Rusya Yanlışlıkla mı Vurdu? – Çağın Erdinç
Rusya, Türk birliğinin Bab’da konuşlandığı binayı dün gece vurdu. Rusya daha sonra olayın yanlışlıkla gerçekleştiğini söyledi. Putin Tayyip’i aradı, sorun çözüldü (!) Olan 3 askere oldu.
Peki Rusya gerçekten yanlışlıkla mı askerleri vurdu? Komplo teorilerine girecek değiliz fakat kapitalist uluslararası ilişkilerde yanlışlarla doğruların iç içe bulunduğunu ifade etmek lazım. Devletler mesajları kâh ekonomik önlemlerle kâh silahlarla verir. Ahlâki ve insani değerler mevcut düzende devletler arası ilişkilerin zerresinde yoktur. Bazen Roboski’de, bazen Kobani’de, bazen de Vietnam’da insanlar “yanlışlıkla” vurulur.
Örneğin ABD jetleri, 17 Eylül’de IŞİD saldırısı altındaki Deyr ez-Zor’da Suriye ordusuna ait noktaları vurmuş, saldırıda en az 80 Suriye askeri hayatını kaybetmişti. ABD’den yapılan açıklamada olayın “kaza” olduğu söylense de IŞİD bu “nimetten” faydalanıp alan hakimiyetini güçlendirmişti. Deyr Ez Zor’un stratejik önemi çok büyük. Bölgede Esad’ın varlığındansa şimdilik IŞİD’in hakimiyetini ABD tercih eder. Zira saldırının yaşandığı dönemde başkan Obama’ydı. Obama, Suriye’ye büyük önem atfediyordu. Her bir hamleyi hesaplayıp ince eliyor ve sık dokuyordu. O yüzden Obama döneminde böyle “yanlışlıklar” çok fazla oldu!
21 Ekim 2014’te aynı ABD, Kobani’deki YPG mevzilerine bırakacağı ağır silahları IŞİD mevzilerine bıraktı. ABD bu olayın da “yanlışlıkla” olduğunu söyledi. Silah yardımını arkasına alan IŞİD, YPG mevzilerini iyice zor durumda bıraktı. Kürt hareketi ABD’nin yardımına “muhtaç” hale geldi. Ardından ABD “süpermen” rolünü güçlendirdi.
“Yanlışlıkların” en absürdü ise Ukrayna’da yaşandı. 26 Ağustos 2014’te “özel görev” icra ederken bir grup Rus asker yakalandı. Rusya, Rus askerinin “yanlışlıkla” Ukrayna sınırını geçtiklerini söyledi. Buna inanan oldu mu bilmiyoruz ama böyle amatörce bir söylemin daha önce yaşandığından emin değiliz.
Aynı Rusya, Esad ile YPG’nin zaman zaman çatıştığı Haseke’de geçen yıl 22 Şubat’ta YPG birliklerini vurdu. Söylemeye gerek var mı? Elbette Rusya Dışişleri Bakanlığı olayın “yanlışlıkla” gerçekleştiğini iddia etti. Lâfı uzatmayalım “yanlışlıkla” olanlar saymakla bitmez!
Dünkü olayda da incelenmesi gereken çok fazla noktanın olduğunu söylemek lazım. Bombalama olayı Esad’ın Bab’ı güneyden ve güneybatı yönünden kuşattığı süreçte gerçekleşti. Aynı zamanda AKP destekli cihatçılar da Bab’ı kuzeyden kuşattı. Bab konusunda “Kapanın elinde kalır” gibi bir durum söz konusu olur mu onu göreceğiz. Ama Esad’ın Bab’ı AKP’den önce ele geçirmek istediği açık. Rusya’nın bu noktadaki tutumu önemli. Fırat Kalkanı Operasyonu’na onay verip operasyonu Bab’la sınırlı tutan Rusya’ydı. Rusya örtülü bir şekilde “daha ötesine izin vermeyiz” mesajları vermişti. Halep’in hızlı bir şekilde düşmesinden sonraki hamlenin Bab’a yapılması, bu tutumda değişiklik olduğu izlenimini veriyor. Bu yüzden dünkü “yanlışlıkla” bombalama olayı bir gözdağı olabilir. Yani Putin’in “Fırat Kalkanı çizgisini” Bab’dan daha geriye çekip Bab’ı Esad’a verme ihtimali çok güçlü.
Putin Tayyip’in iplerinin elinde olduğunu biliyor. Bu karşılıklı çıkarların olduğu eşit bir ilişkiden ziyade tek taraflı bir ilişki. Putin Tayyip’le dün anlaşıp bugün başka şey yapabilir; ama Tayyip aynı şeyi yapamaz. Rus uçağının düşürülmesi, Karlov suikasti ve daha birçok yanlış hamle AKP’nin iplerini Rus’lara verdi. O yüzden AKP, Rusya’nın “YPG terör örgütü değildir” söylemine de, Esad’ın Bab hamlesine de, askerlerin Rus’lar tarafından vurulmasına da susuyor. Fakat bu noktada Rusya’nın da fazla ileri gitmeyeceğini ve AKP’yi tamamen ezip geçmeyeceğini söylemek gerekiyor. Rusya’nın Bab konusunda aceleci davranmasını gerektirecek bir durum yok. Elbette Bab’ı Esad’ın almasından yana tutum alacaklardır; ama bu konudaki fevri hareketler AKP’yi Rusya’dan uzaklaştırabileceği için “gönül alıcı” söylemler ve Esad ile TSK arasında yaşanabilecek topyekûn çatışmaları şimdilik engelleyici bir rol üstleneceklerdir.
Türk askerlerinin vurulması konusunda diğer ihtimalleri de gözardı etmemek lazım. Olayın CİA Başkanı Mike Pompeo’nun Türkiye’ye geldiği gün olayın yaşanması dikkat çekiyor. Rusya “Benimle aran iyiyken ABD ile dans edemezsin” mesajını bombalarla “yanlışlıkla” iletmiş olabilir.
Bu ihtimaller komplo teorisi olarak görülmemeli. Yüksek ihtimalle Türk diplomatlar da (eğer uluslararası ilişkiler eğitimi aldılarsa) bu ihtimalleri masaya yatırıp gerekli mesajı almışlardır. Rus uçağının askerleri yanlışlıkla vurduğuna gerçekten inanıyorlarsa söylenecek bir şey yok. AKP, devletin tüm kadrolarında “niteliksizlik” özelliği aradığı için “dış politika yapıcıları” böyle düşünüyor olabilir. Ne diyelim? Allah akıl fikir versin! Hatta Rus diplomat Peskov öyle bir iddia ortaya attı ki, insan “acaba” demeden geçemiyor. Peskov “Uçaklarımız, Türk partnerlerimizin verdiği koordinatlara göre hareket etti. Orada Türk askerlerinin bulunmaması gerekiyordu” dedi.
Hangi ihtimal söz konusu olursa olsun tüm ülkeyi toptan bu bataklığa sokanların ucube derinliklerine emanetiz. 2 ayda 64 asker Suriye’de yaşamını yitirdi. Dün Fırat Kalkanı’nda hayatını kaybeden askerin acılı babasının sorduğu soruyla bitirelim: “Bu kimin savaşı?”
bolsevik.org