Boğaziçi Üniversitesi Emekçileri İle Röportaj – 1

Boğaziçi Üniversitesi Emekçileri İle Röportaj – 1

Boğaziçi Üniversitesi’nde rektörlük emekçilerin servis hakkına yönelik bir saldırı gerçekleştirdi. Servis sayıları azaltıldı, servis güzergahları anlamsız bir şekilde değiştirilerek emekçilerin şartları kötüleştirilmeye çalışıldı. Boğaziçi emekçileri saldırıyı duyar duymaz eyleme geçti. Eğitim-Sen’in çağrısıyla eylemler yapıldı. Bir hafta süren mücadele sonucunda rektörlük geri adım attı ve emekçiler kazandı.

Eylemlerde de aktif bir şekilde yer alan Boğaziçi Üniversitesi Marksist Fikir Topluluğu üyesi yoldaşlarımızın, emekçilerle gerçekleştirdikleri röportajların ilkini yayımlıyoruz.

Servis eylemleri ve sonuçları hakkında düşünceleriniz neler?

Servis ve eylemler için şöyle bir şey söyleyeyim, eylemler güzel başladı ama bence eyleme katılım sayısı personel sayısına göre azdı. Yani, bir o kadar daha insanın gelmesini isterdim. Bence geri adım atmadılar, sadece şimdilik çekilmiş gibi gösterdiler. Yönetim birkaç ay sonra ya da bir sene sonra yine bir şeyler yapabilmek için ya da tamamen kaldırma çalışmalarına devam edebilmek için böyle devam etmek isteyebilirler.

Sonuçta bir kazanım oldu yine de, değil mi?

Evet, bir kazanım oldu, bu da büyük bir başarıdır. Aslında bunu da hafife almamak lazım. Bu da güzel bir başarıydı.

Şimdi, dediniz ya, bu problem tekrar ortaya çıkabilir, servis haklarımıza tekrardan saldırabilirler diye. Peki, bu konudaki çözüm önerileriniz neler?

Çözüm önerisi olarak, personellerin ve öğrencilerin biraz daha çoğalmasından yanayım, sadece bununla alakalı bir şey söyleyebilirim. Ayrıca diğer sendikaların da, ortak bir çözüm olduğu için, onların da destek vermesini talep edebilirim…

Yönetime bakış açınız nasıl? Sendika ve işçilerin, kendilerini ilgilendiren konularda sürecin dışında tutulmasını nasıl karşılıyorsunuz?

Ben yönetimin birçok noktada kendi çıkarlarına göre hareket ettiğini düşünüyorum. Alt tabakayla, emekçilerle fazla ilgilenmiyorlar, hatta alt tabakayı kayda bile almıyorlar. Sadece aldıklarını ve duyduklarını söylüyorlar, yardım edeceklerini söyleyip ortadan kayboluyorlar. Görünürde varlar, ama sözleri yetersiz. Bizi tatmin edecek bir şey olmuyor. Veya sözler bir yana olsa da, uygulamaları hiçbir zaman görmüyoruz. Sadece söz kalıyor, uygulama olmuyor. Bu

Sendikanız hakkındaki düşünceleriniz neler?

Sendikanın başının ve içindeki grupların hiçbir şekilde geri atmayacağı insanlardan oluşmasını temenni ediyorum en başta. Belirli bir şeye kadar söz verip, belirli bir şeye kadar gidip sonra da geri adım attıklarında sıkıntılı bir hal oluyor. Geçmişte böyle şeyler yaşanmıştı. Bundan sonra da o sendika yöneticileri ve sendikaya katılan insanların hiçbir şekilde baskılardan yılmadan, korkmadan, geri adım atmamalarını temenni ediyorum. Yani, en azından insanlara gerçekten değerli olup olmadıklarını hissetmeleri lazım. Mesela daha önceden belirli paralar toplandı, birilerinin aleyhine kullanıldı. Gerçekten sendika için mi kullanılıyor, toplanan bu parayla gerçekten işçiler için bir şey yapılıyor mu, yapılmıyor mu, bunu çok iyi araştırmak, emekçiler sendikayı denetlemek lazım. Sendikada da üyeleri olarak aktif olmak lazım.

 

Bunlara da göz atın!

Boğaziçi Üniversitesi’nde Emekçilerden Servis Eylemi

Marksist Fikir Toplulukları Emekçilerin Yanında

Boğaziçi Üniversitesi Emekçileri Eylemlerine Devam Ediyor

KATEGORİLER
ETİKETLER