bomba gibi bırakıldı. Ekonominin düşük katmadeğerli ve teknolojiden yoksun gelişimi, büyüme rakamlarının düşmesi, üniversite mezunu yarım milyon genci de içine alan %20’lik genç işsizlik oranı hesaba katıldığında eğitim ve ekonominin krizinin nasıl birlikte yükseldiği de görülecektir.
Eti de kemiği de sermayeye!
Sanayiye, yani doğrudan üretime kalifiye ara eleman yetiştirmek üzere kurulan meslek liseleri ise bugün sadece imam hatip okullarına gitmek istemeyenin mecburen gittiği düşük puanlı ve egemenler için zaten bir kıymeti olmayan yoksul ailelerin çocuklarını eğitiyor. Temel bilimler eğitimlerinin bile neredeyse sıfır çektiği bu liseler zaten varlık amaçlarına hizmet etmek bir yana, Meslek Lisesine giden gencin ömür boyu yoksulluğu garantilediği aşikar.
Ülkedeki tüm lise öğrencilerinin %50’si meslek liselerinde okuyor. Meslek Liselerinden mezun olanların katılacağı bir üretim ortada yoksa burada okuyan milyonlarca gence de daha okul sıralarındayken bedava iş gücü gözüyle bakılıyor.Meslek liselerinde çıraklık, zorunlu eğitim kapsamına alınmış, çıraklı eğitim merkezlerinde eğitim gören öğrencilerin, haftada bir gün genel meslek dersleri alıp, diğer 5 gün ilgili sektörde çalıştırılmasının önü açılmıştı. Bu öğrencilerinin maaşlarının 3’te 2’si devlet, 3’te 1’i özel sektör tarafından karşılanmaktadır. Dolayısıyla özel sektöre devredilecek eğitimde patronlar öğrencileri çıraklık eğitimi adı altında çok ucuza çalıştırmış olacak.
Mesleki ve teknik Anadolu lisesi öğrencilerinin son sınıfta yaptıkları stajlarda da asgari ücretin yüzde 30’u kadar maaş ödenmektedir.Yani, sadece meslek liseleri özel sektöre devredilmiyor, meslek lisesi öğrencilerinin ‘eti senin, kemiği benim’ mantığıyla pazarlanıyor.