Yunanistan’da Hayat Durdu: Emekçiler Haklarını Almakta Kararlı – Tarık Hasan
Binlerce işçi, öğrenci ve emekli, artan yaşam maliyetlerine, yetersiz asgari ücret zammına, yüksek öğrenimin özelleştirilmesine karşı bir araya gelerek Çarşamba günü Atina’nın merkezinde bir yürüyüş gerçekleştirdi.
Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve İşçi Merkezleri ve Mücadeleci İşçiler Cephesi (PAME) tarafından yapılan çağrı neticesinde ülke genelinde 1 günlük genel grev gerçekleşti. Basın emekçilerinden metal işçilerine; taksicilerden liman işçilerine kadar birçok sektörde onbinlerce işçi greve katıldı.
İşsizlik oranının artması da Yunanistan’da toplumsal öfkenin damarlarından birini oluşturuyor. Yunanistan’da işsizlik oranı Şubat 2024’te %11’e yükselerek Ağustos 2023’ten bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. İşsizlerin sayısı bir önceki aya göre 18,7 bin artarak 524,4 bine yükselirken, istihdam edilenlerin sayısı 38,7 bin azalarak 4,228 milyona geriledi. Aynı zamanda, işgücü dışında kalan, yani ne çalışan ne de iş arayan 75 yaş altı kişilerin sayısı 17,6 bin artarak 3,034 milyona yükseldi.
Aylık bazda tüketici fiyatları Şubat ayındaki %0,1’lik artışın ardından Mart ayında %1,5 ile son altı ayın en keskin artışını kaydetti. Konut fiyatları kesin yükselişe geçerken, giyim ve ayakkabı (Şubat- %1,3, Mart- ‘%5,8), sağlık hizmetleri (%3,5’e karşılık %4,4) ve ulaştırma (%0,6’ya karşılık %2) fiyatlarındaki hızlı artış oranı emekçiler için yaşamı geçinilmez kılıyor.
Aylık brüt asgari ücret bu ay % 6,4 artışla 830 avroya yükseltildi. Ancak pek çok işçi, ücret artışlarının yüksek gıda fiyatları ve artan kiralara yetişmek için yeterli olmadığını ve Yunanistan’daki ücretlerin hala Avrupalı meslektaşlarının gerisinde kaldığını dile getiriyor. 175 Avro olan ortalama aylık maaş 15 yıl öncesine göre %20 daha düşük. Aynı zamanda, %10’un üzerinde seyreden işsizlik oranı İspanya’nın ardından Avrupa Birliği’ndeki en yüksek ikinci oran. Gençlerin işsizlik oranı ise %20’nin üzerinde.
Geçtiğimiz Haziran ayında seçimleri kazanan muhafazakar başbakan Kyriakos Miçotakis hükümeti, görev süresinin sona ereceği 2027 yılına kadar aylık asgari ücreti 950 avroya yükseltmeyi ve aynı dönemde ortalama ücreti %25’ten fazla artırarak 1.500 avroya çıkarmayı vaat etti.
GSEE, güncel enflasyona paralel olarak derhal asgari ücretin 908 Avro’ya yükseltilmesini ve kriz sırasında kaldırılan toplu iş sözleşmelerinin geri getirilmesini istiyor.
Kriz dönemlerinde uluslararası sermaye ve Yunanistan burjuvazisi için can simidi olan Syriza artık krizin bittiğini söylerken, Başbakan Miçotakis de artık yatırım ve büyüme zamanı diye demeçler veriyor. “Büyüme sadece bir avuç insan için olmamalı.” diyen GSEE Halkla İlişkiler Sekreteri Dimitris Karageorgopoulos sözlerine böyle devam etti: “Yüksek hayat pahalılığı işçilerin ve emeklilerin boynuna geçirilmiş bir ilmektir.”
GSEE lideri Yiannis Panagopoulos grev öncesinde düzenlenen basın toplantısında şunları söyledi: “Kurtarma paketleri sırasında bize (önlemlerin) Yunanistan yeniden ayağa kalkana kadar sadece birkaç yıl süreceği söylendi. Şu anda olan bu değil. Çalışma yasalarını, kolektif ve bireysel çalışma haklarını yeniden tesis etmenin hiçbir maliyeti yoktur. Ve bu bize adil ücret arayışımız için gerekli araçları sağlar.”
