Asgari Ücret Dosyası – 3: Asgari Ücret 2,500 Net!
Asgari ücret dosyamıza üçüncü yazımızla devam ediyoruz. Bu yazıda asgari ücret talebimizi ve nedenlerini açıklıyoruz. Bu ülkede en azından yoksulluk sınırı düzeyinde bir yaşam için asgari ücretin en az 2,500 TL olması zorunludur.
Geldik 2017’nin sonlarına. Yine bir asgari ücret belirleme dönemi. AKP iktidarı kuvvetle muhtemel asgari ücrete yine göstermelik bir zam yapacak. Patronlara sorarsanız bırakın zammı, asgari ücretin indirilmesi bile gerekir.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu bu sabah bir açıklama yaptı. “İşçi ve işverenlerden fedakarlık bekliyoruz” dedi. Daha neler! İşçiler, emekçiler daha neyden fedakarlık edecek? Zaten açlık sınırının altında bir asgari ücretle sefalet koşullarında yaşamını sürdürmeye çalışanlar, daha neyden fedakarlık edecek? Onların derdi, işverenlerin fedakarlıkları değil. Bu ülke dünyanın dört bir tarafında “ucuz emek cenneti” olmakla bilinir. Dolayısıyla işverenler zaten insani koşulları zorlayacak şekilde sömürüyü büyütüp kârlarını artırıyorlar.
Bakan Sarıeroğlu’nun istediği, milyonlarca emekçinin açlık koşullarına razı olmasıdır. Bakan hanım orada durmalıdır. Emekçiler açlık koşullarına razı olmayacaktır. Hele ki bunu göz göre göre yapmayacaktır. Dayattığınız açlık ve sefalet koşullarını kabul edecek olan bir sendika bürokratı varsa da, emekçilere ihanet edeceğini şimdiden bilmelidir.
Biz Sosyalist Emekçiler Partisi olarak asgari ücretin net 2,500 TL olması gerektiğini söylüyoruz. Neden? Bir kere mevcut yoksulluk sınırı (5,105 TL) dikkate alındığında 4 kişilik bir ailede 2 kişinin önerdiğimiz asgari ücret üzerinden çalışması durumunda, ancak yoksulluk sınırına ulaşan bir gelir mümkün olacaktır.
Yoksulluk sınırı gerçekten en asgari ihtiyaçları dikkate alır. Oysa insanca bir yaşam için, asgari yaşamsal ihtiyaçların ötesinde bir şeylere ulaşabilmek için bu rakamın çok üstüne çıkılması gerektiği ortada.
Yine de mevcut tabloda emekçilerin yaşam standartlarının yükselmesi ve bunun için birlikte mücadele edilmesi gerekli ve önemlidir. Emekçiler bir kez böyle bir mücadeleye girişip asgari ücreti ciddi sayılabilecek ölçülerde artırmayı başarırsa bu, sınıf mücadelesinin yükselmesinin de önünü açacaktır. Emekçilerin yaygın sefaleti en çok da örgütsüz ve dağınık olmaktan, yani sermaye düzeni karşısında güçsüz olmaktan ileri geliyor. Dolayısıyla sömürü düzenine ve onun şimdiki azgın temsilcisi AKP’ye karşı emek hattında mücadelenin büyümesi için bu sürecin değerlendirilmesi gerekir.
Asgari ücretin yükselmesinin, tüm ücretlerde yükselmeyi sağlayacağını da unutmamak gerekiyor. Mesela şu sıralar metal iş kolunda toplu sözleşme aşamasında olan yüz binlerce metal işçisinin kazanımları da asgari ücret mücadelesinin kazanımları da birbirine bağlıdır. Bu yüzden asgari ücretten daha fazla gelire sahip olduğunu düşünen emekçilerin de mutlaka asgari ücretin ve genel olarak emekçilerin yaşam standartlarının yükseltilmesi talebiyle mücadele etmesi gerekiyor.
Partimiz SEP, asgari ücretin net 2,500 TL olması için bir kampanya başlatıyor. “Sefalete artık yeter” diyen asgari ücretlilerin, yoksulluk koşullarında okuyan ve okurken çalışmak zorunda kalan öğrencilerin, asgari ücretli olmasa bile yoksul durumdaki ya da yoksulluğun nefesini her an ensesinde hisseden çalışanların, kısaca bütün emekçilerin ve gençliğin bu kampanyaya destek olması gerekir.
Neler yapabilirsin?
Hazırladığımız afişleri kent merkezlerine, işyerlerinin etrafına, mahallene, ulaşım noktalarına asabilirsin.
Hazırlanan bildirileri dağıtabilir, asgari ücrette dayatılan sefalet koşullarını ve talebimizi yükseltebilirsin.
Etrafındaki insanları da kampanyaya katıp asgari ücret mücadelesini büyütebilirsin.
Duvarlara, reklam panolarına, direklere “Asgari Ücret 2,500 Net!” talepli sloganlar yazabilirsin.
Tüm bunları ve hep birlikte üreteceğimiz farklı çalışmaları birlikte yürütmek için bizimle mutlaka iletişime geç!
Telefon: 0538 765 3669 (WatsApp’tan da ulaşılabilir)
Birinci yazımız: Türkiye’de Asgari Ücret Gerçeği
İkinci yazımız: Asgari Ücrette Adalet Mümkün Mü?