Geleceksiz Gençliğe “Bayram” Yok!

Geleceksiz Gençliğe “Bayram” Yok!

bugün ondokuz mayıs

mayısın ondokuzu

sen ey türk istiklalinin koruyucusu

sen ey ülkemizin geleceği

ulusumuzun gözbebeği

sen ey demir parmaklıklarında barfiks yapan

ranzalarda perende atan

sportmen ve kahraman türk gençliği

önünde bütün kilitbahirler açık

ama her zaman samsun’a çıkılmaz a

bu sabah da avluda volta atmaya çık

der Can Yücel 19 Mayıs üzerine yazdığı şiirinde gençliğe hitaben. Gençliğe ve çocuklara ithafen bayramların hitap edildiği cumhuriyette ne çocuklar çocukluğunu ne gençlik gençliğini yaşayabiliyor. Bir asırlık geçmişe baktığımızda gençlik “burjuva cumhuriyet”ten idamdan, faili meçhullere, katliamlardan, işkencelere kadar baskılardan baskı beğendi. Can Yücel’in şiiri de bir anlamda bu makus talihe bir atıftır.

Bugün durum nasıl? Gelinen noktada burjuva cumhuriyetin gençliğe çile dolu bir yaşamdan başka bahşedebildiği ne var? Kalitesiz ve iyice yapboza dönüşmüş bir eğitim sistemi, işsizlik, daha mezun olmadan gençliğin hayatını sarıp sarmalayan borçlar, geleceksizlik…

Geçtiğimiz ay yayınlanan işsizlik istatistiklerinde genç işsizlik oranının Ocak ayında % 24,5’a ulaştığı görülüyor. Tabi bu resmi rakamlar. Bunun yanında sayısı 10 milyonu aşan ve işgücü istatistiklerine dahil edilmeyen genç nüfus mevcut. Aşağıdaki tablo mevcut durumu özetliyor.

Öte yandan CHP Milletvekili Tekin Bingöl’ün hazırladığı “Korona Günlerinde Gençlik Raporu”na göre son 6 yılda genç işsizlik % 7 artış göstermiş durumda. Son 8 yılda ise 2073 gencin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiği belirtiliyor.

Raporun tamamına buradan ulaşılabilir. https://gencissizler.files.wordpress.com/2020/01/bc39clten-ocak-2020.pdf 

Öte yandan iktidarın gençlerin geleceğine ne kadar değer verdiğini geçtiğimiz haftalarda YKS meselesinde bir kez daha görülmüştü. Cumhuriyet tarihi boyunca varolan eşitsizliklerin hızlı bir şekilde katlandığı AKP iktidarı döneminde sermayenin çıkarları her zaman gençliğin önünde tutuldu. Eğitim sistemi hızlı bir şekilde piyasalaştırılarak kalitesizleştirilirken, sınav sistemi defalarca kez değiştirildi ve gençler bu süreçlerin kurbanı haline getirildiler. Üniversitelerden tepkiler yükseldiğinde ise bu kez polis şiddeti, tutuklamalar, uzaklaştırmalar, bursların kesilmesi, yurtlardan atılma gibi farklı baskılarla yüz yüze kaldılar.

Okuma imkanı olmayan milyonlarca genç ise çareyi üniversite öğreniminin yanında çalışmakta arıyor. Genç İşsizler Platformu’nun verilerine göre 1 milyon 156 bin genç okurken çalışmak zorunda kaldı. Çalışan gençlerin büyük çoğunluğu ise patronların ucuz işgücü haline getirildi. Bingöl’ün raporunda verilen bir detay ise gençliğin neden böyle bir yükün altına girmek zorunda kaldığını gösteriyor. Öğrenci gençliğin sırtına daha öğrencilik yıllarında KYK aracılığıyla ağır bir borç yükü dayatılıyor. Rapora göre gençliğin sırtındaki borç yükü 2 milyar 95 milyon TL’yi buldu.

Tablo böyle. Gençliğin böylesine çaresizliğe ve umutsuzluğa mahkum edildiği bir ortamda 19 Mayıs’lar ancak acı bir güldürü olarak kutlanabilir.

Gençlik kendi bayramını kendi elleriyle yaratana ve geleceksizliğe mahkum edildmediği bir düzen kurulana kadar mücadeleyi büyütmek ve devrimci saflarda yerini almak zorunda.

 

KATEGORİLER