Başakşehir Arda'yı Neden Öptü?- Emrecan Konyalı
Arda Turan’ın Başakşehir’e transferi son günlerin konuşulan gündemlerinden biri haline geldi. Barcelona’ya transferi döneminde atılan ‘milli gururumuz’ naraları yarıda kesilirken, bırakalım Barcelona’da kariyer yapmayı Başakşehir yardıma koşmasa akıbeti meçhul olacaktı.
2015’te dönemin Barcelona Teknik Direktörü Luis Enrique’nin isteği üzerine 34 milyon euro civarında bonservis bedeliyle transfer edilen Arda takımda isteneni yaratamamış ve çoğu maçta kadro dahi bulamamıştı. Son dönemde İspanyol medyasında da takım arkadaşları ve yöneticiler tarafından istenmediği haberleri dolaşan Arda Turan’a ayrılık yolları çoktan görünmüştü zaten.
Başakşehir Kulübü Başkanı ve Arda Turan’ın menajeri anlaşmaya vardıklarını bildirdi.Bonservis bedeli olarak konuşulan rakamsa şu anlık tam 10 Milyon Euro! Arda’ya İspanya macerasından dönüşte dile kolay 10 milyon Euroluk can simidi yollayan Başakşehir gibi batık bir takımın değirmenini kim döndürüyor?
Başakşehir futbol kulübü, kariyeri tepe taklak giden, kendine kulüp bulamayan Arda Turan’a astronomik bedelleri nasıl ödüyor?
İBB, parasızlıktan altı metronun yapımını durduruyor, ama iş Başakşehir’e gelince kesenin ağzı açılıyor Taraftarı olmayan, mazisi olmayan dolayısıyla ruhu da olmayan dandikten bir proje kulübü Başakşehir. Ama bu kadar para nereden geliyor? Bağışlar nasıl olup da yağıyor, kulübün kasası nasıl oluyor da doluyor?
Arda Turan itibarsız adam. Ama transfer için kamyon yüküyle para alıyor. Barcelona’ya transferi dışında farklı şekillerde çokça gündeme gelmişti. Özellikle milli takım uçağında gazeteci Bilal Meşe’ye saldırısı çok konuşulmuştu. Bilal Meşe’nin 1 Temmuz 2016 tarihli ‘Paranın Gözü Kör Olsun’ başlıklı yazısı ile ilgili başlayan tartışma sonrası Turan dümdüz sövüp Meşe’ye ahlaksızca saldırmıştı. Her turnuvada verdiği yüksek primlerle gündeme gelen milli takımın ve verilen yüksek primlerden dahi sitem eden oyuncuların gündeme bu tarz olaylarla gelmesini duymaya alıştık diyebiliriz.
Proje Takım Başakşehir
Başakşehir’in Arda’yı neden öptü? Sistemin sektördeki yansıması olan, para babalarından ve iktidardan destek gören takım 1990 yılında dönemin İstanbul Belediye Başkanı tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyespor adıyla kurulmuş olup , 4 haziran 2014’te belediye bünyesinden ayrılıp İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü ve sonrasında aldığı sponsorlukla Medipol Başakşehir olarak günümüze geliyor. Tayyip Erdoğan’ın çokça destek verdiği Kasımpaşa Spor Kulübü, Melih Gökçek’in açıktan desteklediği Osmanlıspor gibi git gide sayısı artan proje takımlarından biri olan Başakşehir iktidarla yakın ilişkilerini aldığı desteklerden ve sponsorlarından belli ediyor. Başakşehir Başkanı Gümüşdağ Arda Turan transferinde takımın iki büyük sponsorundan biri olan Medipol Grubunun tam destek verdiğini söylüyor. Medipol Grubu gerek imar değişiklikleriyle aldığı binlerce metrekarelik arazilerle gerekse kurucusu Fahrettin Koca’nın iktidarla yakın ilişkileriyle kendi tarafını belli ediyor. Hatırlatmak gerekirse 2012’de Medipol Üniversitesi Mega Hastaneler Kompleksi’nin açılışında Tayyip Erdoğan damadı ve beş bakanlık heyetiyle birlikte açılış kurdelesini kesmişti. Özcesi, Başakşehir’in iktidar özneleriyle ve sermaye gruplarıyla ilişkisini görmek için alim olmaya gerek yok.“Rıdvan Hocam çağrını aldım. Güçlü Türkiye için ben de varım. Burak Yılmaz sen de var mısın kardeşim?” Ee Reisine böyle gollük paslar atmış Arda Turan‘a Başakşehir sahip çıkmayacak da kim sahip çıkacak!
Başakşehir ve AKP iktidarı ve zenginlerinin ilişkileri gözler önündeyken Arda Turan tarafındaysa ilişkiler yine benzer seyrediyor. Geçmişte yaptığı açıklamalardan birinde büyük sermaye gruplarının yöneticilerinden Ali Sabancı ve Ferit Şahenk’i kastederek ‘Ali ağabey ve Ferit ağabey bana sahip çıkıyorlar, onlarla abi kardeş gibi konuşuyoruz’ demişti. Çünkü iktidar para kapısıdır. O kapının açık kalması için Arda iyi top çeviriyor.
Sporcu kimliğiyle değil kazançlı işlerle, sermaye odaklarıyla ilişkileriyle kendini gündemde tutan biri. Birçok büyük markanın reklamlarından milyonlarca lirayı cebine indiren Arda Turan bu kazançlı ilişkilerinin devam etmesi umuduyla yapmış olsa gerek referandum sürecinde tek adam rejimine destek çağrısında da bulunmuştu. Burjuva düzenin zenginleşme alanlarından biri haline gelen futbol sektöründe rant, makam ve para sevdaları uğruna iktidara her fırsatta kendini sevdirmeye çalışan Rıdvan Dilmen, Burak Yılmaz gibi Arda Turan da referandum da yaptığı çağrıyla pastadan pay kapma yarışında kendi yerini biraz daha belirgin hale getirmişti.
Milyonlarca çocuk her bir arazisi inşaat sektörüne kurban edilmiş bir ülkenin kentlerinde büyüyor. Kanallara satılığa çıkarılan ligi izlemeye parası olan izliyor, maçlara gitmek lüks haline gelmiş. İşte bu devrim adamları kadrosu: Arda Turanlar, Rıdvan Dilmenler ve onların büyük yüzsüzlükleri! Ülkenin rejiminde ne varsa futbola bakın, aynısını göreceksiniz: al gülüm, ver gülüm. İktidardan nemalananlar, haracını da verecek tabi. Kaz gelen yerden tavuk esirgenmez. Futbol alt yapısı, gençler, gelecek, dayanışma, planlama, spor ahlakı, karakter…
Bunlar AKP’nin kitabında yazmaz. Onların kafasında yağcıları-yandaşları beslemek ve futbolda proje takımı Başakşehir’in şampiyonluğu var.
Türkiye’de çürük burjuva düzen her zaman rezaletti. Sistemin aynasıydı. Şimdiki AKP düzeni ise hepsinden daha iğrenç ve kokuşmuş…