En Kötüsü Geride Kaldı mı?

En Kötüsü Geride Kaldı mı?

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak geçtiğimiz ay Alman basınına verdiği bir demeçte krizi atlattıklarını açıklamıştı. Aynı şekilde Erdoğan’da “Çok büyük badire atlattık. 2 aya kalmaz toparlarız.” demişti. İktidar cephesi için bu sözler şaşırtıcı değil. En başından itibaren krizin dış güçlerin saldırılarından kaynaklandığı yalanına sarıldılar ve bu yalana kendilerini de inandırmış görünüyorlar.

Mevcut ekonomik tablo krizi bırakın atlatmayı daha en kötü senaryoya yaklaşmadığımızı bile ortaya koyuyor. DİSK-AR’ın TÜİK ve İŞKUR verilerine dayanarak açıkladığı Kasım 2018 İşsizlik ve İstihdam Raporu emekçiler açısından kara kışın gelmekte olduğunu gösteriyor. Rapordan yansıyan çarpıcı veriler ise şu şekilde:

Raporda krize bağlı olarak işsizlikte geniş çaplı bir artış gösterdiği görülüyor. TÜİK’e göre Ağustos 2017 döneminde yüzde 10,6 olan dar tanımlı standart işsizlik 0,5 puan artarak Ağustos 2018’de yüzde 11,1 olarak gerçekleşti. Geniş tanımlı işsizlik oranı ise % 18 olarak gerçekleşti. Dar tanımlı işsiz sayısı bir önceki yıla göre 266 bin kişi artarak 3 milyon 670 bine, geniş tanımlı işsiz sayısı ise geçen yılın aynı dönemine göre 6,3 milyona yükseldi. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerinin aktif sigortalı sayısındaki düşüş eğilimi işsizliğin arttığını göstermektedir. SGK Ağustos 2018 verilerine göre Temmuz 2018’de 16 milyon 226 bin olan aktif sigortalı sayısı (4-a kapsamında) 15 milyon 862 bine geriledi. Böylece sigortalı işçi sayısında 363 bin azalma gerçekleşmiş oldu. Çalışmayan nüfusun 1 milyon 648 binini iş aramayıp çalışmaya hazır olanlar oluşturdu. İş aramayıp çalışmaya hazır olanların 1 milyon 158 bini kadınlardan oluşuyor.

Kadın işsizliği yüzde 15,1, genç kadın işsizlik oranı ise yüzde 26,4 olarak gerçekleşti. Tarım dışı kadın işsizliği yüzde 32,9’a yükseldi. Aynı zamanda 1 milyon 111 bin üniversite mezunu işsiz durumda. Ne eğitimde ne istihdam olan gençlerin oranı yüzde 28,6’ya ulaştı.

İŞKUR’a göre kayıtlı işsiz sayısı son iki ayda 500 bin, son bir yılda ise 604 bin arttı. Kayıtlı işsizler içinde kadınlar son bir yılda 387 bin artarak erkeklerin önüne geçti. Kayıtlı kadın işsiz sayısının erkeklerden 111 bin fazladır. Bu durum kadınların iş bulma aracı olarak erkeklerden daha fazla İŞKUR’u tercih ettiğini göstermektedir.

Öte yandan İŞKUR’a yapılan işsizlik sigortası başvuruları giderek artıyor. Eylül 2018’de 140 bin olan işsizlik sigortası başvuru sayısı Ekim 2018 tarihinde 168 bine ulaştı. İŞKUR verileri işsizlikte artış eğiliminin önümüzdeki aylarda süreceğine işaret ediyor. Ekonomik krizin de etkisiyle önümüzdeki aylarda işsizlikte tırmanma kaçınılmaz görünüyor.

Bu veriler henüz krizin etkilerinin tam olarak piyasayı sarmadığı bir dönemi yansıtıyor. Türkiye’de ekonominin kırılganlığı öylesine arttı ki, kısa vadeli şoklar büyük sorunlar yaratıyor. Özellikle uluslararası politik gelişmeler, tek adam yönetiminin getirdiği otoriterlik ve ekonomi politikalarının belirsizliği ve keyfiliği krizin derinleşmesi için elverişli bir ortam yaratıyor.

Bugün açıklanan sanayi üretim verisi beklentilerin altında gerçekleşirken Türkiye ekonomisinin küçülmeye başlayabileceğinin işaretlerini verdi. Sanayi üretimi Eylül ayında hem aylık hem de yıllık bazda % 2,7 düşüş gösterdi. Düşüşün en çok hissedildiği sektör ise % 2,8’lik küçülmeyle imalat sektörü oldu. Sanayi üretimindeki düşüş iktidarın yılsonu büyüme beklentilerinin de gerçekleşmesini zorlaştırıyor. Mevcut veriler Türkiye ekonomisinin son çeyrekte sıfıra yakın bir büyüme gösterme ihtimalini azı

msanmayacak derecede artırıyor. DİSK-AR’ın hazırladığı rapor ve ekonomik göstergeler incelendiğinde karşımıza karanlık bir tablo çıkıyor. Önümüzdeki dönemde küçülen ekonomi alt sınıflara daha fazla işsizlik ve çalışan kesimlere daha fazla hak kaybı olarak yansıyacaktır.

KATEGORİLER