Bolivya’da Emperyalizm İş Başında; Neler Oluyor? – Gökçe Şentürk

Bolivya’da Emperyalizm İş Başında; Neler Oluyor? – Gökçe Şentürk

Latin Amerika’da Şili, Ekvador ve Haiti’den sonra Bolivya da gündeme düştü. Fakat ne yazık ki bu kez kriz ve kapitalizme karşı kitlesel mücadeleyle değil. Latin Amerika kıtası tarihsel birikimi itibariyle antiemperyalist mücadelenin, toplumsal hareketlerin en güçlü olduğu kıta. ABD’nin hemen altındaki bu bölge emperyalistler ve dünya kapitalizmi için bir tehlike oluşturuyor. Kıta genelinde reformcu devlet başkanları tüm dünyada üne sahip. Bu başkanların bir kısmı yolsuzluklara batmış olsa da neoliberal programı uygulamak konusunda geri durmasalar da ABD’nin kendi politikalarının birebir uygulayıcısı muhafazakar-sağcı hükümetler olmadıkça Latin Amerika’ya düzenli müdahaleler gerçekleşiyor. Böylelikle emperyalist tekeller ve yerli işbirlikçileri kapitalistlere kaynak transferini daha rahat gerçekleştiriyor.
Yakın tarihte Venezuela’da Maduro karşısına sağcı Amerikancı muhalif lider Guaido çıkarılmış, Brezilya’da da İşçi Partisi lideri Lula hapse atılarak faşist Bolsanaro’nun önü açılmıştı. Bugün de Bolivya’ya müdahale ediliyor. 11 milyon nüfuslu Bolivya’da, 20 Ekim’deki seçimleri Devlet Başkanı Morales yüzde 47,8 oyla ilk turda kazanmış, rakibi eski Devlet Başkanı Carlos Mesa ise yüzde 36,51’de kalmıştı.
Ülkedeki yasalara göre, bir adayın devlet başkanı olabilmesi için geçerli oyların yüzde 50’sini alması veya yüzde 40 oy alarak en yakın rakibine yüzde 10 fark atması gerekiyor. Bu oranlara ulaşılamaması durumunda seçimler, en yüksek oy alan iki adayın yarışacağı ikinci tura kalıyor.
Seçimlerin ardından seçimlere hile karıştırıldığını öne süren sağcı muhalefetin iddialarını inceleyen, Amerikan Devletleri Örgütü (OAS), Morales’in kazandığı seçimlerin dijital olarak manipüle edildiğine dair bir rapor hazırladı.

GÖSTERİLERİN ARKASINDA KİM VAR?

Seçimlerin ardından hile iddialarıyla sokakta sağcı muhalefetin organize ettiği gösteriler düzenlenmeye başlandı. OAS’ın raporu yayınlandığı sırada, birçok şehirde özel polis kuvvetleri sağcı muhalefet lehine saf değiştiriyordu. Morales’in sağcı darbe girişimlerine taviz vermesi, emperyalist müdahaleyi daha da cesaretlendirmekten başka işe yaramadı.
Özel timler ağır silahlarla sağcı muhaliflerin içinde yer alırken, Bolivya Genelkurmay’ı La Paz’daki başkanlık binasını koruyan askeri birliği kışlasına çekti. Bu sırada silahlı gruplar Morales’in ve Movimiento al Socialismo (MAS) üyelerinin evlerine saldırıyordu.
Darbenin hedefindeki, Bolivya’nın ilk yerli devlet başkanı Evo Morales, seçimlerin tekrarlanacağını duyurdu. Bunun üzerine Bolivya genelkurmay başkanı, Morales’i istifaya çağırdı.
Gösterilerin arkasındaki La Paz’daki sağcı muhalif Santa Cruz Sivil Komitesi Başkanı, sağcı iş adamı 40 yaşındaki Luis Fernando Camacho var, gerçekleşen operasyonun hangi saiklerle yapıldığını tahmin etmek bu nedenle hiç de zor değil.

SAĞ MUHALEFETİN GÜCÜ ve TABANI VAR MI?

Morales ilk yerli devlet başkanı olarak 16 yıldır Bolivya’yı yönetiyor. Örneklerine daha önce rastladığımız şekilde Bolivya’nın bu 16 yıllık süreç boyunca yoksullar lehine gelir eşitliği ya da yönetimde söz sahibi olduğu bir durum sağlanmadı. Özel mülkiyetin korunduğu, kapitalizmin işleyişine devam ettiği bir çeşit uzlaşma sürecinde reformlar ve bazı kamulaştırmalarla dönemsel iyileştirmeler yaşanıyor. Bu kısmi reformların yarattığı yabancılaşma nedeniyle Morales’e destek veren emek örgütleri son yıllarda Morales’ten uzaklaşmışlardı. Bugünkü darbeyi kolaylaştıran da Morales’in bu radikal kitle desteğini kaybetmesi oldu.

NE YAPMALI?

Bolivya işçi, köylü ve yerli hareketlerinin güçlü olduğu bir ülke. Daha önce pek çok defa madenci direnişleriyle dünyanın gündemine oturdu. Morales ve MAS’ın iktidara gelişi de 2003’teki isyan dalgasının sonucunda mümkün olmuştu. Ülkede radikal mücadele geleneğine sahip Bolivya İşçi Merkezi (COB), “”olayların yatışması” için Morales’in istifasını doğru bulduğunu açıkladı. La Paz ve Cochocamba’aki işçi örgütleri Morales’ten desteklerini çektiklerini daha önce açıklamıştı.
COB’un Morales ile arasına mesafe koyması anlaşılır bir durum, ama olayların yatışması adına darbeye kayıtsız kalmak büyük bir hata olacaktır. Sağcı darbeye ve emperyalizmin müdahalelerine karşı işçilerin, köylülerin ve yerli halkların bir araya gelerek emperyalizmin saldırıları karşısında grevler ve gösterilerle karşı durması gerekiyor. Kapitalistlerin, büyük toprak sahiplerinin mülklerine el konulmadığı sürece daha fazlasına sahip olmak için saldırılar bitmeyecektir. Kaldı ki muhalefet lideri Carlos Mesa destekçilerine Morales ve yardımcısı Linera’nın katılmadığı devlet başkanlığı seçimleri düzenleninceye kadar sokak gösterilerine devam etme çağrısı yaptı.
Latin Amerika’da bir kez daha aynı oyun devreye sokuluyor.  Madenlere, topraklara, fabrikalara ve ulusal çapta stratejik üretim kaynaklarına emekçilerin el koyması bu müdahalelere verilebilecek en kesin çözüm ve en kararlı cevap olacaktır.

KATEGORİLER