Hangi Annelerin Günü? – B. Defne Erten
8 Mart reklamlarından sonra piyasanın kullandığı, insana fenalık getiren diğer bir gün de anneler günü. Videoların arasına, market raflarına ve bilbordlara yerleştirilen reklamlarda annelerin çocuk doğurdukları için ne denli kutsal varlıklar olduğu, onu mutlu etmek için almanız gereken hediyeler sıralanıyor. Mesela, elektrikli süpürge! Bir annenin başka neye ihtiyacı olabilir değil mi? Elektrikli süpürge, bulaşık makinesi ya da yeni bir tencereden başka bir kadını ne mutlu edebilir ki şu dünyada, değil mi?
Mesela Filistin’de işgalci İsrail askerlerine karşı direnen kadınların en çok ihtiyacı olan şey eminim ki tam otomatik, çok programlı bir bulaşık makinesidir! Ya da Venezuela’da ABD darbesine izin vermemek için sokağa çıkan kadınları asıl mutlu edecek şey yeni bir tencere olabilir. Aslında düşündüm de, yeni tencereler Şili’deki kadınların gerçekten ihtiyacı olabilir, neoliberalizme karşı eylemlerde tencere-tavalar protestolarda simgeleşmişti, eskimiştir.
İşin ironisi bir yana, emekçi sınıflardan kadınlar anneler gününü hatırlayacak, çocukları da onlara hediye alacak durumda hiç değil. Corona pandemisi ile derinleşen ekonomik kriz insanların hayatını cehenneme çeviriyor. Gitgide artan yoksullaşma, alım gücünün düşmesi insanların temel ihtiyaçlara ulaşmasını bile imkansız hale getirdi. Böyle bir dünyada ise kadınların payına defalarca ezilmek düşüyor: İşten ilk çıkarılacak olanlar bizleriz, çocuk bakımını, yemeği, temizliği üstlenecek olanlar bizleriz, ekonomi kötüye gittiğinde tasarruf yapması gerekenler bizleriz, patronlar kreş parası vermesin diye çalışmayıp evde oturacak olanlar bizleriz, deprem olduğunda giydiği eteğin boyu deprem sebebi olarak gösterilecek olanlar yine bizleriz, tacize veya tecavüze uğradığımızda suçlu olanlar bizleriz, dayak yediğimizde, öldürüldüğümüzde karşımızdakinin sabrını taşırdığımız için suçlu olanlar yine bizleriz…
Kapitalizmin dayattığı sömürü, burjuva devletin tüm aygıtlarıyla perçinleniyor, sırtımızdaki yük her geçen gün artıyor.
Çorlu Tren Kaza(!)sında hayatını kaybeden Oğuz Arda Sel’in annesi Mısra Öz Sel için nasıl bir anneler günü mesela? Katilleri korunan Rabia Naz’ın ailesi bugün ne yapıyor? Aylardır kayıp olan Gülistan Doku’nun annesinin anneler gününü kim kutlayacak? Roboski Anneleri’ne hesap verildi mi? Soma’da yetim kalan çocukların anneleri için tek kelime edildi mi? Cumartesi Anneleri’nin öfkesi dindi mi?
Böyle bir dünyada, süpürge reklamlarıyla ya da “anneler baş tacımız” diye zırvalayarak kadınların öfkesini sindirebilirler mi sanıyorsunuz? O öfke büyüyor. Bazen açık açık meydanlarda, sokaklarda büyüyor, çocuğunuzun kemikleri için sokağa çıkmanız gerektiğinde ve kafanıza bir polis copu indiğinde büyüyor, iş yerinde mobbinge uğradığımızda büyüyor, bazen de mutfakta sessizce bulaşık yıkarken büyüyor.
İşte bugün o reklamları yapan kapitalistlerin, anneler gününü kutlayıp da kadınların fıtratından bahseden, sonra da anneleri, kadınları sokak ortasında dövdürenlerin ipini çekecek olan o öfkedir!
Anneler için, kadınlar için, tüm insanlık için eşit ve özgür bir dünya mücadelesi sürüyor, kadınlar en önde mücadele ediyor.
Tüm emekçi annelerin, her gün öfkesi büyüyen kadınların anneler günü kutlu olsun!