NBA Şampiyonundan Trump’a Ziyaret Boykotu
Ali Baran Gökçer- Barış Deniz Kuş
ABD’de Trump karşıtı açıklamalar devam ediyor.2016 2017 yılı NBA şampiyonu Golden State Warriors’ın yıldız oyuncusu Stephen Curry şampiyon takımın geleneksel olarak yaptığı Beyaz Saray ziyaretine katılmak istemediğini açıkladı.
NBA’in Beyaz Saray ziyaretlerinin tarihçesi:
ABD’de spor takımlarının ABD Başkanı’nı ziyareti 1865’lere kadar uzanıyor. Fakat NBA şampiyonu takımların ziyaretiyse ilk defa 1963 yılında Boston Celtics’in John F. Kennedy’i ziyaretiyle başlıyor. Şayet Warriors’lı oyuncular beklenildiği gibi bu ziyarete gitmezse bu tarihte ilk defa yaşanmış olmayacak. Daha öncesinde de Micheal Jordan ve Larry Bird gibi efsanevi oyunculardan bu ziyarete katılmayanlar oldu. Hatta Bird, 1984’te şampiyon olduktan sonra katılmaması üzerine gelen eleştirilere ‘‘Eğer Reagen beni görmek istiyorsa nerede bulacağını biliyor.” şeklinde cevap vermişti.
Peki, Warriors’ın Trump’ı ziyaret etmemesi ne anlam ifade ediyor?
12 Haziran Pazartesi, Golden State Warriors (GSW) NBA’de şampiyonluğunu ilan etmişti. Ancak şampiyon belli olduktan sonra merak edilen bir konu daha vardı. Şampiyon takım her yıl düzenli yapılan Beyaz Saray ziyaretini gerçekleştirecek mi? Aslında bu soru bir basın muhabiri tarafından GSW’nin yıldız oyuncusu S.Curry’e birkaç ay önce de sorulmuştu. NBA’de böyle bir tartışmanın ortaya çıkması alışkın olunan bir durum değil hele de finallerin bitmesine aylar varken. Bu konunun bu kadar erken açılmasının önemli bir sebebi bu yılki NFL(Ulusal [Amerikan] Futbol Ligi) şampiyonu New England Patriots’un çoğu oyuncusunun Beyaz Saray ziyaretini protesto ederek katılmaması olabilir. Sorumuza dönecek olursak: Curry’nin o gün verdiği cevap fazla gündem olmadı ve unutuldu. Ancak soru GSW şampiyon olduktan sonra tekrar sorulduğunda bu sefer ABD gündeminde yer edindiğini söyleyebiliriz.
S.Curry soruyu ”Birkaç ay önce şampiyon olursak Beyaz Saray’ı ziyarete gidip gitmeyeceğim sorulmuştu. Ben de gitmek istemediğimi söylemiştim. Hala aynı şeyleri hissediyorum. Fakat takım olarak bu konuyu konuşacağız” şeklinde cevapladı. Ayrıca daha önce Curry’nin sponsoru Under Armour firmasının CEO’sunun Trump için Amerika için gerçek bir değer (asset) demesi üzerine Curry, bu açıklamaya katılıyorum fakat ancak ”et” harflerini çıkarırsak diyerek Trump’a açık bir biçimde hakaret etmişti. GSW Koç’u Steve Kerr de mayıs ayında yaptığı açıklamada Trump’ın palavracı ve başkanlık için ugun biri olmadığını söylemişti. Trump’ın 7 Ortadoğu ülkesine sınırları kapatmasının ardından da Kerr, babası El-Kaide tarafından öldürülmesine rağmen bu politikaya karşı çıkmış ve terörizmi bitirmekten ziyade arttıracağını söylerek saçma bir politika olduğu belirtmişti. Ayrıca takımın önemli isimlerinden Livingston, West ve İguodala da Trump karşıtı açıklamalarda bulunup ziyarete gitmek istemediklerini belirtti. Curry ve Koç Kerr’ün takımın ziyareti üzerinde büyük etkisi olacağını da hesaba katarsak şu anki görüntü ziyaretin gerçekleşmeyeceği yönünde.
Trump’ın belli kesimlerde yarattığı rahatsızlık giderek artıyor diyebiliriz. Hatırlayacağınız üzere Hollywood’dan Meryl Streep, müzik sektöründen Madonna gibi birçok ismin Trump’a yönelik ciddi protestoları olmuştu. Şimdiyse protestolar futbol ve basketbol alanlarında da devam ediyor. Bu durumda akıllara şu soru geliyor: Amerika’nın ünlü isimlerinin alenen reddettiği popüler isimler ve Trump karşıtı tepkilerin, psikopat başkanın prestijini sarsması nasıl okunmalı?
NBA, Hollywood ya da popüler şarkıcıların Trump karşıtı söylemleri dile getirmesi, ABD toplumundaki çelişkileri ve bir potansiyeli çekincesiz ortaya koyması açısından dikkat çekici. Ne var ki bu tepkiler, gündemi Demokratlar mı yoksa Cumhuriyetçiler mi tartışmasından öteye götürmekte yetersiz kalıyor. Unutulmamalı ki bu kaymak tabakanın büyük bir çoğunluğu ciddi bir Obama destekçisiydi ve liberal bir ABD başkanı profili istiyor.
Kaymak tabakanın Obama-Demokrat Parti desteğine yazının başından beri bahsettiğimiz Curry iyi bir örnek. Obama ile arasının çok iyi olduğunu herkes biliyor.Hatta Obama bir basın açıklamasının sonunda Curry’nin üçlük sonrası dansını yaparak ona gönderme yapmıştı. Sonuç olarak bu kişilerin toplum üzerinde büyük bir etkileri olmasına rağmen çoğunluk için Obama iktidarı, Obama’da büyük medet ummuş siyahlar için bile büyük bir hayal kırıklığı oldu bu yüzden de artık kitleri heyecanlandırmayan bir iktidarı hala destekleyerek yapılan açıklamaların Trump tarafından çok da umursanmadığı ortada. Ancak hayatın ağacı yeşil. ABD’de, başarısız bir Obama ve baş belası bir Trump iktidarının ikiliğinin sıkışmanın dışındaki sol bir alternatifin de oldukça ilgi çektiği bir deneyim yaşanmıştı.
Başkanlık seçimlerinde Hillary Clinton’a karşı partinin aday adaylığında yarışan Sanders, tıpkı İngiltereli Corbyn gibi kitlelerin heyecanını kazanmayı başarmıştı. ABD dış politikasını eleştirmesi,LGBTİ+, siyah ve göçmen haklarını desteklemesi ve seçim kampanyasının merkezine Wall Street kodamanlarını koymasıyla alternatifsizlikle boğuşan ABD halkında ve özellikle gençlikte büyük ilgi uyandırmıştı. Sanders’ın bu başarısı ABD gibi anti-komünizmin kalesi, komünistlere ve sınıf mücadelesine karşı her türlü cadı avını uygulamış bir ülkede büyük bir gösterge.