Mikrofon Emekçilerde 20: Bizim İçin Cehenneme Dönüşmüş Bu Düzeni Değiştirmek Zorundayız!
Pandemiyle birlikte getirilen kısıtlamaların en çok vurduğu kesimlerden birisi de müzisyenler. İktidar bugüne kadar saraya yakın ünlülere youtube konserleri adı altında milyonlarca lira akıtırken; sayısız müzisyen geçim sıkıntılarıyla karşı karşıya. Hatta 90’ı aşkın müzisyenin bu nedenle intihar ettiği belirtiliyor. Sosyalist Gündem olarak mikrofonumuzu müzisyenlerin sorunlarına ışık tutmak için Ozan Çoban’a yönelttik.
Öncelikle merhaba, hepimizin bildiği üzere aslında alışılmışın dışında bir süreç içerisindeyiz. Pandemi sürecinde müzik emekçilerinin büyük zorluklar yaşadığını gördük. Ama bu durum aslında sadece pandemiye has birşey mi tartışmaları da öne sürülüyor. Bize öncelikle biraz müzisyenlerin bu sistemde nasıl zorluklar yaşadığını ve sonrasında pandemiden nasıl etkilendiğini anlatabilir misiniz?
Şüphesiz ki müzisyenler pandemi öncesinde de pek çok sorun yaşıyordu. Hemen aklıma gelen, düşünmeden söyleyebileceğim şey bir çok müzisyenin sigortasız çalıştırılmasıdır. Sahneye çıkacağınız mekanda saatlerce bulunursunuz, saatlerce de çalarsınız ama kimse sizin sigortanızı ödemek istemez. Ola ki talep ederseniz sahnenizden olmanız, işsiz kalmanız olasıdır. Olur da talebiniz kabul edilirse bu çaldığınız akşamlardaki yevmiyenizinden kesilme şartıyla olur. Bazı mekanların müzisyene yaklaşımları da kan emicilik düzeyine gelmiş durumda. Örneğin karın tokluğuna aralıksız 6-8 saat arası çalışan arkadaşlarımız var. O akşamki ciro iyi değil diye müzsiyenin emeğini gasp etme durumu da çok yaygın. Bunlara seyircinin istek terörünü, sahne tacizini falan da ekleyince müzik yapılacak teknik ekipmanın yeterliliğini sorgulamak lüks kaçıyor.
Özetlersek pandemi dönemi öncesinde hali içler acısıydı müzisyenlerin. İnsanlarda genellikle müzik emekçilerinin hayatlarını güllük gülistan yaşayan popçularla karıştırma eğilimi var. Oysa durum böyle değil. Pandemi süreciyle beraber alınan tutarsız ve tek taraflı önlemler zaten kıt kanaat geçinen, bir şekilde çoluğunu çocuğunu onuruyla doyurabilen müzisyenin bunu yapabilmesine çok büyük bir ket vurdu. Bir enstrüman çalmayı koldaki bileziğe benzetir ya halkımız. İşte bir şekilde müzisyen işini yapabildiğinde müzisyen yolunu bulabiliyordu. Fakat artık işini yapamıyor müzisyenler. Ellerinde olmayan ve hiçbir sorumlulukları da bulunmayan bu süreçte en çok mağdur edilen mesleklerden biri oldu müzik emekçiliği. Ve acıdır ki büyük bir sağlık krizinin kapısında çoğu müzisyenin sağlık güvencesi olmadığı gerçeği de hepimizin yüzüne tokat gibi indi. Çözmemiz gereken sorunlar o denli hayati ve çok ki..
Pandemi sürecinin başlarında iktidarın online verdiği konser birçok tartışmaya sebep olmuştu. Bu konser müzisyenlere bir fayda sağladı mı? Sağlamadığıysa sizce nasıl bir yol izlenmeliydi? Ya da bu süreçte müzisyenler için nasıl bir destek sağlanmalıydı?