“Toplu İş Sözleşmeleri istiyoruz ve bunu şimdi istiyoruz” sloganıyla genel grev başlatan GSEE’nin Başkan Yardımcısı Dimitris Tahmadzidis da yaptığı açıklamada, “Hükümetten, özel sektöre ve genel olarak işgücü piyasasına normallik getirmesini istiyoruz. Toplu iş sözleşmesi derhal uygulansın talebimizin yanı sıra hükümetin tek taraflı olarak asgari ücreti belirlemesine olanak tanıyan memorandum düzenlemelerinin kaldırılmasını istiyoruz” dedi.
Yunanistan’da devrimci Marksist örgüt OKDE SPARTAKOS grev taleplerini şöyle sıraladı:
– Ücret ve emekli maaşlarında enflasyonun üzerinde artış.
– Herkes için kalıcı ve istikrarlı iş; Toplu iş sözleşmeleri.
– Herkes için ücretsiz, kaliteli kamu malları (eğitim, sağlık, elektrik ve su).
– Grevlerimizden elinizi çekin, sendikalardan elinizi çekin: İşten çıkarmalar yasaklansın.
– Büyük işletmelerin ve temel üretim dallarının, kapitalistlere tazminat ödenmeksizin kamulaştırılması ve işçilerin kontrolü altında işletilmesi.
– Ülkenin NATO, AB ve ABD’nin emperyalistler arası rekabet planlarına dahil edilmemesi.
– Filistin için özgürlük.
Bugün şehir içi ve şehirlerarası ulaşım durduruldu. Hastanelerde acil durumlar dışındaki hizmetler durduruldu. Gemi ve tren seferleri durdu. Öğretmenler ve öğrenciler de greve katıldıkları için birçok yerde dersler yapılmadı. Gıda işçileri, kağıt sanayi işçileri, kitap ve kağıt işçileri sendikası, tekstil işçileri, ilaç fabrikaları işçileri, inşaat işçileri, tersane işçileri, telekomünikasyon ve turizm işletmeleri işçileri de iş bıraktı. Taksiciler Federasyonu da yaptığı açıklamada, greve iş durdurarak destek vereceklerini açıkladı. Radyo ve televizyonlar Çarşamba günü hiçbir haber yayınlamadı ve internet portalları web sitelerini güncellemedi: Gazeteciler, artan yaşam maliyetleri karşısında düşük maaşları protesto etmek için greve katıldılar. Panhelenik Denizciler Federasyonu, “24 saatlik greve katılma kararı alınması nedeniyle gemiler ülkenin dört bir yanındaki limanlarda bağlı kalacak ve bu nedenle o gün feribot seferleri yapılamayacak” duyurusu yaptı.
Protestolarda İsrail’in Filistin’de gerçekleştirdiği soykırıma da dikkat çekildi. Filistin bayraklarıyla protestolara katılan binlerce emekçi ve öğrenci “Filistin’e özgürlük” sloganları attılar. Eyleme katılan Yunanistan Filistinliler Cemiyeti üyesi Abu Assam Muhammed, “Bugün hayat pahalılığına karşı duran, maaşlara zam talep eden Yunanistan sendikalarının genel grevi vesilesiyle Filistin için Gazze’de Filistin halkına yapılan soykırıma karşı da eylem yapma ve halkların dayanışmasını istemi fırsatı bulduk” diye konuştu.
Hem grevi örgütlerken tek tek fabrikalarda işçilerle yapılan toplantılarda, hem de meydanlarda protestolar zamanı 1 Mayıs çağrıları yapıldı. “Tekyol mücadele ve direniş”, “Onların kârı bizim canımız”, “Halkların katillerine ne su ne toprak” sloganları etrafında yürütülen kampanyayla beraber 1 Mayıs’a kitlesel katılım bekleniyor.
Yunanistan emekçileri sermaye politikalarına karşı mücadeleci bir tavır sergilerken gözler dünya sefalet endeksinde beşinci sıraya yerleşmiş olan Türkiye’ye çevriliyor. Enflasyonla mücadele altında emekçinin kemerini sıkmaktan da öteye geçerek boğazını sıkan ekonomi politikalarına karşı mücadele yakın zamanın en önemli görevlerinden biri. 1 Mayıs yaklaşırken – alan tartışmalarından daha önemli bir konu olan- asgari ücrete Temmuz ayında ara zam yapılmasını ve “enflasyonla mücadele altında” emekçi halkın “talebini azaltmak” yerine süper-karlar elde eden süper-zengin sermayedarlara servet vergisi getirilmesini toplumsal talep haline getirmemiz gerek. Yunanistan işçi sınıfının mücadeleci ve direngen ruhu Türkiye işçi sınıfına ilham olmalıdır.