ISL'nin Brezilya Seksiyonu Sosyalist Alternatif Sözcüsü Lucas Tine ile Röportaj

ISL'nin Brezilya Seksiyonu Sosyalist Alternatif Sözcüsü Lucas Tine ile Röportaj

Brezilya 210 milyonluk nüfusu, büyük ekonomisi ve güçlü işçi sınıfı ile Güney Amerika kıtasının kalbi durumunda. Sınıfsal uçurumları devasa, sosyalist mücadele geleneği köklü olan Brezilya’da geçen yıl iktidara Bolsonaro gelmişti. Kanlı askeri cunta günlerine özlem duyan, katıksız işçi ve kadın düşmanı aşırı sağcı bir şarlatan… Bolsonaro’nun ilk uygulamalarıyla beraber Brezilya’da mücadele kızışmış durumda. Bolsonaro karşısında gençleri, emekçileri ve devrimcileri buluyor. Brezilya’da bu kapışmanın sonucu tüm Latin Amerika’yı etkileyecektir. Bütün bu kritik süreci Lucas ile konuştuk. Lucas Tine Uluslararası Sosyalistler Birliği (ISL)’nin Brezilya seksiyonu Sosyalist Alternatif’in sözcülerinden birisi.

Bolsonaro’nun iktidara gelmesinden bu yana Brezilya’da toplumda ve mücadele dinamiklerinde ne gibi değişikler oldu? Bugünlerde iktidarın yeni bir saldırısı söz konusu mu?

Seçim döneminde zaten merkez siyasetlerden ziyade aşırı sol ve sağ eğilimler daha görünür hale gelmişti.  Örneğin, solun kampanyasına katılan insanların bar ve kafelerine yönelik ciddi saldırılar gerçekleşti. Saldırılar özellikle de LGBTİ’lere yönelikti. Kampanyadan sonra bu kamplaşma, kutuplaşma daha da derinleşti. Bolsonara kazandığının hemen ertesinde LGBTİ karşıtı saldırganlıkta büyük tırmanış oldu. Favelalara (derme çatma barakalardan oluşan yoksul mahalleleri) yönelik, etnik bir temizlik niyeti taşıyan bir saldırı yasası da derhal gündeme geldi. Yasa, favelalarda polis ve ordunun etkili hale getirilmesini içeriyordu ve yine bu yasaya göre çatışma vb bahanesiyle bu operasyonlarda suç işleyen “güvenlik” güçleri soruşturma geçirmeyecekti. Bir başka yasa da eğitim bütçesinin kesilmesiydi ki bu durum büyük tepkilere ve mücadelelere yol açtı. Seçim kampanyasında Bolsonaro, kimi yerlerde % 30 kadın aday kotası zorunluluğu nedeniyle sahte kadın adaylar göstererek seçim bütçesinden aldıkları paraları diğer adaylarına aktardılar ve daha en başta yolsuzluğa bulaştılar.  

Öğrencilerin ve öğretmenlerin oldukça kitlesel eylemleri gerçekleşti. Bu eylemler sonucu bir kazanım oldu mu, süreç devam mı ediyor yoksa yenilgi mi yaşandı?

brazil student protest ile ilgili görsel sonucu

Eğitim bakanı, eylemler sürerken istifa etmek zorunda kaldı. Çünkü ilkokul, ortaokul ve liselerde, öğrencileri ulusal marş eşliğinde Bolsonaro’nun mektubunu okurken videolarını çekmeye zorlamıştı. Öğrenciler de buna cevap vermek için kitlesel biçimde eğitim sisteminin sorunlarını anlattıkları video kaydedip bakanlığa göndermişti. Bu eylem, iktidarın ilk çelişkileri ortaya çıkarmasına vesile oldu ve aynı zamanda iktidar için büyük bir yenilgiydi. Çünkü eğitim bakanı, Bolsonaro’nun sağ kolu olarak bilinen biriydi. 

Bütçe kesintileri ve sosyal bilimler alanına yönelik saldırılar devam ediyor ama eğitim bakanı da istifa etmek zorunda kaldı.  Bunu bir kazanım olarak görebilir miyiz yoksa asıl saldırılar devam mı ediyor. 

Bu kesintiler aslen hükümetin çürümüşlüğünden ve borç batağına batmış olmasından ileri geliyor. Ama hükümet, kesinti miktarının çok üstünde bir borca batmış durumda. Eğitim bütçesinde 3 birim bir kesinti varken siyasi partilerin 17 birim borcu affedildi.

Bu eylemlerin öğrencileri daha da radikalleştirdiğinden ya da politikleştirdiğinden bahsedebilir miyiz?

İşçi Partisi PT üniversitelerde en etkin gruptu. Ama PT iktidardayken eğitime yatırım yapmak yerine özel okula gitmek isteyen öğrencilerin borçlarını finanse etmeyi tercih etti ve bunun kampanyasını yaptı. Şu an Bolsonaro’nun yaptıkları aslında PT iktidarının yaptıklarının bir çeşit devamı niteliğinde. Ama yine de öğrenci hareketinin PT ve onunla temsil edilen anlayıştan çok da uzaklaşmış olduğunu söyleyemeyiz. PT lideri Lula hapiste ve bu durum bir karşıtlık yaratıyor. Bizler tabanda bu konuları tartışıyoruz.  

Peki, PT öğrenci hareketine liderlik ediyor mu?

Bir çeşit liderlik, evet, hatta öğrencilerin önünde birer engele dönüştüler. Bütçe kesintilerine karşı yapılan yürüyüşlere PT liderlik etti ve bunu Lula’nın serbest bırakılmasına yönelik bir protestoya dönüşmesi için bir fırsat yakaladılar. Bu, hareketin mümkün olan en geniş kesimlerinin birleşmesi ve radikalleşmesinin önünde bir engele dönüştü. 