Bu konserler sadece kendi siyasi görüşlerine yakın birkaç tane insana fayda sağladı. Açlıkla cebelleşen yüzbinlerce müzisyene de mesaj verilmiş oldu: “onurunu bırak gel bize yakın ol; karnın doysun.” Müzisyenlerin bu denli onuru ve açlığı arasında bırakıldığı başka bir dönem var mıdır bilmiyorum. Yani böylesine insani bir kriz yaşandığı dönemde dolaylı da olsa insanlara böyle bir mesaj vermeyi tercih eden bir iktidardan bir şey beklemenin de büyük bir yanılsama olduğu kanısındayım. Ama hiçbir şey yapılmamış olsa bile konserlerin sahnelerin çok basit önlemlerle devam edebilmesi mümkündü. Bakanlık derhal bir fon oluşturup mağduriyet yaşayan müzisyenlere bir destek sunulabilirdi. Daha bir sürü şey sayabiliriz Ama şunu da dile getirmek zorundayız; Katil projeleri yapan, halka küfür eden patronlarının milyon dolarlık borçlarını tek kalemde silenler yüzbinlerce müzisyen için tek bir adım dahi atmadı, elini bile kıpırdatmadı. Bu unutulmasın.
Vakaların artması tartışmaları üzerine izolasyon adı altında birçok yasak getirildi, ve bunlardan biri de bazı saat aralıklarında mekanlarda müzik dinletisinin yapılmasının yasaklanmasıydı. Sizce bu ve benzeri kararlar nasıl sonuçlar doğuruyor?
Yahu müziği yasaklamakla mı mücadele edilir pandemiyle? Böyle bir saçmalık olabilir mi? Pandemi bahane edilerek belirli bir yaşam tarzına müdahale aracına dönüştü artık önlem denilen şeyler. İnsanlar her gün toplu taşıma ile istif halinde işlerine gitmek zorunda bırakılıyor. Siyasi şovlar için binlerce insan üst üste toplanıyor. Müziğin çalınması mıdır yoksa bunlar mıdır virüsün bulaşması için risk? Tutarlı ve halk sağlığını gözeten bir süreç yönetilmiyor. Müziğe ve müzik emekçisine düşmanlıktan başka bir şey değil bu yapılanlar. Başkaca bir açıklaması yok.
Bahsettiğiniz üzere bu süreçte birçok müzisyen geleceksizlik vb. kaygılarla intihar ettiler, zor durumlarla baş başa kaldılar ve bu süreçte bir nevi yalnız bırakıldılar. Peki, müzisyenler ve sanatçılar bu sorunlarla nasıl baş ediyorlar? Bir platformda bir araya gelip bu sorunları çözmek gibi bir çaba var mı? Varsa eğer nasıl sonuçlar alındı?
Şu açık ki en büyük çaresizliğimiz örgütsüzlüğümüz. Bahsedilen tüm sorunların bu kadar büyümesine ve müzik emekçilerinin bu gün bu halde olmasına en büyük sebep bu. İstediği şarkıyı söylemedi diye vurulan, 8 saat kesintisiz çalmasına rağmen çok cüzi bir ücret verilen, patronun keyfine göre aldığı ücretten kesinti yapılan, sigortasız çalıştırılan yüzbinlerce müzisyenin hakkını arayacak bir örgütlülüğe ihtiyacımız. Var olan sendikalar ve telif hakları kuruluşları maalesef şu an bunu karşılamaktan uzak. Ama ben bu sürecin hepimiz için çok öğretici olacağını umuyorum. Sorunlarımızı bizden başka çözecek kimsenin olmadığını gördük. Bizim için cehenneme dönüşmüş bu düzeni değiştirmek zorundayız. Bu da örgütlenmeden, direnmeden olamıyor. Dilerim en kısa zamanda bu yalnızlığımızı aşar ve yola koyuluruz. Başka türlüsü hepimize cehennem.