Kilis’te Can Alan IŞİD Roketleri: Saldırı mı? “Sehven” mi? – Çağın Erdinç
Kilis’te şehir merkezinde bulunan Eyüp Gökçe Ortaokulu’nun bahçesine düşen roketler sonucu 1 kişi öldü; 3 kişi yaralandı. Kilis Valiliği konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “18.01.2016 tarihinde saat: 09.30 sıralarında Suriye’den geldiği tahmin edilen 3 roket mermisinden 2’sinin boş araziye düştüğü, 1 roket mermisinin ise 4 okulun bulunduğu okullar bölgesindeki Nazlı Ömer Çetin İlkokuluna isabet ettiği anlaşılmıştır. Patlama sonucunda okulda görevli olan 1 bayan hizmetli hayatını kaybetmiş, diğer okuldaki 7’nci sınıfta okuyan bir kız öğrencimiz yaralı olarak Kilis Devlet Hastanesine kaldırılarak ameliyata alınmıştır. Olayda hayatını kaybeden personelimize Allah’tan rahmet ve yaralı öğrencimize acil şifalar dileriz.”
Görüldüğü gibi valiliğin yaptığı açıklamada, olayı gerçekleştiren örgütün adını vermek şöyle dursun, saldırının gerçekleştiği bölge bile muğlak bir şekilde ifade edilerek “Suriye’den geldiği tahmin edilen roket mermileri” deniliyor. Reyhanlı katliamından dakikalar sonra faili “bulup” saldırıyı Esad’a bağlı güçlerin yaptığını söyleyenler, bugünkü saldırının geldiği ülkenin adını bile “yarım ağız” açıklıyorlar!
Türk Silahlı Kuvvetleri’nden yapılan açıklamada ise, Suriye’den geldiği tespit edilen roketlerin çıkış noktasının belirlenerek hedefin misliyle mukabele edilip etkisiz hale getirildiği ve 20 kilometre menzilli Katyuşa türü 3 roketin kaynağının tespit edildikten sonra vurulduğu ifade edildi.
Kim Saldırdı? Neden Saldırdı?
Kilis’in karşısındaki Bab Es Selame sınır kapısı muhaliflerin kontrolünde. Ancak sınır kapısının yaklaşık 4 KM güneyindeki Kafra, El-Bal ve Savran gibi bölgeleri IŞİD elinde tutuyor. Ve bu bölgenin doğusundaki Dudiyan başta olmak üzere birçok bölgede IŞİD ile Türkiye’nin desteklediği muhalifler çatışıyor.
Söz konusu bölgede IŞİD’e yönelik operasyon 10 Ocak 2016’ta başladı. Operasyonun amacı, YPG’den önce Cerablus’u almak. Bunu yandaş medya unsurları ve AKP’li muktedirler de açıkça ifade ediyor. Operasyona katılanlar arasında AKP’nin desteklediği Türkmen tümeni Liva Sultan Murat, Cephe Şamia ve Feylak eş-Şam gibi gruplar bulunuyor. Bunların “ılımlı” olmadığını söylemeye gerek yoktur herhalde.
Kilis’e düşen roket mermilerinin IŞİD mevzilerinden geldiği konusunda görüş birliği var; ancak bu roket mermileri, AKP’nin desteklediği muhalif unsurlara “tepki” ve “uyarı” amaçlı olarak IŞİD tarafından Türkiye’ye bilerek mı atıldı yoksa çatışmalar esnasında IŞİD mevzilerinden ateşlenen roket mermileri hedefini mi şaşırdı? İkisi de olabilir. Pakistan’ın Afganistan’da “ölümüne” desteklediği Taliban, Tehrik-i Taliban Pakistan hareketini kurup sonrasında Pakistan’a kan kusturmamış mıydı? Aylar öncesinden söylemiştik: Suriye Afganistanlaşırken Türkiye Pakistanlaşıyor demiştik. Düşman kardeşler eninde sonunda kavgaya tutuşabilir. Bunda şaşılacak bir şey yok.
İkinci ihtimal de söz konusu olabilir. Çeşitli basın kuruluşlarının ifade ettiği gibi roket mermileri “sehven” yani çatışmalar esnasında hedefini şaşırıp yanlışlıkla düşmüş de olabilir. Önemli olan başlıkta sorduğumuz soruya genel çerçevede yanıt vermek. Yani, saldırıyı yorumlarken AKP’nin Ortadoğu politikalarından soyutlayıp “sehven olmuş olabilir” mi diyeceğiz? Elbette hayır!
Katliamların Sorumlusu İktidarda!
Her ne olursa olsun, bu kan deryası AKP’nin Ortadoğu politikalarının sonucudur. Gönderilen tırlar dolusu mühimmat elbet bir gün bumerang misali Türkiye’yi çok daha kötü vuracaktır. Reyhanlı katliamının sorumlusu AKP iktidarı, bundan sonraki olası katliamların da sorumlusudur.
Son olarak şunu söyleyelim: Bugün Kilis’teki okul bahçesinde çocukları vurdular. Füze Suriye’den geldi. Dün ise, Şırnak’ın Cizre ilçesinde bulunan Şeyh Şeyda Camisi’nin bahçesine düşen hava topu nedeniyle 1 çocuk yaşamını yitirdi. Biri Suriye’den AKP’nin desteklediği selefi çeteler tarafından; diğeri ise bizzat AKP tarafından atılmıştır! Yani ikisinin de dolaylı ya da dolaysız faili bellidir! Bugün çocuklar katledilirken susarsak yarın sesimizi yükseltmeye fırsat bulamayız! Mücadele etmekten başka şansımız yok!