Emekçi Baharı İçin İleri! Yeni Dönem Mücadele İstiyor!

Emekçi Baharı İçin İleri! Yeni Dönem Mücadele İstiyor!

Zamlar

Tam bir senedir hızla yükselişe geçen, zirve noktalarına ulaşan ve hala resmi rakamlarla %20’ler bandında seyreden bir enflasyonla karşı karşıyayız. Emekçileri en çok ilgilendiren gıda enflasyonu ise %29.7 oldu. AKP iktidarı, yerel seçimler öncesinde oy kaybını engellemek üzere pazar üzerinde ciddi bir baskı kurmuştu. Ama seçim sonrası zam yağmuru başladı bile. Üstelik çürük ekonominin frenleri her an boşalabilir. Yüksek enflasyon hayatın bir parçası olurken ücretler reel anlamda hızla eriyor, yani hızla yoksullaşıyoruz. Hele ki pazardaki marketteki gerçek enflasyonun açıklanan resmi rakamların üzerinde olduğunu hesaba katarsak, önümüzdeki uzun aylar boyunca biz emekçileri ciddi bir hayat pahalılığı bekliyor.

İşsizlik

Aralık 2018 verilerine göre ülkedeki işsizlik oranı %13,5. Toplamda 4 milyon 302 bin kişi işsiz. Geniş tanımlı işsizlik rakamları ise daha çarpıcı. İş bulma ümidini kaybedenleri de kapsayan gerçek işsizlik oranı %20,9. Yani toplam 7 milyondan fazla kişi ya işsiz ya da iş bulma ümidini bile kaybetmiş durumda. İşsizlik sorunu gençler arasında çok daha yakıcı. Genç işsizlik oranı %24,5. Yani her 4 gençten 1’i işsiz durumda. Krizin derinleştiği, hayat pahalılığın arttığı bu dönemde milyonlarca insan patronların kâr oranlarına kurban edilerek işinden ediliyor. AKP iktidarının politikaları tarafından desteklenen patronlar, kriz koşullarında milyonlarca işçiyi açlığa mahkûm etmekten çekinmiyor. Üstelik önümüzdeki süreçte işsizliğin tırmanmaya devam edeceği kesin. AKP iktidarında işsizliğin yüksek bir çıtaya yerleştiği, o noktadan aşağı inmediği düşünülürse ekonomik krizin de etkisiyle işsizler ordusunun ne kadar büyüyeceği tahmin edilebilir.

Baskılar

AKP ve Erdoğan, otoriter rejimi adım adım güçlendirdi. Rakiplerini sırayla bertaraf eden AKP için artık kendi iktidarına muhalif olan herkes “terörist” damgasına layık görülüyor. Bunu son yerel seçimlerde net bir şekilde gördük. CHP ve HDP’li vekiller tutuklanıyor, emekçilerin eylem ve grev hakkı engelleniyor, basında tek seslilik için her türlü önlem alınıyor, gençliğin ses çıkarması engelleniyor, muhalif akademisyenler ihraç ediliyor… Demokratik hakların saldırı altında olduğu bu dönemde, emekçilerin örgütlenme ve grev hakları da ellerinden alınmaya çalışılıyor, grevler yasaklanıyor. Hal böyle olunca seçim propaganda sürecinde bile “beka” bahanesi ile Erdoğan ve AKP’nin sefasına engel olan bütün muhalif sesler baskılandı, terörize edildi.

Kadın Cinayetleri ve Çocuk İstismarları

Rejimin çürümüşlüğünün en çarpıcı göstergelerinden biri: kadın cinayetleri ve çocuk istismarı. 2018 yılında 440 kadın cinayeti gerçekleşti. Çocuk istismarlarının sadece mahkemelere yansıyanlarının sayısı bile AKP’li son 10 yılda en az 7 kat arttı. Bu tablo AKP iktidarının eseri. Erdoğan ve iktidarın önde gelen isimleri her fırsatta bu suçların sanıklarını aklıyor, koruyor, kolluyor. Kadın cinayetlerini ve çocuk istismarlarını protesto edenler hedef gösteriliyor. Özgecan Aslan’dan Şule Çet’e, kızına cinsel istismarda bulunan kocasına boşanma davası için katledilen Döndü Şengül’e… Bu suçlara karşı etkin önlemler almak konusunda kılını kıpırdatmayan AKP, bu cinayetlerin, çocuk istismarlarının suç ortağı! Kadın hakları ve çocuk istismarının dışında genel olarak kadın hakları AKP döneminde ciddi oranda baskı altında ve uğruna mücadele edilmeyi bekliyor.

Geleceksizlik

Genç işsizliğin %25 olduğunu söylemiştik. Önlerinde koskoca bir hayat bulunan milyonlarca genç, iş bulamıyor. İş bulanlar, en azgın piyasa koşullarına boyun eğmek zorunda kalıyor. Üniversite mezunu işsizlerin sayısı 1 milyondan fazla. Yıllarca okuyup didiniyorsun, sonuç bir hüsran. Meslek liselerinde “staj” adı altında kölece çalıştırılarak sömürülen öğrenciler, okul parasını çıkarabilmek için çalıştığı inşaattan düşüp ölen üniversiteliler, mezun olduktan sonra iş bulamadığı için intihara sürüklenen gençler… AKP rejimi, kapitalist düzen, emperyalist barbarlık: egemenlerin gemisi her yerinden su alıyor ve 15-24 yaş arasındaki 13 milyon genç için herhangi bir gelecek vaat edemiyor!

Görev Başına!

Böyle yaşanmaz! Patronların kârlarına zeval gelmesin, Erdoğan ve AKP kurmayları sefa sürsün diye tüm bunlara katlanılmaz. Ülkede milyonlarca emekçi ve genç için gittikçe derinleşen bir ekmek ve özgürlük bunalımı mevcut. Erdoğan, tek adam yönetimi kurmuş olsa da her şeye kadir değil. Özellikle büyükşehirlerde emekçiler ve gençler, 31 Mart’ta Erdoğan’a “artık dur” dedi. Ancak yine de sorunlarımız çözülmüş değil. Önümüzdeki dönemde kriz büyüyecek, baskılar artacak. Bu tabloda bizim görevimiz ekmek ve özgürlük taleplerimizi kazanmak için mücadele etmektir. Bir emekçi baharı yaratmak için, emekçiler ve gençler sosyalist bir program etrafında örgütlenmek zorundayız. Haydi, görev başına!