Sakarya’da İş Cinayeti Patron Düzenini Resmediyor!
Dün Sakarya’da meydana gelen ve 4 işçinin yaşamını yitirdiği patlama Türkiye’de AKP eliyle yaratılan rejimin sınıfsal fotoğrafını çekmek açısından önemliydi.
Türkiye’de her yıl binlerce insan iş cinayetlerinde yaşamını yitirir ve bu iktidar tarafından fıtrat olarak görülür. Madenciysen, inşaat işçisiysen iş cinayetinden sonra ölümün bir fıtrat olarak görülmesine ve gösterilmesine alışığız. Bu nedenle iş cinayetlerinin gerçek sorumlusu olan patronlardan ölümlerin hesabı sorulmaz. Sakarya örneğinde olduğu üzere patronun dublörlüğünü yapan sorumlular veya birkaç sorumlu çalışan cezalandırılarak sermayedarlar aklanmış olur.
Hendek’te patlamanın gerçekleştiği Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nın sahibi olan MÜSİAD Sakarya Şube Başkanı Yaşar Coşkun’a da muhtemelen bir şey olmayacak.
Erdoğan’ın ihmaller zincirine ve patlamada yaşanan ölümlere rağmen işyeri sahibini arayarak bilgi alması da bunun göstergesi değil mi? Ülkenin her şeyinden sorumlu olan kişinin fabrikada yaralanan emekçilerden ailelerinden önce patronla iletişim kuruyor olması rejimin kendini ait hissettiği sınıfın refleksleriyle ilgilidir. Örneğin MÜSİAD üyesi patronlar bu konuda daha açık davranmışlar ve daha ölen insanların cenazesi bile gerçekleşmeden sınıf kardeşlerine moral yemeği düzenlemişlerdir.
Eminiz ne Erdoğan ne de diğer patronlar aynı fabrikada daha önce 7 kez patlama yaşanmasına ve bu patlamalarda ölenlere rağmen fabrikanın neden gerekli önlemleri almadığını sorma gereği hissetmemişlerdir. Zaten Çalışma Bakanı Zübeyde Zümrüt Selçuk’un ifade ettiği gibi bunlar önemli Patlamalar değildir ve tıpkı bir doğal afetler gibi gökten zembille inebilir. Patronun sorumluluğu, iş güvenliği ile ilgili alınmayan önlemler mühim değil elbet.
Gelen bilgiler patlamanın göz göre göre yaşanmasına patronun seyirci kaldığını gösteriyor. İşçilerin tehlikeli maddelerdeki ısınma konusunda yaptığı uyarıları patronun dikkat edin diyerek geçiştirdiği belirtiliyor. TMMOB Ankara Şubesi de yaptığı açıklamada işyerindeki denetimsizliğe dikkat çekiyor:
“Sakarya’daki patlama bir denetimsizlik faciasıdır. Ülkenin can yakan gündemine bir de Sakarya’nın Hendek ilçesindeki havai fişek fabrikasında meydana gelen patlama eklendi. Tüm kentte duyulan, saatlerdir devam eden patlamaların olduğu fabrikada çalışan işçi sayısı netlikle söylenemezken yabancı uyruklu çok sayıda kayıt dışı işçi olduğu söyleniyor.
Haber alınamayan 40-50 can ve çok sayıda yaralı var. Kilometrelerce uzaklıktaki köylerdeki evlerde hasara, alan zemininde derin çukurlar oluşmasına yol açan, çevrede kimyasal dumanın hızla yayılmasına ve zehirlenmelere de neden olabilecek patlama bir denetimsizlik faciasıdır. Fabrikada daha önce de can kayıpları yaşanmışken, denetim yapmayan yöneticileri ve yetkilileri kınıyor, hayatını kaybedenlerin ailelerine baş sağlığı, yaralılara geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.”
Patronlar cumhuriyetinde bu manzara şaşırtıcı değil. Soma’da, Ermenek’te, Tuzla’da, Torunlar’da olduğu gibi patronların çıkarını her şeyin önüne koyan tek adam rejimi altında böyle kazaların yaşanması kaçınılmaz. Çünkü denetim yok, iş güvenliği yasaları göstermelik, yaşanan kazaların, ölümlerin hesabını soran yok! Dolayısıyla sorumluluk emekçilerin sırtında. Bize böyle bir fıtrat dayatanlara karşı, kendi “fıtrat”ımızı kendimiz belirleyebilmek için mücadele etmemiz zorunluluk.