Ayotzinapa'nın Kayıpları – Derya Koca

Meksika’da 26 Eylül 2014’te 43 Ayotzinapa‬  (öğretmen okulu) öğrencisinin kaybedilmesinin  üzerinden bir yıl geçti.  Devlet güçlerinin kaybettiği öğrencilerin bu güne kadar yalnızca  birisinin kalıntılarına ulaşılabildi. Ayotzinapa‬‘lı öğrencileri ararken ise  daha önce yine polis tarafından kaçırıldığı ve katledildiği düşünülen 11 öğrencinin cesedine ulaşılmıştı.
Meksika devleti, sosyalist geleneği güçlü olan ve içinden gerilla savaşçıları ile örgüt liderleri çıkaran bir geleneğe sahip olan öğretmen kolejlerini kendisine tehdit olarak görüyor.Meksika’nın ulusal devriminden sonra kurulan  bu okullar, Köy Enstitülerine benzer bir çok yönlü eğitim ile kırsal alanda  eğitimi hedefliyordu. Ancak Kemalist rejim sınıf mücadelesinden uzak olacağı fikri ile “uysal köylülüğü” eğitmek için kurduğu köy enstitülerinden çıkan kuşakta canlanan toplumcu fikirler bir süre sonra okulların “komünizm yuvası” denilerek kapatılmasına  sebep olmuştu. Bırakalım toplumcu niyetleri, bu küçük kıpırdanış bile Kemalist rejimi rahatsız etmeye yetmişti. Köyleri, kentlerdeki sınıf mücadelesinden uzak  tutmak için kurulan bu okullar planlananın dışında sonuçlar doğurunca Hitler özentisi Recep Peker enstitüleri savunan herkesi siyaset sahnesinden silmişti.
Meksika öğretmen okullarının kaderi ise bu kadar kısa sürmedi. Okullar halen ayakta olsa da dönemin rüzgarı ve Meksika mücadele geleneğinin getirisi ile okulların kuruluş amacı “sosyalist” anlayış  olarak ilan edilmişti. Ancak günümüze gelindiğinde okulun müfredatında var olan toplumcu anlayış, kolektif eğitim  geleneğinin piyasa mantığı ile yaşadığı uyumsuzluk yaşamaya başladı.  60’lı yıllardan bu yana radikal gençlik örgütlerinin ve militanlarının çıktığı bu okullar hükümetlerin  pek çok kez hedefi haline gelmesine sebep oldu. Ancak güçlü gelenek devam etmeyi başardı. Yoksul çocuklarının gittiği bu okullar radikalleşmiş gençlik kuşaklarını beslemeye devam ettiği için Ayotzinapa’da 43 genç katledildi. Dünyanın en büyük kaçırma, yok etme ve mafyacılık suçlarının yaşandığı Meksika’da sınıflar arası uçurumun  da varlığı ülkede sık sık benzeri olayların yaşanmasına sebep oluyor.
2013’ten bu yana Devlet Başkanı Enrique Peña Nieto  tarafından özelleştirme yoluyla okulların tasfiyesi gündeme getiriliyorken öğretmen sendikaları ve öğrenci hareketi sert çatışmalarla geçen eylemler sonucu  Mexico City’den sonra taslağa en güçlü şekilde karşı çıkan yer, Ayotzinapa’nın bulunduğu Guerrero eyaletiydi. 43 öğrencinin kaçırıldığı 26 Eylül 2014 gecesi, Ayotzinapa Raúl Isidro Burgos Öğretmen Okulu öğrencileri Iguala kentinde öğretmen alımlarında kır öğretmen okullarına yönelik ayrımcılığı protesto etmişti. Protesto gösterisinden sonra ‘normalista’ların kaçırdıkları otobüslere ve o an şehirde bulunan bir futbol takımının otobüsüne yerel polisin saldırması sonucu 6 kişi hayatını kaybetmişti.

Dün, Meksika’nın ve dünyanın dört bir yanında Ayotzinapa kayıpları için adalet isteyen yüz binler yürüdü.48 saat öncesinde açlık grevlerine başlandı. Meksico City’de gün boyunca sendikalar ve gençlik örgütlerinin destek verdiği etkinlikler ve eylemler devam derken akşam saatlerinde büyük kitleler sokağa çıktı. Üniversite amfilerine kaybedilenlerin isimleri verildi, sokak ve meydanlardaki fıskiyelerin sularına iktidarın elindeki kanı sembolize etmek için kırmızı boya karıştırıldı ve yüz binler akşam saatlerinde sokağa çıktı.
 
Ayotzinopa’nın kayıpları ve Meksika’da katledilenleri saygı ile anıyoruz. Kapitalizmin eli kanlı katillerinden ve iktidarlarından hesap sormak için ;
Yaşasın enternasyonalizm, yaşasın sosyalist dünya devrimi!