Dersim’den Seçim İzlenimleri
SEP delegasyonu olarak 13 Mart Çarşamba günü Dersim merkez üzerinden Ovacık’a ulaştık. Daha önce yerel seçimde parti olarak desteğimizi açıkladığımız Fatih Maçoğlu’nun kampanyasını yerinde takip etmek, çalışmalara katkı sunmak ve Ovacık’taki deneyimi detaylıca görmek için buradayız.
Ovacık’ta 5 yıldır belediye başkanlığını yürüten “Komünist Başkan”, şimdi Dersim merkezde belediye başkan adayı. Ovacık’ın yeni adayı ise Maçoğlu’nun başkanlığında da danışman olarak önemli bir rol oynayan Hayati Güngören.
Hayati Güngören’in, Ovacık’taki tarım kooperatifi projesinde ve diğer projelerde öne çıkan ve ilçe halkı tarafından tanınan ve sevilen bir isim olduğu görülüyor. Güngören Ağustos 2017’den bu yana tutuklu. Mayıs ayında yapılacak duruşmada serbest kalması bekleniyor.
Ovacık’ta Maçoğlu’nun en büyük destek gören projesinin, tarımsal üretime ve tarım ürünlerinin ticaretine yapılan katkılar olduğu anlaşılıyor. Fasulye, nohut gibi ürünlerin belediye ve kooperatif desteğiyle yetiştirilmesi ve üretimde kadınların istihdamına öncelikle tanınması sonucunda ciddi bir sempati sağlanmış. Yetiştirilen ürünlerin satımında ve tanıtımında belediyenin güçlü rolü, özellikle Ovacıklı köylüler arasında Maçoğlu’na desteğin güçlenmesini sağlamış. Üretimde istihdam edilen özellikle kadın emekçiler de belediyedeki deneyime büyük sempatiyle bakıyor.
“Komünist Belediyecilik” deneyinimini yerinde gözlemlemek için ilçeye gelenlerin sayısında patlama yaşanırken ve bu özellikle ilçe esnafının işlerini artırmasına imkan sağlamış. Ancak ilçe belediyesi için oy kullanma hakkı olmayan köylüleri bir kenara bırakırsak Ovacık merkezdeki emekçiler için geçim sorunları devam ediyor. Özellikle iş imkanlarının kısıtlılığı ve işsizlik buradaki en büyük problem. Ovacık gibi küçük bir ilçede Maçoğlu’nun da bütün samimi çabalarına rağmen yapabileceklerinin maddi sınırlarının olduğunu belirtmek gerekiyor.
Burada Ovacık deneyimini farklı kılan ise Maçoğlu’nun başkanlığı boyunca gerek Ovacık özelinde gerekse de ülke çapında yarattığı etki. Belediyenin şeffaf bir şekilde yönetilmesi, toplu taşımanın ücretsiz yapılması, tarımsal üretimden gelen gelirin özellikle öğrencilere burs fonu oluşturulmasında kullanılması gibi uygulamalar genel olarak kamuoyunun dikkatini çekerken, sağ kesimlerde bile Maçoğlu’na karşı sempatinin gelişmesinde rol oynadı. Partimiz SEP olarak da bu deneyimin önemli olduğunu, ülke çapında esen kutuplaşma rüzgarına karşı bu tarz sol politikalar izlenmesinin tek çıkar yol olduğunu sıklıkla vurgulamıştık.
Elbette Ovacık modelinde de sıkıntılı noktalar yok değil. Öncelikle Belediye’de (buradaki çalışmaları sırtlanan dostların da söylediği üzere) halk meclisleri deneyimi istenildiği ölçüde ilerlememiş. Emekçiler ve genel olarak Ovacık halkı süreci doğrudan örgütleyen olmak yerine belediyeden kimi beklentilere giren edilgen bir konumda kalırken, bunu aşmak için bir proje yaratma sıkıntısının bulunduğu göze çarpıyor. Fakat daha öncede değindiğimiz üzere Ovacık’ın kısıtlı kaynaklarıyla yapılanlar bile bu kadar ses getirebiliyorken, Maçoğlu’nun seçilebilmesi durumunda bunun Dersim gibi daha geniş imkanlara sahip bir belediyeye taşınması durumunda yapılacaklar Maçoğlu için önemli bir politik sınav olacaktır.