PT, Lula’nın serbest bırakılması için kampanya yaptı mı? 

PT’nin, seçimleri kaybetmesinin bir nedeni de  Bolsonaro için ciddi bir kampanya yapmamış olmasıydı ve onlardan farklı ne yapacaklarını anlatmamış olmalarıydı. Yaptıkları tek kampanya ise Lula’nın serbest bırakılması için yaptıkları “Lula Livre” kampanyasıydı. PSOL adayı da ayrıca Lula için yapılan bu kampanyanın bir parçası oldu. 

Daha önce, işçi sınıfı askeri rejime karşı verilen mücadelenin merkezi olmuştu. Bu günlerde işçi sınıfından Bolsonaro rejimine karşı böyle bir reaksiyondan bahsetmemiz mümkün mü?

2017 yılında sendikal mücadelede işçi sınıfı, liderlik ve temsiliyet konusunda büyük sorunlar yaşadı. Şubat ayında bir genel grev çağrısı yapıldı ama liderlik grevi Nisan ayına öteledi ve Nisan ayında grev gerçekleştiğinde tüm hayat durdu. Metro, otobüs, toplu taşıma, her şey durdu. Haziran ayında genel grev çağrısı yapıldı ama CUT (İşçilerin Birleşik Merkezi-işçi sendikalarının en büyüğü) boykot etti. Grev yapılmadı ancak yürüyüşler oldu. CUT, PT tarafından yönetiliyor. Yani PT, sendikanın tabanında işçilerin yaptığı grevi boykot etti. Aralıkta ise CUT tarafından genel grev çağrısı yapıldı ama o da grevden üç gün önce iptal edildi. Nisan 2017 grevi, son yüz yılın en büyük greviydi. 14 Haziran’da yine bir genel grev ilan edildi ve 2017 yılından bu yana gerçekleşen ilk grev olacak. Tabii CUT yine ihanet etmezse. Tüm sendikalar, öğrenci birlikleri ve sosyal hareketler dört bir yandan bu grev ve eylem için şu an çağrı yapıyor. Taleplerin içinde sosyal kesintiler, haklar, bütçenin yanı sıra yerel yönetim yasası da yer alıyor. Hükümet bu yasayı mümkün olduğunca  erken geçirmek istiyor çünkü Bolsanaro’nun seçim kampanyasının piyasaya vaadi bu yasaydı. Grevin asıl hedefi de bu yasa. Şu an geçirmeye çalıştıkları yerel yönetim yasası, Pinochet’nin Şili’de uyguladığı yasanın bir modeli. 

Brezil’yada ekonomik durum şu an ne durumda.  Krizin seyri nasıl? 

Brezilya’da eski zamanlarda kaldığı düşünülen kapıları çalıp yiyecek isteme durumu yeniden gözlenir oldu. Uzun yıllardır böyle bir durum görülmüyordu. Ekonomi bakanı Chicago Okulu’ndan. Şili’de askeri rejim sırasında Pinochet bu kişiyi üniversitede profesör olması için davet etmişti. Programı, Brezilya pazarını tamamen liberalleştirmeyi ve hükümeti tüm yatırımlardan uzaklaştırmayı hedefleyen klasik bir neoliberal program. Şu anda başkanlık genelgesiyle çok hızlı biçimde alınan bir kararla Brezilya’da 12 havaalanı özelleştiriliyor. 

Amazonlara yönelik saldırılar da gündeme geliyor. 

amazon destruction ile ilgili görsel sonucuYerlilerin yerleşim alanlarının sınırlarının daraltılması amaçlanıyor. Amazonlar tahrip edilerek bakanlığın ve tarım piyasasının eline verilecek. Tabii, bir başka hedef de Amazonlardaki altın rezervleri. Bu rezerv, Brezilya’daki en büyük altın rezervi ve ABD şirketleri bu işe girmek istiyorlar. Bolsonaro bunu yapma niyetini açıkça söyledi ama şimdiye dek bunu yapma fırsatı olmadı. Çünkü hükümet kriz içinde ve ulusal kongreyi bu konuda ikna edecek zemini yakalayamadı. 

PSOL, çoğunlukla üniversitelerde olan ve küçük burjuva bileşime sahip. Ve şu an görüldüğü kadarıyla liderlik düzeyinde sağa kayıyor. Siz de üyesi olduğunuz Sosyalist Alternatif’i ve içinde bulunduğunuz PSOL ile olan ilişkinizi anlatabilir misiniz?

PSOL içinde, kendisini açıkça sosyalist ve devrimci olarak tanımlayan bir kesim var. Biz, PSOL liderliğinin sağa kayışının tam ortasında PSOL içindeki ve çevresindeki sol elementleri örgütlemek ve kendimize çekmek perspektifine sahibiz. 
Örneğin şu an PSOL seçimlerde PT ile birlikte çalışacağını duyurdu ve bu sağa dönüşe  karşı çıkan, Sosyalist Alternatif dışında iki küçük grup var. 

Haziran ayında ulusal öğrenci sendikasının kongresi var. Burada da öğrenci gençlik içerisindeki ileri unsurları, gençlik mücadelesinin liderliğine yükseltmek amacımız olacak. Seçimler çok bürokratik şekilde gerçekleştiriliyor, oysa sendika öğrenci gençliğin ortak cephesi durumunda ve Komünist Parti tarafından yönetiliyor. Bu hantal yapıyı değiştirmeliyiz. Çok genç olan örgütümüz bu müdahalelerle pişecek ve güçlenecektir.

KATEGORİLER