Kanser hastalığı düyanda gittikçe daha yakıcı bir mesele haline geliyor. Dünyada her yıl yaklaşık olarak 14 milyon yeni kanser vakası ortaya çıkıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye’de her beş ölümden biri kanser nedeniyle meydana geliyor. Gerçekte olan bu rakamların çok üzerinde. Elbette hastalığın bu denli yaygınlaşması kapitalist ilaç tekellerinin yüzünü güldürüyor. Yalnızca ABD’de, kanser vakalarına yönelik yapılan medikal harcama yıllık 125 milyar dolar, bu rakamın 2020 yılı sonunda % 39 artarak 173 milyar dolara yükseleceği tahmin ediliyor.
Türkiye’de son günlerde gündeme düşen LÖSANTE meselesi ise AKP’nin kanser hastalığına yönelik yaklaşımına ve genel olarak sağlık sisteminde oturtmaya çalıştığı kar odaklı düzene ışık tutuyor. Bilindiği üzere LÖSEV’in 2015 yılında tamamladığı LÖSANTE’ye Sağlık Bakanlığı tarafından 3 yıldır sadece 75 yatak kapasitesi için ruhsat veriliyor. Hastane gerçekte ise 400 yatak kapasitesine sahip. LÖSEV üç yıldır çürümeye terk edilen hastaneye tam ruhsat verilmesi için mücadele yürütüyor, sesini duyurmaya çalışıyor.
Konu geçtiğimiz günlerde yeniden meclis gündemine geldi. CHP PM Üyesi ve Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası dolayısıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda LÖSEV’in 4 milyon vatandaşın emeğiyle kurduğu LÖSANTE’ye tam ruhsat verilmemesi ve hastanenin çürümeye terk edilmesi ile ilgili araştırma önergesi verdi. CHP’li Bingöl’ün önergesi AKP’li ve MHP’li milletvekillerinin oyları ile reddedildi.
Cumhuriyet’in haberine göre CHP’li Bingöl’ün TBMM Genel Kurulu’nda şöyle konuÅŸtu: “LÖSEV, bütün olumsuzlukları dikkate alarak tedavi edeceÄŸi hasta kapasitesini arttırmak adına sadece vatandaÅŸların katkılarıyla LÖSANTE adlı tam teÅŸekküllü bir hastane inÅŸa etmeyi baÅŸarmıştır. Bu hastane 400 yatak kapasitelidir, ki az önce hastane yatak ihtiyacını dikkate aldığımızda bu sayının ciddi anlamda önemli olduÄŸunu görürüz.’’
SaÄŸlık Bakanlığı, kanser tedavisinin ücretsiz olduÄŸundan, halkın cebinden bir kuruÅŸun dahi çıkmadığından bahsediyor. Pratik ise bunun ne kadar gerçekten uzak olduÄŸunu kanıtlıyor. Halkın bağışlarıyla kurulan LÖSANTE’ye ruhsat bile verilmezken, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, SaÄŸlık Bakanı Fahrettin Koca’nın kurucusu olduÄŸu Medipolitan SaÄŸlık ve EÄŸitim Hizmetleri Anonim Åžirketi’ne 220 milyon 600 bin TL’lik yatırım teÅŸviki verdi. Yeni hastane için KDV istisnası, gümrük vergi muafiyeti, yüzde 50 vergi indirimi, 2 yıl boyunca da sigorta primi iÅŸveren hissesi desteÄŸi verilecek.
LÖSANTE’ye ruhsat verilmesi demek kanser tedavisi için binlerce lira isteyen özel hastanelerin kazancının azalması demek. Bu sistemde özel hastanelerin karının yanında milyonlarca insanın sağlığı elbetteki önemsiz. Yaşamak için bile bu sisteme karşı mücadele etmek zorundayız.
