İktidar 2020’yi Zamlarla Kutladı! – Seçil Işık
Her gün bir yenisi gelen zamlar ve vergiler dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’deki emekçilerin de sırtında bir yük olmaya devam ediyor. 2020’ye adım atmamızla bu zamlara yenileri eklendi. Araç muayene ücretleri, 1 Ocak 2020’den itibaren geçerli olmak üzere % 22,28 zamlandı. Otomobiller için muayene ücreti 279,66 TL’den 342,2 TL’ye yükseldi. Köprü ücretleri de % 14 zamlandı. Zamlarla birlikte Osmangazi Köprüsü’nden araç sınıfına göre en düşük geçiş ücreti 82,55 TL, en yüksek geçiş ücreti 374,90 TL olacak. Bunlarla da bitmiyor elbette. Ankara’da ekmeğe yapılan % 20’lik zamla birlikte 1,25 TL olan ekmek fiyatı 1,50 TL oldu. Yeni yılla birlikte ehliyet, nüfus kağıdı, pasaport harç ücretleri, MTV gibi pek çok kalemde % 20’leri aşan oranlarda zamlar yürürlüğe girdi.
Peki halkın sırtına yüklenen bunca vergi nereye gidiyor, kimleri kurtarıyor?
Geçtiğimiz günlerde Erdoğan’ın avukatının ortağının sahip olduğu Simit Dünyası’nın Ziraat Bankası eliyle kurtarılması gündem olmuştu. 200 milyon dolarlık borcu yapılandırılmış Dünya Göz içinde aynı senaryo konuşuluyordu. Dünya Bankası’nın 2018’de yayınladığı rapora göre ise 1990-2017 arasında kamudan en çok ihale alan ilk beş inşaat şirketinin dört tanesi Türkiye’dendi. Cengiz, Limak, Kolin, Kalyon dörtlüsünün kamu kaynaklarından AKP döneminde aldıkları pay 150 milyar dolar.
Şimdiler de ise gündeme yeni bir rant projesi oturdu:Kanal İstanbul. AKP’nin ‘çılgın proje’ ismini verdiği bu rant projesinin yalnızca kazı masrafının 75 milyar lira olduğunu biliyoruz. Peki bu 75 milyar lira halk yararına kullanılırsa neler yapılabilir ona bakalım:
- 600 yataklı en az 100 hastane yapılır.
- Atanacak 500 bin yeni öğretmenin 5 yıllık maaşı karşılanır.
- Bina güçlendirme, yenileme dahil İstanbul’un bütün bir deprem hazırlığı yapılır.
- Petrol ve doğalgaz ürünlerinden alınan ÖTV kaldırılır.
- Bütün emeklilere %35 zam yapılır.
İktidar kendi yandaşlarının cebini doldurmanın derdinde olduğu için elbette ki bunları yapmayı değil yeni rant kapıları açmayı seçiyor.
Dünyanın her yerinde emekçileri bekleyen şeyler birbirinden çok da farklı değil. Daha fazla kar için daha fazla sömürü. Peki emekçiler bu zindandan nasıl çıkacak? 2019, emekçilerin çözümün yalnızca sokaktan ve mücadeleden geçtiğini deneyimlediği bir yıl oldu. Ama yalnızca sokağa çıkmak da yetmiyor. Saraylarını halkın yoksulluğu üzerine kuranları tamamen def etmeden hiç kimse için bir kurtuluş olmayacak.