Cin Şişeden Çıktı mı?
T.Erdoğan ve hükümetine karşı yıllardan beri biriken enerji artık kabından taşmış durumda. Günlerdir süren Taksim-Gezi parkı eylemlerinde çoğunluğu genç on binlerce insan ölümüne bir kavga içerisinde. “İstanbul İntifadası”nda ve tüm ülkede adeta korku bariyerleri aşıldı. Üstelik eylemler ülkenin bütün şehirlerini sarmış durumda. Urfa’dan Kıbrıs’a, Amasya’dan Konya’ya dek eylemler, kendiliğinden bir şekilde büyük bir enerji kazanıyor. Bugün üç büyük kentte yaşanacak protestolar, eylemlerin farklı bir boyuta sıçraması anlamına gelebilir.
Dünya basını “Türk Baharı”ndan bashediyor. Gerçekten de eylemlerin günlerdir sürmesi, eylemlerin bel kemiğini yeni bir gençlik kuşağının oluşturması ve Mısır’da olduğu gibi ABDci ılımlı İslamcı iktidarın otoriterleşmesine karşı harekete geçilmesi gibi büyük benzerlikler, bu türlü benzetmelere gerçekçilik kazandırıyor. Önümüzdeki saatler ve günlerin gelişmeleri eylemlerin ne kadar derinleşeceğini gösterecektir. Diğer taraftan daha şimdiden AKP iktidarının sarsıldığını söyleyebiliriz. Burjuva medya ya da AKP’ye yakın birçok ismin ucu Tayyip’e giden eleştirel açıklamaları, rüzgar tersine döndüğünde AKP’nin nasıl hızla yalnızlaşacağını gösteriyor. Durumun farkında olan eylemciler de bu durumdan cesaret alıyorlar ve artık kimse gaz bombasından korkmuyor.
Politika Fark Yaratır
AKP emperyalist kapitalist sistemin en azgın uygulayıcısı olarak sokaktan mücadeleyle tasfiye edilmeli. Mezhepçi, emperyalist, şiddetli neoliberal, emekçi düşmanı, otoriter bu gericiliğin tarihin çöp tenekesine gönderilmesi, sadece Türkiyeli emekçilerin değil bütün Ortadoğulu emekçilerin büyük bir zaferi olacaktır. Diğer taraftan gerisinin getirilmesi ve politikleşen yeni kuşağın sosyalist fikirlere kazanılması hayati önemdedir.
Bu noktada politikanın önemine geliyoruz. AKP karşıtı eylemlere ulusalcı tonun verilmesi yönünde büyük bir çaba var. Özellikle İP sahip olduğu medya imkanlarıyla koyu ulusalcı, gerici bir politika sürdürüyor. Bu noktada devrimci Marksistlerin AKP’ye karşı emek merkezli, özgürlükçü, enternasyonalist bir eğilimi zorlamaları, meydanın ulusalcılara bırakılmaması için çok önemli. Bu noktada devrimci Marksist bayrağın örgütlenmesi ve yol alması gerekiyor. Mesele, sadece AKP meselesi olmadığı için mücadeleyi olabildiğince sola çekmek ve bu arada Leninist inşaayı sürdürmemiz gerekir.