Arjantin Ön Seçim Sonuçları: Yeni Dönemin Başlangıcı – V.U. Arslan
Arjantin’de geçtiğimiz pazar günü kurulan ön seçim sandıklarından “sarsıcı” sonuçlar çıktı. İktidardaki sağcı Macri, beklenmedik büyüklükte bir hezimet yaşadı. Oysa anketler yarışın yakın geçeceği yönünde ortaklaşıyordu. Ama sonuç işçi düşmanı piyasa dostu Macri için acı oldu. Merkez sol aday Fernandes, %47 oy oranına ulaşarak rakibi Macri’ye 15 puan fark attı. Financial Times, Washington Post gibi emperyalist basın seçim sonuçlarını “şok edici” olarak duyurdular.
Derken Arjantin para birimi Peso, Dolar karşısında hızla değer kaybederek bir günde %20 devalüe oldu. Seçim günü 1 Dolar, 45 Peso ederken şu sıralar 55 Peso üzerinden işlem görüyor. Arjantin borsası 44 binli seviyelerden 27 binli seviyelere kadar düştü.
Macri, ön seçim ertesi yaşanan ekonomik çalkantının Ekim ayındaki seçimlerde muhalefetin iktidara gelmesi durumunda yaşanacakların küçük bir provası olacağını iddia ederek kendisini cezalandıran seçmenlere adeta gözdağı veriyordu. Ne var ki pazar günkü önseçim Macri’nin gidişinin kesin olduğunu gözler önüne serdi. Ekim ayındaki devlet başkanlığı seçimlerinde Fernandes’in %45 oy alması ya da rakibine 10 puan fark atması yeterli olacak.
Diğer taraftan iktidara gelmesi muhtemel Fernandes-Kirchner ikilisinin derinleşmekte olan ekonomik kriz karşısında fazla seçeneği yok. Onlar piyasaları sakinleştirmek için dış borçların kesinlikle ödeneceğini taahhüt ediyorlar. Ama hangi para ve hangi kaynakla? Üstelik dört yıllık Macri iktidarı öncesinde ülkeyi aralıksız 14 yıl boyunca yöneten Kirchnerler döneminde Arjantin ekonomisinin problemleri yığılarak dağ gibi olmuştu. Macri bu dağı işçilerden kesintilerle eritmeye çalıştı. İşçi sınıfı kimi zaman radikal eylemlerle Macri’nin neoliberal yıkım paketlerini önemli ölçüde engellemeyi başarmıştı. Özellikle 2017 Aralık ayında Macri’nin emeklilik haklarına yaptığı saldırıya karşı yapılan radikal eylemler iktidara geri adım attırarak dönüm noktası olmuştu. Bu arada Macri’nin toplumsal muhalefete diş geçirebildiği durumlarda da Peronist politikacıların birçoğunun Macri’ye destek olduğunu bilmekte fayda var. Bu da Peronizmin sınıf karakterini ortaya koyuyor ve muhtemel yeni iktidarın yapabilecekleri hakkında fikir veriyor. Fernandes’in iktidara geldiğinde yardımcısı olacak olan Kirchner’e göre daha piyasa dostu bir politikacı olduğunun altını çizenler de çoğunlukta.
Aralık 2017’deki emekçi radikalizminin ardından geçen 2 yıla yakın zamanda halkın yaşam standartlarında ciddi düşüşler yaşansa da işçi sınıfı eylemleri genelleşmedi, bunun yerine 2019 seçimlerinde Macri’nin defterinin dürülmesi beklendi. Peronist sendikal bürokrasi işçi eylemlerini frenlerken sürekli bu argümanı kullandı. Sistemin devamı için devreye giren sendika ağaları da genelleşen işçi direnişlerinden ölesiye çekiniyor. Diğer taraftan Fernandes-Kirchner’in %47 oy oranına ulaşması, Macri’nin toplumsal desteğinin ne kadar eridiğini kanıtladı.
Önümüzdeki süreçte Arjantin yoksullaşmaya devam edecek. Peronistlerin tarihi de işçiden-emekçiden yana görünüp yapılan çok büyük ihanetlerle dolu. Önümüzdeki süreçte sınıf mücadelesinin nasıl seyredeceği, işçi direnişlerinin genelleşip genelleşmeyeceği ve bu arada varoş patlamalarının yaşanıp yaşanmayacağını göreceğiz. 2020 ve sonrası Arjantin için büyük mücadelelere gebe görünüyor.
FIT-Unidad
Troçkistlerin birliği FIT (İşçilerin ve Solun Cephesi), seçimlere bir diğer büyük Troçkist örgüt olan MST’yi de arasına katarak girdi. Böylelikle sosyalist solun daha küçük bileşenlerinin de desteğini alan FIT-Unidad (Birleşik) doğmuş oldu. Pazar günkü ön seçimlerde FIT-Unidad 700.000 oy alarak %2.86 oy oranına ulaştı. Sekter tutum alarak FIT-Unidad’a katılmayan bir diğer Troçkist örgüt olan Yeni MAS ise %0.7 oy oranında kalarak barajı geçemedi.
2015’teki oy oranı %3.2 olsa da FIT-Unidad bileşenleri sonuçtan memnun görünüyor. Macri’den kurtulmak adına, kötünün iyisi yaklaşımıyla, sosyalistlerin destek tabanının merkez sola kayması eğilime rağmen alınan 700.000 oyun önemine işaret ediliyor. Bu değerlendirmenin haklılık payı muhakkak ki var. Özellikle FIT’in en önemli ikinci bileşeni durumunda olan PO’nun çok zayiat verici, sancılı bir bölünme sürecinden geçmesi ve bu sürecin burjuva medyada sık sık konu olmasına rağmen kan kaybının beklenenden az olması önemliydi. Bu noktada MST’nin FIT’e katılması ve birlik görüntüsünün sergilenmesinin zor süreci kolaylaştırdığına şüphe yok.
Arjantin toplumunda sosyalizmin %3-5’lik bir doğal tabanının olduğu ve FIT’in bu tabanı yakaladığı bir gerçek. Diğer taraftan mesele, bu toplumsal destek tabanının emekçilerin geneline doğru nasıl genişleyeceği meselesidir. Yani %3 değil de %5 oy alınması ya da meclise 3 vekil değil de 5 vekil girmesinin sınıf mücadelesi açısından belirleyici olmayacağı aşikar. İşte bu noktada FIT’in öteden beri gerçek bir mücadele cephesi olamaması sorununun altını çizmek durumundayız. Bahsettiğimiz şey ortak kampanyalarla yekvücut olan, emekçilere gündelik yaşamda uzanarak kendisini somut bir alternatif olarak ortaya koyan savaşçı bir güçtür. Kardeş örgütümüz MST FIT-Unidad içerisinde bu yönde ağırlık koyacaktır.
2020 ve sonraki yıllar, Arjantin’deki zayıf sistemin sarsılmaya devam edeceği yıllar olacaktır. Tabandan gelen dalga umarız düzen partilerinin tümünü tıpkı 2001’deki gibi darmadağın edecektir. Bu yüzden FIT Unidad bileşenlerinin üzerindeki sorumluluk büyüktür. Bu yolda tarihsel fırsatların ayırdında olup sekterlik hastalığını bertaraf etmek ve ortak mücadele kültürünü güçlendirmek hayati önemde olacaktır.