Arjantin'de Sınıf Mücadelesi Sertleşirken – 24 Eylül Genel Grevi
sosyalistgundem.com‘da daha önce “Arjantin İsyana Doğru” başlığıyla durumu anlatan raporlar yayınlanmıştı. Aradan geçen aylar içerisinde sınıf mücadelesi daha çatışmacı bir hal alarak sertleşmeye devam etti. Bu süreçte Arjantin tıpkı Türkiye gibi ekonomik krizin tam ortasına doğru ilerlemekte. Geçen hafta 24 Eylül’de gerçekleşen genel grev sınıflar arası dengeleri olduğu gibi açığa vurdu.
Halkın Yoksulluğu Belirgin Bir Şekilde Artıyor.
Emekçi halk için manzara giderek kararıyor. Emeklilerin %70’i yoksulluk sınırının altında yaşarken, Arjantin gibi bir gıda üretim merkezinde çocukların %20’si yetersiz beslenmeden muzdarip. Çocukların yarısı yine yoksulluk sınırının altında yaşam sürüyor. Bu oran gençler arasında %40’a çıkmış durumda. Enflasyon %42, hayat pahalılığı can yakıyor. Bu da yetmezmiş gibi Macri iktidarı IMF ile yaptığı anlaşmalar gereği emekçileri daha da yoksullaştıracak adımlar atıyor. Sağlık, sosyal güvenlik ve eğitim, kesintilerin baş hedefi durumunda. Elektrik faturalarına yapılan zamlar yüzünden ailelerin elektrikleri kesiliyor. IMF sıkıştırmasına sıkıştırıyor ama uygulamalar adeta yangına körükle gitmeye benziyor. Bütün göstergeler toplumda öfkenin birikmekte olduğu ve yoksul mahallelerde 2001’dekine benzer bir patlamanın eli kulağında olduğu yönünde.
Tabandan gelen tazyik çok yüksek olduğu için ana sendikalar 24 saatlik genel grev ilan etmek zorunda kaldı. Tek amaçları işçi tabanına bir şeyler yapıyormuş görüntüsü vererek birikmiş basıncı azaltmak. CGT-Genel İşçi Konfederasyonu bu genel grevin içini boşaltmak için herhangi bir iş yeri merkezli harekete veya kitlesel protestolara imkan tanımadı. İstedikleri, işçilerin evlerinde oturmasıydı. Geçmişte CGT’den kopan CTA konfederasyonuna bağlı kimi sendikalar ise 36 saatlik genel grev ve Buenos Aires’te bir miting çağrısı yaptı. Mitinge yarım milyon kişi katıldı. Ne var ki genel grev ve miting, sendikalar cephesinde genel mücadele programının parçaları olmaktan ziyade tekil birer çıkış olarak duruyor. Yaptık ve bitti, sonra? Sonrası belirsiz.
Peronist muhalefetin bir bölümü parlamentoda aktif bir şekilde Macri’yi destekliyor. Bu destek sayesinde Macri ayakta duruyor. Peronistlerin daha “soldaki” kanatları ise kitlelere sadece seçim perspektifi (Kirchner’in seçilmesi) vererek iyiden iyiye kırılganlaşan kapitalist aygıtı korumuş oluyorlar. Devrimci kanattaki FIT (Frente Izquierda Trabajadores- İşçilerin Sol Cephesi) ve diğer sosyalist örgütler Peronizm için oldukça tehlikeli ve uzak durulması gereken bir grup. Diğer taraftan FIT ve diğer bileşenlerin Kirchner’den beklentisi olan emekçi tabana ulaşması için birleşik cephe taktiğini gündeme alması ve somut taleplerle bir mücadele ajandası oluşturması şart.
IMF Paketi ve Programı
IMF Arjantin’e vereceği krediyi 50 milyardan 57 milyar Dolar‘a yükseltti. Bu tıpkı Tayyipgiller gibi Washington kapılarını aşındırmakta olan Macri için tatmin edici olmasa da IMF, verdiği kredinin bir kısmının borç ödemelerinden ziyade bütçe harcamaları için kullanmasına yeşil ışık yaktı. Bu, IMF’nin Macri’nin elini rahatlatmak için verdiği bir destek. Diğer taraftan IMF bütçe harcamalarının kısılması konusunda çok net ve Macri emekçilere saldırmak zorunda.
İşçi Eylemleri
Macri ve IMF cephesi saldırganlık konusunda gözünü karartırken işçi eylemleri de kimi sektörlerde olgunluk kazanmış durumda. Öğretmenlerin başını çektiği eğitim emekçileri, demiryolu işçileri, Rio Santiago tersane işçileri, sağlık emekçileri ileri düzeyde eylemler düzenliyorlar. Bunun dışında üniversite gençliği radikalleşmeye devam ederken kürtaj hakkı için yoğunlaşan kadın eylemleri dünyanın en güçlü kadın hareketinin Arjantin’de olduğu ortaya koyuyor.
İşçi sınıfının öncü kesimleri içerisinde işçi komitelerinin oluşturulması ve bunun ulusal çapta koordinasyonun gerçekleştirilmesi, ileriye doğru atılmış dev bir adım olacaktır. Bu koordinasyon merkezi sayesinde krize, IMF ve Macri’ye karşı ülke çapında bir eylem planı oluşturulabilir. Ayrıca mahalle komitelerinin gelişmesi, öğrenci gençliğin yoksul mahallelerin devrimci organizasyonu için seferber edilmesi, yaklaşan büyük fırtına için yapılması gereken önemli hazırlıklardan.
Burjuva Devlet de Yaklaşan Çatışmaya Hazırlanıyor
İşçiler, yoksul mahalleler ve gençlik kesimleri radikalleşirken burjuva devlet de baskıyı artırıyor. Geçtiğimiz haftalarda öğretmenlerin direnişi ile yoksul mahallerdeki çabaları koordine eden kadın öğretmenlerden birisi Corina de Bonis kimliği belirsiz kişilerce kaçırıldı. Öğretmene işkence edildi ve karnına sert bir cisimle kanatarak “daha fazla yemek yok” anlamına gelen “olla no” yazıldı. Eylemci öğretmenler yoksul çocuklara sıcak yemek dağıtımını organize ediyorlardı.
Sosyalist militanlara yönelik baskı da artıyor: Tutuklananlar var. Kimi eylemlere polisin müdahalesi çok sert olabiliyor. Dahası, işçileri ve sosyalistleri terörize etmek için kimi provokasyonlar gerçekleştiriliyor. Uydurma bombalı saldırı tehditleri ya da bir polis karakoluna atılan provokatif bir bomba gibi…
Bütün göstergeler Arjantin’in belirleyici bir noktaya doğru ilerlediğini gösteriyor. Bu noktada işçi sınıfının örgütlü kesimleri, gençlik kesimleri, FIT ve diğer sosyalist örgütlere büyük iş düşecek.