Emekçiler Krize Karşı Susmuyor: Dünyadan Sınıf Mücadelesi Örnekleri – Ulaş Gediz

Emekçiler Krize Karşı Susmuyor: Dünyadan Sınıf Mücadelesi Örnekleri – Ulaş Gediz

Dünyanın hemen her yerinden protesto, grev ve isyanlar yükselmeye devam ediyor. Pandemi ve savaş sonrasında artan enerji maliyetleri ve gıda fiyatları özellikle geri kalmış ekonomileri çöküşe sürüklerken; gelişmiş kapitalist ülkelerde de yükselen enflasyon emekçileri zorlu yaşam koşullarıyla baş başa bırakıyor. Avrupa’dan Asya’ya Afrika’ya kadar pek çok coğrafya da krizin etkilerinin emekçiler tarafından protesto edildiği örneklerle karşılaşmak mümkün.

Güney Afrika

Son günlerde Güney Afrika’da emekçiler büyük bir greve başladılar. Binlerce kişi başkanlık binasına yürüyerek taleplerini yükseltirken; ülkenin en büyük iki sendikasının çağrısıyla başlayan grevler geniş bir katılıma sahne oldu.

Dünya Bankası verilerine göre dünyada eşitsizliğin en çok görüldüğü ülke olan Güney Afrika’da işçiler dokuz ayrı kentte eyleme geçtiler. Yaşam maliyetlerinin hızlı bir şekilde artışı ve dünyada yaşanan olağanüstü durumların yükünün emekçilerin sırtına bindirilmesi protestoların temel sebeplerini oluşturuyor. 2009’dan bu yana en yüksek enflasyon oranının görüldüğü ve her üç kişiden birinin işsizlikle boğuştuğu ülkede temel talepler ücretlerin arttırılması, akaryakıt fiyatlarına ve faizlere üst sınır getirilmesi, sık yaşanan elektrik kesintilerinin son bulması ve herkese 90 dolarlık temel gelir sağlanması olarak öne çıkıyor.

Eylemlerde bulunan dövizlerdeki talepler ise ücretsiz ve güvenli toplu taşımanın yaygınlaştırılması, elektrik faturalarındaki artışa son verilmesi ve temel besin kaynaklarından alınan vergilerin kaldırılması yönünde. Bununla beraber, şirketlerin krizin yükünden kurtulmak amacıyla pek çok işçiyi işten çıkarmış olması ve geçmişte yapılmış özelleştirmeler de protesto edilen konular arasında bulunuyor.

Yürüyüşün ön saflarında bulunan bir kadının BBC’ye yaptığı açıklama ulusal çaptaki bu grevlerin nedenlerini çok güzel açıklıyor. Yaptığı açıklamada, yaşam maliyetlerinin çok arttığını ve artık hiçbir şeyi karşılayamadıklarını ifade ederken; okul, ulaşım ve kira masraflarının her birinin karşılanamayacak ölçüde artmış olmasından dolayı çok yorulduğunu dile getiriyor.

Bangladeş

Protestoların sürdüğü bir diğer ülke Bangladeş. İşçiler, öğrenciler ve yoksul halk son dönemde artan gıda ve yakıt fiyatlarına karşı sokaklara döküldüler. Sokağa çıkan emekçilerin başlıca talepleri artan enflasyona çare üretilmesi, ücret kesintilerinin ve işten çıkarmaların son bulması yönünde. Hükümet ise protestolara sert bir polis terörüyle karşılık veriyor.

https://twitter.com/WallStreetSilv/status/1562174597361012736?s=20&t=eNbYv_he0i-9HkhEnn1c2A

Sierra Leone

Batı Afrika ülkelerinden Sierra Leone’de ise doktorlar Ağustos ayından itibaren kötü çalışma koşulları ve maaşların ödenmemesi nedeniyle süresiz grev başlatmışlardı. Halkın yoksulluk ve zorlu hayat koşullarına tepki olarak başlattığı meşru protesto gösterileri Çalışma Bakanı Mohammed Orman Bangura tarafından ise “terör eylemi” olarak nitelendi. Dünyanın her yerinde halkın sisteme veya hükümete yönelik haklı tepkilerinin terör eylemi olarak nitelenmesi sürpriz değil. Hükümetin sert müdahalesi sonucunda 21 protestocunun ve 8 polisin hayatını kaybettiği bildiriliyor. Hükümet protestoları durdurmak amacıyla bir süredir internet kesintisi ve sokağa çıkma yasağı gibi uygulamaları yürürlüğe sokuyor.

İngiltere

Yüksek enflasyonun ve hayat pahalılığının emekçileri greve sürüklediği bir başka ülke İngiltere. Ağustos ayının başından beri hem kamu hem de özel sektör işçileri ülke çapında grevlere çıktılar. Haziran ayında yıllık enflasyonun % 9.4’e yükselerek 1982’den beri görülen en yüksek değerine ulaşması ve buna karşılık enflasyonun altında verilen zamlar işçilere grev dışında seçenek bırakmadı. Demiryolu işçilerinden hemşirelere, doktorlardan öğretmenlere, postane işçilerinden avukatlara bütün emekçiler önümüzdeki aylarda grevleri sürdüreceklerini duyurdular.

Önümüzdeki aylarda çok farklı sektörlerde grevlerin yaşanması beklenirken, hükümet işverenlerin grev esnasında günlük işçi alımlarının önünü açmak için yeni bir yasayı Ağustos ayı başında onayladı. Boris Johnson’ın istifasının ardından Muhafazakar Parti liderliğine ve başbakanlığa aday olan Liz Truss ve Rishi Sunak ülkede yükselen grev hareketlerini ve işçi sendikalarını hedef alan açıklamalarda bulunmuşlardı. Her iki isim de greve çıkma koşullarının sıkılaştırılması ve sendikaların basınç altına alınması konusunda hemfikir.

Hollanda

Hollanda’da da Cuma günü demiryolu işçileri 24 saatlik greve gittiler. Sendikalar, 31 Ağustos’a kadar da çeşitli bölgelerde 24 saatlik grevlerin devam edeceğini duyurdular. Grevin başlıca sebebi işçilerin alım gücünün düşmesi ve enflasyonun sürekli olarak artması.

Katar

Dünya Kupası’na birkaç ay kala Katar’dan da protestolar yükseliyor. Dünya Kupası hazırlıkları kapsamında yoğun göçmen işçi emeği kullanan Katar’da şirketlerin 7 aydır işçilere maaşlarını ödemedikleri ortaya çıktı. Göçmen işçilerin maaşlarının ödenmesi talebiyle başlattığı gösterilerde ise birçok işçi gözaltına alınıp sınır dışı edildi. Bangladeş, Hindistan, Mısır, Filipinler gibi çeşitli ülkelerden gelerek Katar’da çalışan işçiler, emeklerinin karşılığını alamadıklarından dolayı protesto düzenledikleri için polisin sert müdahalesi ve sınır dışı edilme tehdidiyle karşılaşıyorlar.