Kimin Nasıl Yaptığı Umurumuzda Değil Mi? – Süleymani Suikasti Üzerine Tartışmalara Dair V. U. Arslan
Süleymani suikastinden sonra sosyal medyada “kimin nasıl yaptığı umurumda değil, bir katil öldürüldü” gibi yorumlardan geçilmiyordu. Kendisini solcu olarak görenlerin açık ya da dolaylı biçimde ABD’yi alkışlaması zamane tuhaflıklarından. Liberallerden sol liberallere onlardan da “sosyalist” liberallere bir geçişkenlik var. ABD’yi müttefik olarak gören Kürt ulusal hareketi cephesi Türkiye sosyalist solu üzerinde önemli bir etkiye sahip. Haliyle işler bir hayli karışıyor. “Süleymani gerici ve cani biriydi iyi oldu!” Düşünce bu. Dünya halklarının en büyük katili ABD ve başkanı Trump’ın öyle veya böyle alkışlanması bu mantıkla oluyor.
AKP’ye karşı gelişen toplumsal muhalefetin “ses”lerinden Gazeteci Nevşin Mengü, başkalarının açıktan dillendiremediği karanlık çağrıyı doğrudan yaparak “İran’daki Molla rejimi ve benzerlerinin iç dinamiklerle devrilemediğini” bu yüzden de “uluslararası toplumun devreye girmesi gerektiği”ni söyleyiverdi. Uluslararası toplumun devreye girmesi! Emperyalist savaş ve işgal, NATO cephesinde bu şekilde süsleniyor. NATO işgali veya saldırısı talep eden Nevşin Mengü bu rezil işe soyunurken ne dediğinin farkındadır farkında olmasına ama sanırız dikkat çekmeye çalışan medya maymunu reflekslerine yenik düşmüş.
Nevşin Mengü gibileri Türkiye’de toplumsal muhalefete ve dahası sola akıl veren kişiler! Yazık tabi. Bu yüzden bazı konuları açıklığa kavuşturmak gerekli.
Süleymani’yi kimin ortadan kaldırdığı elbette ki önemlidir. Hatta meselenin özü budur. Eğer Süleymani, devrimci bir ayaklanma sonucu ortadan kalksaydı bu muazzam birşey olurdu. Ama Süleymani’yi ABD’nin süper bombaları ortadan kaldırdıysa biz bunda sevinecek birşey bulamayız. Dünya emperyalist kapitalizminin ağa babası gücünü gösterdi, düşmanını yok etti, diğer düşmanlarını korkuttu, ne güçlü silahları var vs vs. Buna mı sevineceğiz!
Kapitalizmle emperyalizmle derdi olmayanlar sevinebilirler. Bunlar ABD aşığı da olur, hayranı da olur. Sorun bunların solu domine etmesinde.
ABD Irak’a saldırır, Saddam katildi iyi oldu; Yugoslavya’ya saldırır,Sırplar katildi iyi oldu; Libya’ya saldırır, Kaddafi katildi iyi oldu; Suriye’ye saldırır, Esad katildi iyi oldu; İsrail Filistin’e saldırdı, Hamas katildi iyi oldu…
Bu şekilde milyonlar ölür. Ve “iyi oldu” diyenler en özgürlükçü, en devrimci, en aydın pozlarını kimseye kaptırmazlar…
Bir de ÖDP’nin meşhur “ne Sam, ne Saddam” tavrı var. ABD Irak’a çöküyor ve sözde devrimciler ortayolcu kaypaklığın ılık sularında tarafsızlık oyunu oynuyor. Bugün ABD’nin özgürlük getirdiği Afganistan’a, Irak’a, Libya’ya, Suriye’ye, Yemen’e, Filistin’e bir bakın! ÖDP bugün isim değiştirdi, umarız yeni isimleriyle tarafsızlık diye bir şeyin olmadığını, “tarafsızlık” denen şeyin aslında güçlüden yana olmak olduğunu fark ederler.
Eğer Saddam’ı, Kaddafi’yi, Esad’ı ve Hamaney’i ilerici talepler etrafında birleşen emekçiler devirirse ne ala! Ama yok, ABD devirmeye girişirse “bize ABD Defol” demek düşer. Hamaney’in defterini İran solu dürmelidir. Ha ABD’nin istemediği de budur. Onların korkusu İran devriminden tüm Ortadoğu’yu sallayacak antikapitalist antiemperyalist bir gücün doğmasıdır.
Peki Molla rejiminin ezdiği İranlı emekçilere, solculara ve bu arada Kürtlere ne olacak? İranlı emekçiler ve ezilen Kürt onlar bizim dostlarımız ve yoldaşlarımızdır. Onların acılarını ve kinlerini iyi biliyor ve anlıyoruz. Ama dost dediğin acı söyler. Onlar kendi devrimlerini yapmak zorundalar. Biz bu yolda yanlarındayız. Emperyalist kapitalist statüko parçalanmadan kurtuluş yok, bu da ancak birlikte emekçi radikalizmi ile parçalanır. Etno-kültürel ve dinsel kamplaşmalar ya da emperyalizmden fayda beklemeler büyük ve kanlı bir tuzaktır. Bu bağlamda biz kendimizi kurtaralım diye bir dünya yok. Kaldı ki ABD’nin her müdahalesi Mollalara kazandırdı. Son olarak Trump ABD seçimleri öncesi şov yapmaya soyununca Molla rejimi Süleymani için milyonları sokağa dökebildi. Kürtler ise tarihleri boyunca emperyalistler tarafından ihanete uğradı. Son bir kaç yılda bunu acı bir şekilde görmedik mi!
Kurtuluş birliktelikte gelebilecek birşeydir. Emperyalist ağa babalara, yerel burjuvalara ve alt emperyalistlere karşı tek seçenek bölgesel sosyalist bir kalkışmadır. Bunu örgütlemezsek bir geleceğimiz olmayacak.