Toplumsal Muhalefet Kurşunlara Teslim Olmayacak!

572cbcc5496783345023a7d0

Suriye’ye gönderilen silah ve mühimmat dolu MİT tırlarının haberini yaptığı için Tayyip Erdoğan tarafından hedef gösterilmeye başlayan Can Dündar, dün mahkeme sonucunu beklediği İstanbul Çağlayan Adliyesi’nin bahçesinde silahlı saldırıya uğradı. Saldırgan ateş ederken “vatan haini” diye bağırdı.

Suriye’deki cihatçı çetelere silah ve mühimmat gönderen MİT tırlarının durdurulması olayı Hükümet ve Tayyip Erdoğan tarafından inkâr edilmişti. Durdurulan tırlardaki silahların görüntülerine ulaşan ve gazetesinde yayınlayan Can Dündar ise AKP tarafından tehdit edilmeye başlandı. 2015’in Mayıs ayında Tayyip Erdoğan “Bu haberi yapan kişi bunun bedelini ağır ödeyecek öyle bırakmam onu” diyerek Can Dündar’ı hedef gösterdi. Aralık ayında mahkemeye ifade vermeye giden Can Dündar ve Erdem Gül tutuklandı.

Anayasa Mahkemesi’ne yapılan itiraz sonucu verilen “hak ihlali” kararıyla Dündar ve Gül’ün serbest bırakılmasının ardından Erdoğan bu defa da “Anayasa Mahkemesinin verdiği karara uymuyorum, saygı da duymuyorum” demişti.

Kaçaksaray tarafından hedef gösterilmeye devam eden Can Dündar 6 Mayıs günü Adliye önünde silahlı saldırıya uğradı. Şans eseri saldırıdan yara almadan kurtulan Can Dündar ve Erdem Gül, saldırıdan sonra kararı açıklayan mahkeme tarafından 5’er yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Muhaliflere yönelik tehdit ve ardından gelen suikastlar-saldırılar ilk defa yaşanmıyor. Daha geçtiğimiz yıl açıkladığı düşünceleri nedeniyle yine hedef gösterilen, gözaltına alınan Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, bu olaylardan kısa bir süre sonra yaşanan silahlı saldırıda katledilmişti.

Biz bu senaryoyu iyi biliyoruz! Önce hedef gösterme, ardından cezai yaptırımlar, saldırılar, suikastlar, cinayetler… Geçmişte de yıllar boyunca Sabahattin Ali’den Hrant Dink’e kadar pek çok muhalif ve devrimci isim aynı senaryoyla katledildi.

Bugün avukatından akademisyenine, gazetecisinden sendikacısına muhalif kesimlerin hemen hemen tamamı aynı hedef gösterme kampanyalarına maruz kalıyor. Artık Kaçaksaray’dan ibaret olan iktidara karşı en ufak bir muhalif ses çıkarmak, tehdit edilmek için yeterli oluyor.

Bugün karşı karşıya kaldığımız bu tabloyla mücadele etmekten başka şansımız yok! Tehditlere, baskılara, saldırılara karşı tek çaremiz örgütlü mücadeleyi büyütmekten geçiyor.

Sosyalist Emekçiler Partisi Girişimi, emekçi halkımızı ve gençliği, muhalifleri, devrimcileri, yüreği insanlıktan yana olan herkesi, Saray diktatörlüğüne karşı kavgaya omuz vermeye çağırıyor!

Toplumsal muhalefet kurşunlara teslim olmayacak!

Sosyalist Emekçiler Partisi’ni birlikte inşa edelim! Sömürü ve baskı rejimini yıkalım!

KATEGORİLER
ETİKETLER