Daha önce de yazdığımız üzere Ovacık’taki deneyim sosyalistlerin toplumun geniş katmanları nezdindeki meşruiyetini ve ilgisini artırmış durumda. Fakat Ovacık halkı da, özellikle orta yaş ve altı, politik ilgisi yüksek olanlar, SMF ve HDP’nin iki farklı adayı olması nedeniyle seçimlerde AKP ya da CHP’nin önünün açılmasından endişeli. 2014 yerel seçimlerinde yarış her iki siyasal unsur arasında geçmiş ve HDP’nin 607 oyuna karşılık Maçoğlu 656 oy alarak başkan seçilmişti. Özellikle nüfusun çok küçük olması, taşra kasabalarına özgü çekişmeler ve ahbap-çavuş ilişkileri bu hassas denge üzerinde çok etkili.
AKP’nin Hamleleri
Ovacık’ta “komünist” sıfatıyla yapılan işler, bu deneyimin popülerleşmesi ve Maçoğlu’nun Dersim merkez adayı olması nedeniyle AKP’de ciddi bir rahatsızlık var. Bölgenin dokusu nedeniyle açıktan baskılar çok fazla gerçekleştirilemiyor.
Öte yandan bölge halkından oy devşirebilmek için İşkur aracılığıyla tam seçim öncesi 200’e yakın insana iş ya da iş sözü verilmiş. Bu işler 6 aylık geçici süreleri kapsasa da işsizlikten bunalanlar için bir geçim kapısına dönüşüyor. Ancak elbette işe alınanlar, yerel hükümet makamları tarafından hazırlanan listelere göre belirleniyor. Kıstas ise AKP üyeliği ya da AKP’ye oy verme potansiyeli. Tabi ki bu oyları da garantilemek için oyların fotoğrafının istenmesi gibi hamlelere başvurma ihtimalleri yüksek.
Bunun dışında vali ve kaymakam aracılığıyla bölgede propaganda yürütülüyor. Dersim merkezde valinin bir okulda velilerle toplantı yaparak AKP propagandası ve Ovacık üzerine karalama kampanyası yaptığını öğrendik.
Bütün bunlar iktidarın, sosyalistler için alan açıcı olan deneyimleri engellemek üzere, bir silahlı örgüte yaptığı gibi açıktan olamasa da, alttan alta bir karşı kampanya örgütlediğini gösteriyor.
Geleceğe Dair
Ovacık örneğinin sosyalist sol adına propaganda gücünü artırdığına şüphe yok.
Ovacık ilçesindeki ve Maçoğlu seçilirse Dersim merkezdeki (ve olası diğer kazanılacak ilçelerdeki) belediye yönetimlerinde halkın katılımının daha etkin bir şekilde sağlanması gerekiyor. Emekçilerin daha etkin katıldığı ve kolektif gücünü komiteler aracılığıyla harekete geçirdiği bir deneyim kaçınılmaz bir şekilde yerel sınırları aşarak ülke çapında dikkat çekerek, genel olarak sosyalist sola sempatiye dönüşecektir. Maçoğlu’nun kamuoyunda artık “Komünist Başkan” olarak akıllara kazınan kimliği ile böyle bir projeye imza atabilecek potansiyeli taşıdığını belirtmek gerekiyor.
Fakat Dersim’de başkanlığı kazansa bile bu deneyime kapasitesini aşan anlamlar biçmemek gerekiyor. Neticede sosyalist sınıf mücadelesi açısından asıl belirleyici olan İstanbul, Ankara, İzmir gibi geniş emekçi yığınlarının kümelendiği metropollerdir. Ovacık ve olursa Dersim deneyimleri ancak buradaki işçi sınıfı üzerinde sosyalist fikirlerin yayılmasını kolaylaştırabilecek sembolik bir öneme sahip olacaktır.
Öte yandan sosyalist devrimcilerin bu deneyimi derinleştirmek için çaba harcaması gerekiyor. Şu an ise acil olarak sosyalizm adına prestij ve propaganda niteliği taşıyan bu hikayenin Dersim merkeze de taşınabilmesi için Maçoğlu kampanyasına destek olmak, buradan öğrenmek ve eksik noktaların da kapatılması için buraya katkı sunmak gerekiyor.