Fransa’da Sol Lider Mélenchon’a Operasyon

    Fransa’da polis, Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) ve Sol Parti (PG) partilerinin merkezleri ile parti yöneticilerinin adreslerine baskın yaptı. 15’ten fazla adrese baskın düzenlendi. Baskınların, partinin bazı üyelerinin Avrupa Parlamentosu’nda (AP) hayali istihdam iddiaları ve 2017 cumhurbaşkanı seçim kampanyasında usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle sürdürülen soruşturma çerçevesinde düzenlendiği iddia ediliyor.

Melenchon’a yönelik başlatılan soruşturma Avrupa Parlamentosu fonlarının Fransa’daki parti görevlilerine verilmesindeki kötüye kullanımı diğeri ise Melenchon’un geçen yılki seçim kampanyasının fonlanmasını içeriyor. Macron, selefi Hollande’dan bile daha düşük bir destek oranına çakılmışken ve Nisan ayından bu yana Fransa’da Macron’un emek düşmanı yasalarına karşı grev ve eylemler sürerken yolsuzluk soruşturmaları iddialarının gündeme gelmesi oldukça dikkat çekici. Aynı soruşturmalar faşist Le Pen’in partisine yönelik olarak da gündeme getiriliyor ancak herhangi bir baskın söz konusu değil.

Macron Düşüşte, Halk Öfkeli

Hollande’ın Sosyalist Partisi hızlı biçimde çökmüş ve eski yeni yetme merkezci bakanı Macron kendi hareketini kurmuştu. Aşırı sağın AB karşıtı söylemi ve ırkçılığına karşı AB yanlısı, piyasacı ve düzenin sadık savunucusu olma rolü ile Macron aslında oldukça zayıf çizgisine rağmen hızlı bir yükseliş göstermiş ve başkanlık koltuğuna oturmuştu. Birinci turda %24, Le Pen %21,3 alarak ikinci tura yükselirken, Mélenchon %19.6 oyla dördüncü sırada seçimi tamamlamıştı. Jean-Luc Melenchon, radikal bir sol reform programı ile gençliğin ve emekçi kesimlerin ilgisini çekerek gerilerden gelip istikrarlı bir yükseliş sergilemişti. Melenchon, haftalık çalışma süresini 30 saate düşürmeyi, çok yüksek oranda servet vergisi getirmeyi, NATO’dan çıkmayı, başkanlık sistemini terk etmeyi vb. öneren reformcu bir “6.Cumhuriyet” programı ile sahneye çıkarak kitlelere hitap etmişti.

Fransa’da ilginç şeyler oluyor. Fransa’da solun en önemli liderlerinden Jean-Luc Mélenchon’un evinde ve parti binasında arama yapılmış. Burada Mélenchon’un parti lokaline zorla girişini izliyoruz, Türkçe altyazıyla. Kendisi bir an coşup “Cumhuriyet, benim!” diye bağırıyor. pic.twitter.com/RmaRxgsSC8

— İlker Kocael (@ilker_kocael) 16 Ekim 2018

Macron ise Fransız kapitalistlerine vaatlerini şöyle sıralamıştı: haftalık çalışma saatini 35’ten 40’a çıkarmak, kamu harcamalarını kısmak, kamu istihdamını azaltmak, özelleştirmelere hız vermek… Kısaca, Fransız emekçilerinin mücadele ederek kazandığı temel kazanımlara göz dikmek. İlk birkaç ayda kimi saldırılar muhalefetsiz kalsa da seçimlerin üzerinden bir yıl bile geçmeden 1968’in 50. yılında Fransa’da başlayan eylemle, emeklilik yaşının yükseltilmesine karşı kitlesel gösteriler ve grevler, geniş sektörlere yayılan yaygın iş bırakma ve sert eylemler Macron’un kapitalist programına yönelik öfkeyi çok hızlı biçimde arttırdı.

Macron’a halk desteği %25’i görerek Fransa tarihinin en başarısız liderlerinden biri olan Hollande’ın da gerisine düştü. Daha geçen hafta Fransa’da yine yüzden fazla şehirde Macron’un eğitim, sosyal güvenlik, özelleştirme programlarına karşı eylemler vardı ve sert polis saldırıları yaşandı. Üniversitelerde ise uzun zamandır işgal, boykot gibi eylemler sürüyor. Fransa halkının %80’i eylemleri haklı gördüğünü ifade ediyor. Gençlik arasında ise Macron’a hayır diyenlerin oranı %72’ye fırladı.

 

Sol Hedefte

Mélenchon’a yönelik operasyonun arkasında Macron iktidarının sıkışmışlığı var. Mélenchon’un popülaritesini bitirmek, yasal kılıflarla devre dışı bırakmak için yapıldığı açık. Brezilya’da da benzer biçimde popüler sol aday yolsuzluk soruşturması ile azledilerek sağcı lider Temer’in önü açılmıştı. Temer’in halk desteğini tamamen kaybetmesiyle ve yine yolsuzluk iddiasıyla tutuklanan Lula’nın önünün benzer şekillerde kesilmesiyle aşırı sağcı Bolsonaro, cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunu kazanarak iktidara yaklaşmıştı. Aynı soruşturmalara sağ siyasetçiler de dahil edilmiş ancak herhangi bir siyasi engelle karşılaşmamıştı. Fransa’da da Brezilya tipi yöntemlerle, yolsuzluk soruşturması kılıfında sol güçsüzleştirilmeye çalışıyor.

Polis gücüyle yapılan bu gövde gösterisi tüm sola yönelik genel bir saldırganlığın sembolü. Mélenchon bir devrimci değil ancak Fransız emekçilerinin öfkesinin sesi, radikal bir muhalif ses olarak algılanmalı. Tüm sağcı partilerin Le Pen karşısında destekledikleri Macron’a karşı mücadele eden Fransız işçi sınıfının radikalizminin destekçisi olan 22 vekilli bir partiye yönelik bu saldırının sola yönelik bir saldırı olarak görülmesi gerekmekte.