Home / Yazarlar / V. U. Arslan / 2016 Perspektifleri – V.U. Arslan

2016 Perspektifleri – V.U. Arslan

Yeni Anayasa ve RTE’nin BaÅŸkanlık Rüyası: RTE 1 Kasım’da büyük bir zafer elde etse de istediklerinin hepsinTurkey's Prime Minister Tayyip Erdogan arrives at his office in Ankara December 7, 2010. REUTERS/Umit Bektas (TURKEY - Tags: POLITICS)i alamadı. Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi için gerekli milletvekili sayısına sahip deÄŸil. MHP’deki baÅŸkanlık yarışı, bölünme, transfer vb üzerinden RTE’ye kapılar açılmazsa diÄŸer alternatifler iyice zayıf. Kürtlerle yürütülen savaÅŸ HDP ile anlaÅŸmayı imkansız hale getirirken, ÅŸimdilik zayıf bir ihtimal gibi duran erken seçim de ısıtılmaya çalışıyor. RTE’nin sultanlık imajını pekiÅŸtirecek bir savaÅŸ ve zafer öyküsü ise sadece bir rüya olabilir. Kısacası RTE, “de facto” devlet baÅŸkanı gibi hareket etmeye devam edecek gibi görünüyor. Ama Kürtlerle savaÅŸ, Rusya’nın baskısı gibi AKP cenahını kenetleyen unsurlar yumuÅŸarsa AKP içerisinde RTE’nin canını sıkacak çıkışlar olabilir. Numan KurtulmuÅŸ, Bülent Arınç, Ali Babacan gibi isimler zamanla DavudoÄŸlu için cesaret unsuru haline gelebilir. DiÄŸer taraftan AKP rejiminin Türkiye’yi muhafazakârlaÅŸtırma çabaları artacak sürecek.

Kürtlerle SavaÅŸ: 2015 Kürt ulusal davası için zaferlerle dolu bir yıl oldu. Kürtler zaferler için çok bedel ödedi ve halen de ödüyorlar. En büyük atılım, kuzey Suriye’de bir Kürt kuÅŸağının oluÅŸması oldu. Üstelik Suriye’deki durumun bir benzeri, özerkres 2lik talebi çerçevesinde bugün Cizre, Sur, Silopi, Nusaybin gibi ÅŸehirlerde yaÅŸanıyor. AKP, on binlerce özel harekatçı, polis ve askere; tanka, topa, helikoptere raÄŸmen bu ÅŸehirlerin kontrolünü ele geçiremedi. Üstelik diÄŸer bazı Kürt ÅŸehirlerinde de benzer durumlar her an oluÅŸabilir. AKP’nin de geri adım atması olası olmadığından bu savaşın uzayacağı ortada. Ama direniÅŸ ÅŸu gün kırılsa bile direniÅŸin kazandığı AKP’nin bataklığa saplandığı ortadadır. AKP rejimi, bir taraftan da kuzey Suriye’de tamamlanmakta olan Kürt kuÅŸağını kabullenmek zorunda kalacak. Suriye’deki geliÅŸmelere paralel olarak Kürt ÅŸehirlerinde sürmekte olan savaÅŸ ÅŸekillenecek. AKP müzakerelere dönmek istiyor, ama bunun için evvela Kürt ÅŸehirlerindeki kontrolü yeniden saÄŸlamak zorunda. Suriye’yi ise çoktan gözden çıkardılar.

Demokratik Haklar: Kürt ÅŸehirlerinde iç savaÅŸ yaÅŸanırken, Batı’da da demokratik haklar baskı altına alınıyor. DemirtaÅŸ ve bazı öne çıkan HDP’liler üzerinde artan bir ÅŸekilde dokunulmazlıkların kaldırılması ve tutuklama bakısı mevcut. AKP, Türkiye’de çok etkili olan televizyon üzerinde neredeyse mutlak bir kontrol kurmuÅŸ durumda. Yazılı basın da bir kaç muhalif organ dışında denetim altında ve muhalifler de Can Dündar’ın tutuklanmasında olduÄŸu gibi ÅŸiddetle baskılanıyor. Toplantı ve gösteri hakkı, bir yandan polis baskısı diÄŸer yandan IŞİD’in intihar saldırı tehditiyle iyice daraltıldı. Solun etkili olduÄŸu ODTÜ, Hacettepe, Ege gibi üniversiteler yoÄŸun saldırı altında. Sendikalar genel olarak AKP’nin denetimi altındalar; muhalif KESK, DİSK ve Türk İş içerisindeki sendikalar ise tamamen etkisizler. Demokratik hakların baskılandığı bu süreçte tersten bir akıntı da yok deÄŸil. Emekçiler ve gençler içerisinde bütün bu baskılara karşı harekete geçmek isteyen ve geçebilecek durumda olan hatırı sayılır bir azınlık mevcut. Sosyalist hareket dinamik olur, anlamlı çalışmalara imza atarsa bu süreçte büyüyebilir ve etki alanını geniÅŸletebilir. Yapmamız gereken tam olarak budur.

