Arjantin’de Mücadele Kazandı, Milei Ağır Yaralı – V. U. Arslan
Arjantin’de aşırı sağcı başkan Javier Milei‘nin önerdiği son derece baskıcı ve işçi düşmanı Torba Yasa Tasarısı Kongre’de oylandı. Düzenlenen genel grev ve dört gün süren kitlesel eylemliliklerin ardından yasa tasarısı geri çekildi. Bu, günlerdir eylemde olan işçi sınıfı ve sokak hareketi için büyük bir zafer. İşçiler, mahalle komiteleri, işsiz hareketi ve sanatçılar bu eylemlerde başı çektiler. Emekliler, insan hakları örgütleri ve çevreci hareketler de sokakta önemli roller oynadı. Ayrıca Kongre’deki İşçilerin Sol Cephesi‘nin (FIT-U) 4 vekili Milei’nin torba yasasına karşı etkin bir mücadele yürüttü. Milei’nin aşırı sağcı iç işleri bakanı Patricia Bullrich’in (eski bir Monteneros gerillası) sokaklarda estirmeye çalıştığı polis terörü yenilgiye uğrayanlar arasındaydı. Polis baskılarının son dönem Arjantininde görülmemiş seviyelerde olduğunu belirtelim.
İki aydır iktidarda olan ama istediği hiçbir şeyi toplumsal muhalefetin eylemleri yüzünden elde edemeyen Milei, aldığı bu son yenilginin hıncıyla herkesi hain ilan etti, gizlemek istemediği sola karşı nefreti uç boyutlara ulaştı. Yoldaşlarımız Partido Obrero‘nun liderliğini yaptığı Piquetero Hareketi‘nin lideri Eduardo Belliboni, Milei tarafından sürekli olarak hedef gösteriliyor. Belliboni eylemler sırasında özellikle hedef alınmış ve yakın mesafeden yüzüne sıkılan biber gazıyla hastanelik olmuştu. Şimdi de Milei aldığı yenilginin hıncıyla Belliboni’nin ismini vererek nefret kusuyor.
Gelinen noktada toplumsal muhalefetin özgüveni fazlasıyla yerinde. FIT-U mücadelede en cephede çok etkin bir rol oynayarak gücünü ortaya koymuş oldu. Diğer taraftan mücadele daha yeni başladı ve FIT-U’ya çok iş düşecek. Milei’nin belirli bir toplumsal desteğinin olduğu, sağın bütünleştiği bir ortamda emek cephesi eylemler ve grevlerle kendi cephesini daha da güçlendirmeye çalışacak.
Tasarının geri çekilmesi, kapitalist sınıfın farklı kanatları arasındaki anlaşmazlıkları da sergiliyor. Arjantin’de büyüyen ekonomik ve toplumsal krizin faturasını işçi sınıfına ödetmek konusunda egemen sınıflar arasında fikir birliği olsa da sıra Milei’ye tüm diğer devlet kurumlarının üzerinde mutlak yetkiler vermeye gelince işler değişiyor. Sonuçta kongredeki hezimetle Milei’nin Bonapartizm hamlesi boşa düşmüş oldu. Ulusal bütçenin paylaşımı ve hükümetin politikalarından hangi sektörlerin yararlanacağı konusunda da çeşitli burjuva partileri arasında çıkar farklılıkları mevcut. İşçi hareketi kongreye de yansıyan egemen sınıf içerisindeki bu çatlaklardan yararlandı.
Bu yenilgi, Milei ve iki aydan kısa bir süre önce iktidara gelen hükümet için önemli bir kriz anlamına geliyor. Milei istediği yetkileri kazanamadı ve mecliste bir hayli az olan vekil sayısı ile ilerlemesi oldukça zor olacak. Ekonomik krizin giderek ağırlaştığı ülkede Milei’nin destek tabanı haftalar geçtikçe daralmaya, politik sermayesi erimeye başlayacak.
Milei bu yenilgiyi tam da İsrail gezisi sırasında aldı ve böylece yurtdışındaki sağcı itibarını parlatma hevesi bir rezilliğe dönüştü. Milei aşırı sağcı çizgisine uygun şekilde İsrail’i destekliyor ve Arjantin’in büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma sözü veriyor.
Tasarının geri çekilmesi işçi sınıfı açısından bir zafer iken, Arjantin’de gerici rejime, kapitalizme ve emperyalist yağmaya karşı mücadele devam ediyor. Ve hükümet gerici yasa tasarısının bazı yönlerini yeniden gündeme getirebilir. Bu anlamda salı günkü zafer gerici Milei rejimine karşı verilen ilk mücadeledir.
Bununla birlikte tasarının yenilgisi, işçi sınıfının (sendikalarda, üniversitelerde, mahalle meclislerinde ve kongrede) sağla nasıl mücadele edip onu yenebileceğinin güçlü bir örneği olarak duruyor. Öz-örgütlü mücadelenin gücünden yararlanarak ve uzlaşmayı reddederek Arjantin’deki kitle hareketi kazandı. Sağa karşı mücadeleye devam etmek ve işçilerin ve ezilenlerin haklarını korumak için kitle hareketi, seferberlikleri dizginlemeye çalışan sendika bürokratlarına ve “kötünün iyisi” politikacılara güvenmeyi reddederek aşağıdan örgütlenmeye devam etmelidir.