10 Ekim Katliamı’nın ikinci yıl dönümündeyiz. 2015 yılında barışı haykıran binlerce insanın toplandığı Ankara Tren Garı’nda gerçekleÅŸtirilen saldırıda 109 canımızı yitirdik.
AKP iktidarının 7 Haziran sürecinden sonra baÅŸlattığı çatışma ortamının yansımasıydı yaÅŸananlar. “Barış” söylemine tahammülü olmayan AKP, göz göre göre gelen katliama önlem almadı. IŞİD üyeleri Ankara’daki “katliam meydanında” keÅŸif yapıp katliamı gerçekleÅŸtirirken iktidar izlemekle yetindi. Patlamadan sonra izlemekle de yetinmeyip katliama dahil olan AKP, yaralıların bulunduÄŸu alana ambulanstan önce çevik kuvveti gönderdi. Ağır yaralıların bulunduÄŸu alana biber gazları atıldı. İnsanların ciÄŸerleri son nefeslerinde zehirle doldu. Katliamla ilgili ihmaller araÅŸtırılmadı, öngergeler sonuçsuz kaldı. Hatta ihmalleri haber yapan Cumhuriyet ve Evrensel gazetelerine soruÅŸturma açıldı.
Bu yaÅŸananlar 7 Haziran sürecinden sonra baÅŸlayan çatışma ortamında “barış” söylemine tahammülü olmayan AKP’nin dış politika stratejisinden de bağımsız deÄŸildi. Şam’da cuma namazı kılma hayalleriyle güney sınırları “cihatçı otobanına” dönüşürken cihatçılar Adıyaman baÅŸta olmak üzere Türkiye’nin her yerine yayıldı. AKP, bugün “düşman” olduÄŸu Nusra ile o günlerde dosttu. Katliamda iktidarın hiçbir ihmalinin olmadığını (!) varsaysak bile bu dış politikanın eninde sonunda bumerang misali Türkiye’ye katliam taşıyacağı aÅŸikârdı.
AKP bugün 180 derece döndüğü dış politikanın “günahlarını” ödemeden “o gün öyleydi bugün böyle” minvalinde hareket ediyor. Bu dış politikanın sonucu olarak OrtadoÄŸu genelinde yüz binlerce insanın yaÅŸamını yitirdi. Bir o kadarı evini terkmek zorunda kaldı. Bu “günah” öyle kolay çıkmaz!
Katledilen 109 kişinin anılarının mücadelemizde yaşadığını ifade ederken bu söylemi gerçekliğe dönüştürmek için sabır, irade, cesaret ve en önemlisi emek gerekiyor. Bu coğrafyaya barış kolay gelmeyecek bunun bilincindeyiz. Teslim olmadık ve olmayacağız muktedirler de bunu biliyor! Bu coğrafyanın direniş geleneği bitmez!
bolsevik.org