Ekonomik Durum: 2016 emekçiler için daha zor bir yıl olacak. Hayat pahalılığı ve iÅŸsizlik, daha ÅŸimdiden başını kaldırmış durumda. Özellikle enflasyonun çift haneli sayılara ulaÅŸması, TL’nin deÄŸer kaybıyla beraber 1990’lardaki gibi bir dolarizasyon sürecini tetiklemeye aday. Ekonominin yapısal indirdönüşümü, teknolojik atılım, nitelikli iÅŸ ve
üretim için yapılması ÅŸart olan köklü reformlar içinse artık çok geç. Türkiye ekonomisinin artan borçlarını borçla çevirme döngüsü de borçlanmanın daha da pahalı hale geldiÄŸi bir dünya konjonktüründe bir hayli zor. Rusya’nın yürüttüğü ekonomik yaptırımlar, çevre ülkelerdeki ekonomik krizler ve dünya ekonomisinin genel zayıflığı 2016’yı daha çetin bir yıl haline getiriyor. OrtadoÄŸu’daki savaÅŸ ve genelleÅŸen emperyalist gerilim bütün dengeleri sarsıyor. Özetle AKP, ekonomik boyutta bir hayli sıkışacak ve emekçiler direnmedikleri ölçüde faturayı ödemek zorunda kalacaklar. AKP rejimi, kamu emekçilerinin iÅŸ güvenliÄŸini kaldırmak gibi büyük saldırganlıklara soyunmuÅŸken bu durum her zamankinden açık durumda.

Sınıf Mücadelesi: 2015’teki metal fırtına işçi sınıfı açısından uzun yıllar boyunca görülmemiÅŸ bir endüstriyel hareketti. Ne var ki içinde bulunduÄŸumuz tarihsel kesitin bir özgünlüğü olarak kısmi işçi eylemleri politik aktörlerle buluÅŸamadığı ölçüde toplumda yansımasını bulamıyor. Yani emek eksenli siyaset yapan sol-sosyalist parti ve örgütler işçi mücadelelerinin kendisini ifade ettiÄŸi doÄŸal adresler olamadığı sürece işçi eylemleri ülkedeki mevcut atmosfer ve kutuplaÅŸmaların gölgesinde kalarak etkisizleÅŸiyor ve AKP rejiminin baskılarına karşı dirençsiz hale geliyor. Soma’daki işçi kıyımı ve geçen seneki metal fırtınada olduÄŸu gibi büyük eylem ve süreçler dahi bu kaderi paylaşıyor. Bu yüzden emek eksenli mücadelenin taşıyıcısı ve toplumda bilinen somut güçler olarak sosyalistlerin etkinliÄŸini arttırması ve kendisini siyasal parti olarak örgütlemesi tarihsel bir dönüm noktası olacaktır. Sosyalistlerin bunu baÅŸarmasının koÅŸulları gayet mevcuttur.

 2016 Dünya Perspektifi

Suriye: İç savaÅŸa Rusya’nın doÄŸrudan müdahil olması dengeleri tümden deÄŸ1400482059_dunyaortaiÅŸtirdi. Esad’ın gideceÄŸine dair umutlar tükenmiÅŸ durumda. DiÄŸer taraftan taarruz gücü İran’ın organize ettiÄŸi desteklere raÄŸmen halen zayıf olan Esad’ın mevcut haliyle ipleri eline alması imkansız. Bu yüzden de Esad’a büyük çaplı savaşçı desteÄŸi gelmesi gerekiyor. İran ve Rusya bunu gerçekleÅŸtirmeyi göze alır mı? Bunu 2016’da göreceÄŸiz.

Rojava: Rusya’nın varlığı, AKP’nin Rojava’ya müdahalesinin koÅŸullarını ortadan kaldırdı. Cerablus-Afrin birleÅŸmesi çok yakın. Bundan sonraysa YPG’nin IŞİD’in baÅŸkenti Rakka’ya yürümesi istenecek. Kara gücü olarak tek başına gireceÄŸi ve çok kayıplar vermesi kesin olan böylesi bir operasyona YPG niyetli olur mu? Bunu hep beraber göreceÄŸiz.

IŞİD: Bir yandan BaÄŸdat yönetiminin darbelediÄŸi, diÄŸer yandan YPG ve peÅŸmergenin vurduÄŸu, Rusya ve NATO bombardımanı altında olan, bunlara ilaveten Esad rejimi ve diÄŸer islamcı ve muhalif örgütlerle çarpışan IŞİD’in beli 2015’te kırılmasa da büküldü. Türkiye sınırının kaybedilmesi geri çekilme sürecini hızlandıracaktır.

Yemen: Yemen’de İran- Suudi kapışması var, ama burada dikkat çekilmesi gereken husus, Suudi ve yandaÅŸlarının hava bombardımanında ölen Yemenlilerin tüm dünyada görmezden gelinmesidir. İç savaÅŸta dışarıdan gelen bütün desteÄŸe raÄŸmen Yemen nüfusunun %40’ına denk gelen Åžiilere dayanan  Husilerin tamamen yenilgiye uÄŸratılması imkansız. Tersine Husiler, bu süreçten er ya da geç daha güçlü bir aktör olarak çıkacaktır.

