Asgari Ücret Tartışması 2024 – Gökhan Çatoviç
Yıl sonuna doğru ilerlerken 2024 yılının asgari ücret tartışmaları başladı. Bu yıl patronlar sınıfından ilk kurşunu İstanbul Ticaret Odası (İTO) başkanı Şekib Avdagiç attı. Şekib ‘Ağa’ açıklamasında “Asgari ücret bu konuda mevcut politikalar ve hedeflenen enflasyon dikkate alınarak kurulan dengeleri bozmayacak şekilde artırılmalı” dedi.
Görünen o ki bu sene de son senelerde olduğu gibi tartışmalar sadece zammın gündemde olduğu zamanlarla sınırlı kalmayacak. Bu kadar enflasyonist bir ortamda aksini de beklememek gerek. Bırakın tüm bir seneyi bir iki ay içerisinde yapılan zamlar tamamen eriyor. TÜİK’in çarpık enflasyon oranı baz alınarak yapılan zamlar dahi çok hızlı bir şekilde erirken, hedeflenen enflasyona göre (Orta Vadeli Program’a – OVP göre enflasyonun 2024 sonunda yüzde 33 olarak kaydedilmesi bekleniyor) yapılacak bir asgari ücret zammının işçi sınıfının kırımından başka bir amaç taşımadığı kesindir.
İşbirlikçi TÜİK!
Asgari ücretin 2023’teki ilk zammı geçen sene sonunda belirlendi. Ancak bu sefalet ücreti de kısa bir sürede erimeye yüz tuttu. Zamdan iki hafta sonra Temmuz’da yapılacak zam konuşulmaya başlanmıştı bile.
Temmuz ayı geldiğinde ise yeni asgari ücret net 11.402 TL olarak açıklandı. Böylece asgari ücret bir önceki seneye göre iki katına çıkmış oldu.
Okuduğumuzda iyi bir artış gibi gelen bu oran bile milyonlarca emekçiyi dar boğazdan, kemer sıkmaktan kurtarmaya yetmedi. Gerçek enflasyonun açıklanan rakamlardan çok yüksek olduğu sır değil. Doğal olarak hayatını idame ettirmeye çalışan işçi sınıfı markete, pazara, manava vs. gidince gerçek enflasyonu TÜİK’ten değil kendi cebinden dinlemek zorunda kalıyor.
Emekçiler tabi sadece bu alanda değil barınmada çok daha can yakıcı sonuçlar altında kalmaya başlıyor. Büyük şehirlerin merkezi olmayan yerlerinde bile kira bedelleri asgari ücret ile denk gelmeye başladı. Kiracı olan asgari ücretli çalışanların hayatları alt üst olmuş durumda.
Saldırılar Gitgide Çoğalıyor!
Sermayenin tarihsel arzusu kıdem tazminatının fona devredilmesi meselesinden hemen sonra rotasını asgari ücret gündemine doğru çevirmesi bir rastlantı değildir. Daha şimdiden hem patronlar hem de AKP iktidarı cephesinden asgari ücret zammının senede bir kere yapılması sesleri de yükselmeye başladı. Mehmet Şimşek’le rotası yeniden oluşturulan ekonomi yönetiminde de “enflasyonla mücadelenin sekteye uğramaması için yılda tek zam” düşüncesi hâkim.
Bu saldırıları tek durduracak şey işçi sınıfının sokaktaki örgütlü gücü ve eylemliliği. Hatırlayalım 2020 yılında kıdem tazminatının fona devredilmesi tekrar gündeme gelmişti. Ancak sınırlı da olsa belli yerlerde eyleme geçen sendikalar ve işçi hareketinin ufak bir ses yükseltmesi bile bu garabet yasanın çıkmasına engel olmuştu. Sonuç olarak AKP iktidarı örgütlü işçileri görünce geri basmak zorunda kalmıştı.
Yine ekonomik krizin derinleştiği bu günlerde ne patronlar ne AKP asgari ücret ya da kıdem tartışması konularındaki ajandalarından kolay kolay vazgeçmez. Bu noktada bizlerin en temel görevi direnişlerin mücadelelere dönüştüğü, savunmadan saldırıya geçeceğimiz eylemlilik ve örgütlülüğü bulunduğumuz her alanda sağlamaktır.