Başkentgaz’dan ABD’ye Uzanan Bir Soygun Hikayesi – Barış Deniz Kuş

Başkentgaz’dan ABD’ye Uzanan Bir Soygun Hikayesi – Barış Deniz Kuş

AKP Türkiye’sinde yolsuzluk vakalarının ardı arkası kesilmiyor; meselelerin üzeri kazındıkça devlet kurumlarının ve devletle iç içe geçmiş Kızılay gibi kurumların derin bir yolsuzluk bataklığına saplandığı ortaya çıkıyor.

Başkentgaz-Kızılay-Ensar üçgeninde kurulan yolsuzluk üçgeni AKP iktidarında kamu kaynaklarının nasıl yağmalandığını gösteriyor.

Geçtiğimiz günlerde gazeteci Celal Eren Çelik’in yayınladığı belgeyle yandaşların zenginliğine nasıl zenginlik kattığı bir kez daha ispatlanmış oldu.

Belgeye göre Başkentgaz 2017 yılında Kızılay’a 8 milyon dolar bağış yaptı. Bağışın şartlarından birisi ise paranın 7 milyon 925 bin dolarlık kısmının Ensar Vakfı’na aktarılmasıydı. Kızılay ise bağışın sadece 75 bin dolarını alabilecekti.

Başkentgaz’ın Ensar Vakfı’na bağışta Kızılay’ı aracı olarak kullanmasının sebebi de vergiden “kaçınmak”. Yasal olarak Türkiye Kızılay Derneği’ne ve Türkiye Yeşilay Cemiyeti’ne makbuz karşılığı yapılan nakdi bağış ve yardımların tamamı beyan edilen kazançtan (matrahtan) indirilebiliyor.

https://twitter.com/YolTV/status/1222952879994155010?s=19

Belgenin yayınlanmasının ardından bir TV programına katılan Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık spiker Veyis Ateş’in “Başkentgaz’ın yapmış olduğu bu parayla Kızılay’ın Ensar Vakfı’na yurt yapması yasal mıdır?” sorusu üzerine “Tabi yasaldır. Bu bir şartlı bağıştır. Vergi kaçırmak başkadır, vergiden kaçınmak başkadır” yanıtıyla bir anlamda kurumunun vergiden “kaçınmada” paravan olarak kullanıldığını teyit etmişti. Çünkü yardım doğrudan Ensar Vakfı’na yapılmış olsaydı bağışın % 5’lik kısmı vergiden düşülebilecekti. Bu sayede Başkentgaz’ı 2013 yılında yapılan özelleştirmede yok pahasına satın alan Torunlar vergi yükünden kurtarılmış oldu. (Bu satışın hikayesi de AKP’nin kendisine yakın firmalara KİT’leri nasıl peşkeş çektiğinin bir özetidir. Okumak için Torunlar-Kızılay-Ensar: Bir hokus pokus hikâyesi )

Bir diğer ihtimal de Başkentgaz’ın çocuk taciziyle gündeme gelen Ensar Vakfı’na yapacağı doğrudan bir bağışta oluşacak kamuoyu tepkisini engellemek istemesi olabilir.

Ensar Vakfı ise yaptığı açıklamada yapılan bağışla New York Manhattan’da arsa aldığını ve buraya 21 katlı yurt inşa edeceğini açıkladı. Yurdun gerekçesi ise ABD’deki Türk öğrencileri FETÖ’den korumak! Para bu amaçla Ensar’ın Bilal Erdoğan yönetimindeki TÜRGEV’le ortak kurduğu TÜRKEN Vakfı’na aktarıldı. TÜRKEN’in yönetiminde Erdoğan’ın kızı ve Berat Albayrak’ın eşi Esra Albayrak, Bilal Erdoğan’ın Kartal İHL’den arkadaşı ve aynı zamanda Eti Maden’e bağlı Etimine USA’in Genel Müdürü Haluk Gani ve Ensar Vakfı yöneticisi İbrahim Bacacı bulunuyor. Yani bağışlar yabancıya gitmiyor!

Depremin ardından yayınladığımız parti açıklamasında Kızılay’da yöneticilerin sürdüğü saltanatın Türkiye’de AKP eliyle inşa edilen yağmacı düzenin bir aynası olduğunu belirtmiştik. Bu yağmanın başat aktörü olan Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın oğlu Furkan Kınık’ı Genç Kızılay Başkan Yardımcısı olarak atadığı ortaya çıktı. Daha önceki yazılarımızda da Kızılay’da yöneticilerin maaşlarına nasıl fahiş zamlar yapıldığını ve kurumun her türlü rant ağının parçası olarak nasıl AKP’nin çiftliği haline getirildiğini belirtmiştik. Bunların üzerine ortaya çıkan bir diğer yolsuzluk da şöyle: Kızılay, düzmece raporla MÜSİAD’ın hasarlı binasını 110 bin TL’ye kiraladı.

Başkentgaz’dan Kızılay’a, Kızılay’dan Ensar’a, Ensar’dan Erdoğan ailesine ve ahbaplarına… Yeni Türkiye’de bağışlar, kamu kaynakları, vatandaşın vergisi, emekçilerin alınteri işte böyle bir çember içerisinde öğütülüyor!