Yemen’de Sessiz Bombardırman: Dünya Görmüyor!

Emperyalist savaşlarla ve ABD, Rusya, İran, AB gibi küresel güçlerin tarafları desteklediği iç savaşlarla milyonlarca sivilin kanının döküldüğü ve dökülmeye devam ettiği Orta Doğu’da, Yemen’de de durum farklı gitmiyor.

Orta Doğu’nun en düşük kişi başına düşen GSYİH’na sahip ülkesi Yemen’de 2015’ten beri had safhaya ulaşan iç savaş ve emperyalist bombardıman son günlerde Suudi Arabistan ve Kendilerine Koalisyon Güçleri diyen emperyalist haydutların Hudeyde’ye ve Hudeyde Havalimanı’na yaptığı askeri müdahaleyle tekrar ısındı. Hudeyde Limanı ülkeye gıda yardımının yapılabildği tek yer olması bakımından büyük önem taşıyor. Husilerin direnişini kırmak için hava bombardımanları ile halkı katletmekten çekinmiyorlar. İşgalci güçler Husileri tanımazken bombardımanlar ile ülkedeki rejimi kendileri belirlemek için en eski yıkım yöntemlerini kullanıyor.

Zaten kıtlık, sağlık sorunları gibi meselelerle uğraşan Yemenliler için Hudeyde Limanı stratejik önem arz ediyordu. Bir hafta içinde hızlanan bombardımanlar ile insani krizin boyut atlayacağını görmek zor değil. 

Neler yaşanmıştı?

Husiler ile Batı emperyalizmi destekli Yemen hükümeti arasındak 2004 yılından beri sürmekte olan bir savaş mevcut. Husiler, dönemin devlet başkanı Ali Abdullah Saleh’e karşı ayaklanmışlardı.

Husiler Yemen’in başkenti Sanaa’yı alana ve ülkenin ikinci büyük şehri olan Aden’e doğru ilerlemeye başlayana kadar savaş genel olarak Husilerin korunaklı bölgeleri olan Kuzey Yemen’le sınırlı kalmıştı denilebilir.

Otuz üç yıllık iktidarının ardından 2011 yılında Arap baharının ortaya çıkardığı dinamiklerin de etkisiyle başkanlık görevini devretmek zorunda kalan Ali Abdullah Saih’ten sonra görevi başkan yardımcısı Abd Rabbuh Mansur al-Hadi devralmıştı.Salih’in ülkeden ayrılmasının ardından göreve gelen Abdurabbu Mansur El Hadi yeni Devlet Başkanı olmuş, ancak kısa bir süre sonra isyancı Şii Husilerin başkent Sana’yı 2014 yılında ele geçirmesiyle önce ev hapsine alınmış, ardından ülkeden ayrılmıştı.

Abd Rabbuh Mansur al-Hadi’ye karşı da isyanlara başlayan Husi güçleri ülkenin büyük bir bölümünde hakimiyet sağlamış en sonunda Hadi’nin ailesiyle birlikte Suudi Arabistan’a kaçmasına neden olacak sürecin kapısını açmıştı.

Emperyalist Haydutlar Yemen’de

Husilerin ilerlemesi üzerine emperyalist müdahale de hız kazandı. Paramparça edilen, bombardımanın hiç kesilmediği, Suriye’dekine benzer dinamiklerle Selefi güçlerin akın akın taşındığı Yemen’de taş üstünde taş kalmadı desek abartı olmaz. Ülkede, bölgesel güç olan pek çok kabile küçük devletsi yapılara bölündü. Husilerin İran’ın da desteği ile ilerlemesi ABD-Katar- Suudi Arabistan gibi güçleri Yemen’i yakıp yıkmak konusunda agresif bir saldırıya geçmesine neden oldu. Husilerin direnişi  ile medyada Yemen savaşının görünürlüğü neredeyse yok edildi. Bu büyük emperyalist yıkımın lafı bile edilmiyor ancak Yemen’deki savaş Suriye’dekinden daha az dramatik ve rezil değil. IŞİD ve El Kaide  ülkede cirit atıyor. Sadece Selefilerin bombalı saldırıları ve silahlı eylemleri nedeniyle bile binlerce insanın canını aldı. 

Geçtiğimiz günlerde koalisyon liman kenti Hudeyde’yi ele geçirmek için operasyon başlatmıştı. Savaş sürecinde hastalıkların baş gösterdiği ülkede insani yardımların ülkeye ulaşabilmesi için Hudeyde Limanı hayati önem taşıyor. Suudi Arabistan ve koalisyon Limanın ele geçirilmesinin savaşın geleceği açısından belirleyici. Son gelişmelerle birlikte Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyona mensup güçlerin Hudeyde Havalimanı’nı ele geçirdiği açıklandı.

Koalisyon güçleri, savaşın başından bu yana ilk kez Husilerin böylesine güçlü olduğu ve yerleşik 600 bin kişinin yaşadığı bir kente bombardımanı yaptı.

Yemen Savaşının Bilançosu Ağır!

Yemen, Mart 2015’ten bu yana 28 milyonluk nüfusunun en az 11 binini savaşta kaybetti

Tahminlere göre 2017 yılında 50.000 üzerinde çocuk hayatını kaybetti, bu her gün 130 çocuğun ölmesi anlamına geliyor.

Yaşanan sivil kayıplarının tam %60’ı Suudi Arabistan liderliğindeki  hava saldırılarında gerçekleştirildi

Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi’nin (OCHA) verilerine göre 3 milyondan fazla insan ülke içinde göç etmek zorunda kaldı, 280.000 kişi ise yiyecek kıtlığı, barınma imkanlarının olmaması ve sağlık imkanlarının olmaması gibi nedenlerle diğer ülkelere iltica talebinde bulundular.

Hudeyde Limanı’nın ele geçirilmesi Suudi Arabistan ve temsil ettiği çıkarlar grubunun lehine savaşın seyrini değiştirecek gibi duruyor. Suudi Arabistan ABD’den savaş için askeri destek istediğini açıklamıştı. Mevcut durumda koalisyon güçlerinin de hava saldırılarına devam ettiği biliniyor.