Kaz Dağları Patronların Cebini Doldurmak için Katlediliyor! – B. Defne Erten

Kaz Dağları Patronların Cebini Doldurmak için Katlediliyor! – B. Defne Erten

kaz dağları maden ile ilgili görsel sonucu

Yine kar hırsı, yine doğa katliamı, yine sermayenin barbarlığı!

Sahip olduğu altın madenleri sebebiyle sermayenin pençelerini geçirmeye çalıştığı Çanakkale’de şimdi de hedef Kirazlı haline geldi. Kanada merkezli Alamos Gold şirketi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın izniyle Çanakkale’nin Kirazlı Köyü’nde katliam yaptı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından Mart ayında onaylanan proje kapsamında 45 bin ağaç kesilmesi planlanırken tam 195 bin ağaç kesilmesinin ardından sivil toplum kuruluşları ve muhalefet tarafından tepki toplayan projenin iptali için meclisteki girişim AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. İktidar, patronların tarafında olduğunu bir kez daha göstererek, şehir merkezinin yalnızca 30 kilometre uzağında olan ve yapımı sırasında tam 20 bin ton siyanür kullanılacak olan projenin tamamen “hukuki” olduğunu duyurdu. Bu projenin devam etmesi durumunda doğaya verilen zarar 195 bin ağacın kaybıyla sınırlı kalmayacak. Tam anlamıyla bir doğa katliamı yaratarak bölgedeki ekolojik düzeni yerle bir edilecek; Çanakkale’nin içme suyu kaynakları kirletilecek ve de bölge halkının sağlığı için önemli bir tehdit oluşturulacak. Peki halkın sağlığı ve Kazdağları’ındaki doğal yaşamın sürdürülmesi patronların ne kadar umrunda?

Projenin başındaki Kanada merkezli Alamos Gold Şirketi, yıllar boyunca Latin Amerika’daki kaynakları yağmalamasıyla bilinen bir şirket. Kirazlı Altın Madeni Projesi, Alamos Gold’a bağlı olan Doğu Biga Madencilik tarafından yürütülüyor. Fakat katliamın imzacıları bu kadarla sınırlı değil. Projenin içinde Eczacıbaşı Holding, Nurol Holding, Cengiz Holding, Koç Holding ve Koza Altın İşletmeleri de var. İktidarın eliyle Türkiye’deki patronlar da bu ballı projeye parmak banmış oluyorlar. Cengiz Holding’in AKP eliyle mideye indirdiği rantı bilmeyen yok. Koza Altın da Fetullahçıların iken kayyumla AKP’nin yandaş sermayesi haline gelmişti. Bazı muhalefet cephelerinde “Laik, İlerici Burjuvazi” olarak allanıp pullanmaya çalışılan, Ali Koç üzerinden muhalif olarak gösterilen Koç ailesinin de eğer ortada kar elde edilecek, sömürülecek bir yer varsa bu fırsattan geri durmadığının da altını özellikle çizmek gerekiyor. Söz konusu para olduğunda en muhafazakar ve laik patron el ele, kol kola bu toprakları, bu halkı sömürmekte bir beis görmüyor.

Peki Ne Yapmalıyız?

Biz kendi yaşamımızı, yaşadığımız şehirleri, ormanlarımızı savunmazsak AKP ve patronlar yaşam alanlarımızı bir bir talan etmeye; AKP doğal kaynakları, kamu kurumlarını Türkmüş, Kanadalıymış, Arapmış farketmeksizin patronlara peşkeş çekmeye devam edecek. Doğayı ve yaşamı savunmak, onları katlederek keselerini dolduran patronlara karşı kavga vermekten geçiyor. Doğayı, hayatı ve emeği savunmak isteyen herkesi mücadele etmeye, dünyayı bu asalaklardan kurtarmaya çağırıyoruz!

KATEGORİLER