Türk Metal Anlaştı, Birleşik Metal-İş’ten Kararsız Bekleyiş – Engin Kara
Metal işkolunda Türk Metal Sendikası ile MESS arasında TİS imzalandı. İki gündür MESS ile uzun süreli görüşmeler yapan ve Türk Metal, bu sabah itibariyle sözleşmeyi imzaladıklarını ilan etti. Yapılan açıklamaya göre ilk 6 ay için %18 zam elde edildi.
Ne Talep Edildi Ne Kazanıldı?
Türk Metal, masadaki pazarlıkta ve arabuluculuk sürecinde zam talebini en düşük %24 olarak belirlemişti. Metal işverenlerinin örgütü MESS ise masada son teklif olarak %6 demişti. MESS, teklifini son haftalarda yapılan görüşmelerle %10’a kadar çıkarmıştı.
Birleşik Metal-İş ise zam talebi olarak %34’ü belirlemişti.
Neticede kazanılan zam 1 Eylül 2019’dan itibaren geçerli olmak üzere 6 aylık %18 oldu. Bu oran, 2019 ücretleri üzerinden belirlendi. Yani 2020 için belirlenen asgari ücretin altındaki ücretler baz alınarak belirlendi.
Türk Metal, ikinci 6 ay için alınan zam oranıyla birlikte sözleşmenin ilk bir yıllık döneminde toplamda %25 zam kazanıldığını açıkladı. Ancak bu zam oranına Mart itibariyle ulaşılabilecek.
Esas mesele ise daha önceki sözleşmenin imzalandığı tarihten bu yana geçen 2 yıllık süreçte işçilerin yaşadığı kayıplar. Temel geçim ürünlerindeki gerçek enflasyonun bu süreçte %50’lere vardığını dikkate alırsak, %18’lik zammın “toparlama” işlevini bile tam olarak göremeyeceği ortada.
Geçtiğimiz günlerde şöyle yazmıştık. Normal bir dönemde, MESS’in talebinin iki katına çıkabilmek başarı sayılabilir pekâlâ. Fakat şu kriz döneminde, emekçilerin reel kayıpları %30’ları aşarken, MESS’in ilk talebi komedi düzeyindeyken, %12-14 bandı hiçbir anlam ifade etmeyecektir. Bu rakam isterse %15-16’ya ulaşsın. %20’nin altında kalan her rakam, irtifa kaybı ve sefalet anlamına gelecektir.
Bu arada Özçelik-İş’in (Hak-İş) de Türk Metal’le aynı sözleşmeye imza attığını da belirtelim.
Birleşik Metal-İş’in Kararsız Bekleyişi
MESS yöneticileri, dün gece yarısı Birleşik Metal-İş’i de görüşmeye çağırarak aynı teklifi onlara da verdi. Birleşik Metal-İş yönetimi ise teklifi değerlendireceklerini söyledi ve bugün Merkez Yönetim Kurulu, şube yöneticileri ve Merkez TİS Komisyonu’nu toplayarak görüşmelere başladı. 29 Ocak günü saat 20.00’yi vurduğunda henüz bir açıklama yapılmış değildi.
Grev Dengeleri Değiştirirdi
Doğrusu MESS’in yükselmek zorunda kaldığı ve Türk Metal’in de “işçileri tutamayız” tehdidiyle elde edebildiği son zam oranları, genel beklentinin ve şahsi beklentimin üzerinde oldu. Ancak yine de metal işçilerinin 2 yıldır yaşadıkları kayıpları telafi etmekten uzak…
Daha bir hafta önce Gebze’deki Trelleborg fabrikasında çalışan Petrol-İş Sendikasına üye işçiler, bir buçuk aylık grevlerinin sonucunda net ve temiz bir şekilde %34 zam kazanmıştı. Grevden hemen önce işçilerin yüksek zam talebi, patronlar ve kamuoyunun bir kısmı tarafından pek ciddiye alınmazken, verilen mücadeleler talebi kazanıma dönüştürmüştü.
Hatırlatalım ki Trelleborg’da patronun masadaki son teklifi %23’tü. Yani Türk Metal’in kazandığından daha fazla! Ama buna rağmen Trelleborg’da işçileri greve yönelten şey, işçi sınıfının gerçeklerini savunmak konusunda ortaya konan irade oldu.
Metalde de 130 bin işçiyi kapsayan sözleşme sürecinde bir grev hareketi dengeleri çok ciddi şekilde değiştirirdi. İşçiler dişini sıkmaya her zaman alışkındır. Ancak piyasanın şu koşullarında ne patronlar böyle bir greve dayanabilirdi ne de Erdoğan rejimi böyle bir grevin yaratacağı toplumsal sonuçlara göz yumabilirdi. Grevin “yasal düzlemde” yasaklanacağı iki ile ikinin toplamının dört etmesi gibi kesindi. Ama grev yasaklarının sökülüp atılacağı bir fiili mücadele dalgası hızlı sonuçlar getirecekti.
Dahası Türk Metal (ve Özçelik İş’in) böyle bir grevden en az patronlar ve Erdoğan kadar çekindikleri de aşikâr. Neticede, metal işçilerinin devleşebilecek bir mücadelesine giden yollar, sendikal aygıtlar tarafından dengeli bir şekilde tıkanmış oldu.
Unutmayalım!
Yine geçtiğimiz günlerdeki yazımızdan hatırlatarak bitirelim:
Türkiye’de bir emekçi patlamasının objektif koşullarının olgunlaştığına şüphe yoktur. Bahsini ettiğimiz şey genç emekçilerin ön planda olduğu ekmek, iş ve gelecek isyanlarıdır. 2020, bu açıdan genel anlamda da sürpriz olmayacak sıra dışı mücadelelere gebe olabilir. Ne var ki mesele bu kabarmaya sınıf hareketinin hazır olup olmayacağında düğümlenecektir.
Şimdilik bu konuda henüz zayıf olduğumuzu dürüstçe söylemek gerekiyor. Ama hızlı zamanlardan geçiyoruz. Hazırlıkları hızlandırmak da mümkün. Yeter ki hazırlanmak için harekete geçelim.