SEP: OHAL’e Hayır! Darbe Fırsatçılığına Son!

14524404_612134992301841_8914323408432199879_oDeğerli emekçi halkımız ve emekten yana olan bütün güçler,

Türkiye, 7 Haziran 2015 seçimlerinin ardından olağanüstü bir döneme sokulmuş, koca bir yangının ortasına itilmiştir. Bu süreç sonunda 15 Temmuz darbe girişimine kadar uzanmıştır. FETÖ‘yü yıllar boyunca devlet aygıtının en kilit yerlerine yerleştirenlerin kim olduğunu kamuoyu gayet iyi bilmektedir. Dolayısıyla 15 Temmuz darbesinin sorumluluğundan AKP iktidarı kaçamaz. En başta hesap vermesi gereken, 14 yıllık AKP iktidarı boyunca devleti yönetenlerdir. “Kandırıldık” yalanı ile işin içinden sıyrılıp ardından alakalı alakasız insanların hayatlarını KHK‘lerle karartmak çok büyük bir iki yüzlülüktür. Bu zalimlik ve insanlara yaşatılan acılar unutulmayacaktır. Aileleri ile birlikte üç yüz bin insan sorgusuz, sualsiz, savunması alınmadan, nedeni ve ispatı olmadan “kurunun yanında yaş da yanar” denilerek sokağa atılmışken siyasal iktidar saldırı dalgasını daha da genişletmekten geri durmuyor.

Mesele sadece FETÖ’cü cadı avı olmaktan çoktan çıkmış, “Darbecilerle mücadele” bahanesiyle emekçilere, işçilere, toplumsal muhalefete karşı yoğun saldırılara dönüşmüştür.Yapılanlar, hukuksuzlukta OHAL sınırları aşmış, darbenin bizzat kendisine dönüşmüştür. Eğitim Sen‘li binlerce öğretmen ve akademisyen açığa alınmış veya meslekten çıkarılmıştır. Darbe fırsatçılığı almış yürümüş açığa almalar, ihraçlar, gözaltı ve tutuklamalarla toplumsal muhalefete karşı topyekün bir saldırıya girişilmiştir.

Her fırsatta “mili irade”den dem vuranlar seçilmiş belediye başkanlarını görevden alarak kayyımlar atıyor. Bir yandan da belediyelerde çalışanların açığa alınması için hükümetin sesi yandaş medyada kampanya yürütülüyor. Havuzcu yandaş medyanın alternatifi olmaya çalışan, toplumsal muhalefetin sesini duyuran IMC TV, Hayatın Sesi TV gibi TV ve radyoların yayınına son veriliyor, gazeteler kapatılıyor.

Belli ki 15 Temmuz’u “Allah’ın bir lütfu” olarak değerlendirenler yeni bir rejim, adını koymak gerekirse saray diktası rejimi örgütlemek için tahammül edemedikleri toplumsal muhalefeti sindirmek derdindedir. Gayet iyi biliyoruz ki bu ‘yeni’ rejimde demokratik haklara, barışa, emeğe, sendikal hak ve özgürlüklere, kadın haklarına, laikliğe, adalete ve hukuka yer olmayacaktır. Keyfi yönetim, hukuksuzluk ve zorbalık o noktaya ulaştı ki adeta orman kanunları ile yönetiliyoruz.

Türkiye böyle bir geriye gidişi hak etmiyor. Bizler mücadele etmekten ve bahsi geçen mevzileri savunmaktan asla geri durmayacağız. Tüm emekçileri ve gençliği örgütlü mücadelede direnişe davet ediyoruz.

  • OHAL kaldırılsın!
  • KHK’LER geri çekilsin!

İhraç Edilen ve Açığa Alınan Kamu Emekçileri Derhal Görevlerine İade Edilsin!

KATEGORİLER
ETİKETLER