Etnik-Dinsel BoÄŸazlaÅŸma: yeni yılda tam gaz devam edecek, maalesef. Pakistan’dan, Nijerya’ya; Yemen’den, Kürdistan’a durum bu. OrtadoÄŸu’da sosyalist bir alternatif yükselmeden ne bu boÄŸazlaÅŸmalar bitecektir, ne de bu boÄŸazlaÅŸmaları kullanan emperyalist müdahaleler. Bu zehrin yegane panzehiri ise enternasyonalizmin kızıl bayrağıdır.

Avrupa’da Aşırı SaÄŸ: güçlenmeye devam etti. 2015’e damgasını vuran IŞİD katliamları ve artan göçler aşırı sağın güçlenmesinin zeminini oluÅŸturuyor. Anti faÅŸist bir mücadele örgütlenemediÄŸi ölçüde de sınıf mücadelesi çok gerilere gidiyor. Özellikle sosyalist solun çok etkisiz olduÄŸu ya da olmadığı doÄŸu Avrupa ülkelerinde durum çok vahim olmaya devam edecek.

Yunanistan : İktidardaki Syriza 2016’da emekçilere daha fazla saldırı yapmaya zorlanacak. Bu da emekçilerin genel grevlerini tetikleyecek. Zaten sınırda olan Syriza-ANEL hükümetinin çoÄŸunluÄŸu kaybetme riski büyük. Emekçiler ise 24 saatlik genel grevlerden daha fazlasını yapmalılar. Antikapitalist sol ANTARSYA,  grev ve sokak hareketindeki gücünü politik alana yansıtmayı baÅŸarmalıdır.

İngiltere’de Corbyn, ABD’de Sanders : 2015’in dikkat çekici geliÅŸmelerinin başında Anglo Sakson dünyasında esen reformcu liderler rüzgarı geliyor. Corbyn, kendi partisindeki diÄŸer eÄŸilimlerin yoÄŸun baskısı altında. Sanders ise rakibi Hillary Clinton karşısında zayıf durumda. Ama kesin olan ÅŸey, iki ülkede de devrimci sosyalist hareketlerin baÅŸarısızlığından ötürü ileri işçi ve gençlerin bu liderlerin arkasında durduÄŸudur. Dolayısıyla bu heyecana karşı sekter davranmadan, ama bir yandan da reformist illüzyonları beslemeden sürece müdahil olmanın yollarının bulunması gerekiyor.

Latin Amerika’da Ulusalcı Reformizmin BitiÅŸi: Latin Amerika’da solcu iktidarların tabiri caizse merkez ülkesi Venezuela idi. Ama Chavizmo iktidar süresince en temel toplumsal problemleri çözemedi ve ÅŸimdi mutlak tıkanma ile karşı karşıya. Arjantin’de ise Kirchenerizm dönemi merkez sağın zaferiyle sonlandı bile. DiÄŸer ülkelerde de benzer bir durum ÅŸekillenecek. Bu nokta, bir yandan sağın zaferini ve dolayısıyla geliÅŸecek olan tehlikeleri iÅŸaret ederken diÄŸer yandan da devrimci solun geliÅŸme potansiyellerini oluÅŸturuyor.

Suudi-İran Gerilimi: 2016’nın ilk günlerinde bu gerilim iyice doruk noktasına çıktı. Bu iki bölgesel güç, Suriye,Yemen, Irak, Lübnan ve diÄŸer bir çok noktada vesayet savaÅŸları yürütüyorlar. İki rejim de mezhepsel dinamiklere oynuyor ve bu da bölgede mezhepsel boÄŸazlaÅŸmaları körüklüyor. Düşen petrol fiyatları gerilimleri daha da çatışmalı hale getirmekte. Mevcut durumda sıkışan taraf esas olarak Suudiler, İran’ın kartları ve seçenekleri daha geniÅŸ. Bu yüzden İran, baÅŸta Yemen olmak üzere elindeki kartları oynayarak gerilimi sıcak çatışmadan uzak tutmayı tercih edecektir.

Dünya Ekonomisi: 2007-08’deki büyük krizin etkileri halen atlatılabilmiÅŸ deÄŸil, tersine ufukta yeni bir kriz sarmalı görünüyor. ABD ekonomisindeki toparlanma zayıf; üstelik geçen krizdeki sorunlar çözülmedi sadece ileri ötelendi. AB ise hiçbir toparlanma gösteremedi. Üstelik dünya ekonomisini kriz döneminde ayakta tutan Çin hızla yavaÅŸlıyor. Çin’in yavaÅŸlaması emtia satan ülkeleri uçurumun kenarına getiriyor. 2016 zincirleme reaksiyonun tetiklenmesi tehlikesi ile geçecektir.

Marksist Bakış 

bolsevik.org