HDP Binalarına Bombalı Saldırı: Ne Amaçlanıyor?

HDP’nin Adana ve Mersin il binalarına bombalı saldırı gerçekleştirildi. Patlamaların on dakika arayla gerçekleştirildiği açıklandı. Patlamada toplam dört kişinin yaralandığı da gelen bilgiler arasında.

DHA ve Cihan haber ajansından alınan bilgilere göre Adana’daki saldırı kargo paketinin içerisine gizlenen bombanın patlaması sonucu; Mersin’deki ise dün gönderilen çiçeğin içerisine saklanan bombanın infilak etmesi sonucu gerçekleştirildi.

Seyhan İlçe Başkanı’nın makam odasındaki patlamada ilçe Eşbaşkanı Hüseyin Beyaz, ESP eski il başkanı Sabahattin Pişkinbaş ile İbrahim Yakup yaralandı. Ardından, patlamaya bağlı küçük çaplı bir yangın çıktı. İtfaiyenin müdahalesi ile yangın söndürüldü.

Saldırıların Arkasında Kim Var?

26 Nisan’da bolsevik.org’da yayınladığımız “HDP Bürolarına Saldırı Planlı Mı?” başlıklı yazıda HDP’ye yönelik saldırıların planlı olabileceğini şu cümlelerle anlatmıştık: “… 18 Nisan’da HDP’nin Ankara’daki genel merkez binasına gece geç saatlerde silahlı saldırı düzenlenmiş, ertesi gün Büyük Armutlu’daki MHP seçim bürosu önünden araçla geçen üç genç silahlı saldırıya uğramıştı. Büyük Armutlu’da yaşanan saldırının haricindeki saldırıların tamamının gece geç saatlerde bürolarda kimsenin olmadığı zamanda gerçekleşmesi dikkat çekiyor. Saldırıları gerçekleştirenlerin niyetinin şimdilik “mesaj vermek” olduğu çok açık. Ancak 7 Haziran’a kadar provokasyonların artması ve can kayıplarının yaşanması sürpriz olmaz. HDP’nin barajı geçmesi ihtimali en çok AKP’yi korkutuyor. Yakın geçmişte şimdiki başbakan dönemin dışişleri bakanı Ahmet Davutoğlu’nun katıldığı toplantıda Suriye ile ilgili “bu tarafa iki füze attırırız savaş gerekçesi yaratırız” diyen Hakan Fidan hala MİT Müsteşarı. Puzzle’ın parçalarını birleştirmek için elimizde yeterince bilgi ve belge yok. Elbette saldırılar birkaç faşistin kurgusu da olabilir; fakat saldırıların dozunun giderek artması ve tamamına yakınının gece geç saatlerde gerçekleştirilmesi planlı olabileceğini ortaya koyuyor. Dolayısıyla bu provokasyonların altından AKP’nin piyonu gibi çalışan MİT’in çıkması şaşırtıcı olmaz. Serap Eser’in diri diri yakılması olayının ardında kimlerin olduğunu hatırlayınız. AKP’li muktedirlerin  ‘yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır’ sözünü dikkate almak gerekir!”

Evet, 26 Nisan’da yayınladığımız yazıda, o günkü süreç için saldırıların “şimdilik” mesaj verme niyeti taşıdığını ve 7 Haziran’a kadar provokasyonların dozunun artabileceğini söylemiştik. Ne yazık ki söylediğimiz gibi oldu! HDP’ye yönelik saldırıların en büyüğü bugün gerçekleşti ve saldırıların salt “mesaj verme” niyetinde olmadığı açık bir şekilde görüldü. Zira şimdilik ölenin olmaması kelimenin tam anlamıyla “şans.”

Ancak bundan sonra yaşanabilecek saldırılarda “şans” faktörü devrede olmayabilir. Bilmemiz gerekir ki, AKP’nin tıyneti koltuk sevdası için  tüm ülkeyi ateşe atabilecek, katliam üzerine kurulu tıynettir. HDP’nin baraj altında kalması için yapabileceklerinin sınırının olmadığını Ağrı provokasyonuyla gördük. MİT’in ne kadar sadık bir piyon olduğu ve bu uğurda her türlü katliamı göze alabileceği ise Serap Eser kardeşimizin yakılarak öldürülmesinin arkasından MİT’in çıkmasıyla bir kez daha kanıtlanmış oldu. Bu sebeplerden, önümüzdeki süreçte çok dikkatli olmak gerekiyor.

HDP’yle Dayanışmaya!

Sürekli Devrim Hareketi olarak HDP’nin siyaset yapma özgürlüğünü her alanda savunacağımızı söylemiştik. Bugün bu cümleyi daha gür bir şekilde tekrar ediyor, saldırıya uğrayan HDP’li dostlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.