İran'da Öğretmen Hareketi Üzerine – Kadir Anari
İran’da daha önce greve de çıkan öğretmenlerin eylemleri devam ediyor. Neredeyse her gün İran’ın pek çok kentinde öğretmen eylemleri gerçekleşiyor. İsfahan kentinde dün gerçekleşen eylemlere polis biber gazıyla saldırdı. Ekim ayında grev ve ders boykotu olarak eylem başlatan öğretmenler mücadeleye devam ediyor.
Son İki Ayda Yaşanan Gelişmeler
İran’da öğretmenler 11-12 Ekim’de grev yaparak derslere girmemiş ve bir beyanname yayınlayarak taleplerini dile getirmişlerdi. Maaşlara zam yapılmasından sigorta hakkına, tutuklu öğretmenlerin serbest bırakılmasından grev ve sendikal haklara kadar pek çok talep beyannamede yer almıştı.
Ekim grevinin ardından, pek çok sektör ve işyerinde eylemlerle eşzamanlı olarak öğretmenler de eylemlerine devam etti. Öğretmen eylemlerinde Haft Tappeh gibi direnişte olan işçilere destek açıklamaları da yapıldı.
En son dün (27 Aralık) İsfahan’daki eylem sırasında polis, öğretmenlere biber gazıyla saldırdı. Protestocu öğretmenler, yakınlardaki parka çekildi. Polis öğretmenlerden bazılarını yerlerde sürükleyerek gözaltına aldı.
İran’da çok sayıda öğretmen, hak mücadelesi verdikleri için tutuklu bulunuyor. Tutuklu öğretmenlere özgürlük talebi de yer alıyor. Öğretmenler hakkında verilen cezaların oldukça ağır olduğu göze çarpıyor.
Öğretmen Muhammed Habibi rejim karşıtı propaganda sebebiyle 7 buçuk yıl hapis cezasına, izinsiz eylem yapmak nedeniyle 1 buçuk yıl hapis cezasına, 74 kırbaç ve 2 sene yurtdışına çıkma yasağına çarptırıldı ve siyasi ve sosyal haklarından men edildi. Bir diğer tutuklu öğretmen İsmail Abdi yine rejim karşıtı propaganda sebebiyle 6 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Daha önce de tutuklanmış olan ve bir seferinde açlık grevi sonucunda serbest bırakılan öğretmen hareketinin öne çıkan isimlerinden Mahmud Beheşti ise 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Emekli bir öğretmen olan ve harekete destek veren Haşim Hasdar ise evinden gözaltına alındıktan sonra kurmaca bir akıl sağlığı raporuyla “deli” olarak öne sürüldü günlerce akıl hastaları birimine kapatıldı.
Ekonomik, sosyal ve siyasal talepleri için mücadelede öne çıkan öğretmenlerin böylesi ağır hapis cezalarına çarptırılması, öğretmen hareketini zayıflatmadığı gibi eylemlerin devam etmesine yol açıyor.
Aynı zamanda rejim ile emekçiler arasındaki gerilimlerin yaygınlaşması, farklı alanlardan emekçilerin dayanışmasına da zemin hazırlıyor. İsfahan’daki polis saldırısından sonra bir beyanname yayınlayan emekliler, öğretmenlerin taleplerine ve mücadelesine destek olduklarını açıkladı. Emeklilerin beyannamesinde “Emekliler, çalışanlar olarak hepimizin geçim ve özgürlük sorunumuz var. İsfahan’da gerçekleşen eylemde, yıllardır yaşamlarını bin bir zahmetle sürdüren emekçiler, gaz bombası saldırısıyla karşılaştı. Öğretmenler yerlerde sürüklenerek, zorla ve baskıyla polis arabalarına bindirildi ve gözaltına alındı. Bu baskılar için hiçbir mazereti kabul etmiyoruz. Polis saldırısına uğrayan arkadaşlarımız hırsız, uğursuz takımından değildir. Tersine, onlar erkekleriyle kadınlarıyla çalışkan kişilerdir ve asıl hırsızlıklara maruz kalan bir toplumsal gruptur. Çalışırken öğrencilerinin sınıflarda çıkan yangılarda yaralanmasına, servis kazalarında hayatlarını kaybetmesine şahit olan öğretmenlerdir. Bu öğretmenler sadece haklarını istiyorlar. Başka bir dertleri yok. Biz emekliler olarak bu saldırıyı kınıyoruz ve gözaltına alınanların bir an önce serbest bırakılmasını talep ediyoruz.”
Daha önce de öğretmenler, emekliler, Haft Tappeh ve Ahvaz çelik gibi işyerlerindeki işçiler, birbirleri ile dayanışma açıklamaları ve eylemleri yapmıştı.
Öğretmen Hareketinin Gelişimi ve İhtiyaçlar
İran’daki öğretmen hareketi aslında rejim karşıtlığı üzerinden yükselmemişti. Öğretmenlerin okullardaki çalışma koşulları hakkında çoğunlukla ekonomik olan taleplerini dillendirmeye başlamaları, sonuçta öğretmen kitlesini rejimle karşı karşıya getirdi.
Yıllardır devam eden öğretmen hareketine karşı rejimin saldırgan bir tavır alması ve ekonomik taleplere bile cevabının tutuklamalar şeklinde gelişmesi sonucunda hareket de politik olarak rejimle karşı karşıya geldi.
İran rejimi, bütün sendikal ve sol hareketi on yıllardır baskı altında tutarak politik çıkışların önünü kesmeye çalışıyor. Ne var ki emekçiler üzerindeki sömürü koşulları ekonomik olarak huzursuzluk yaratıyor. Bu duruma bir de ekonomik buhran koşullarının eklenmesi kaçınılmaz olarak emek hareketinde yükselmelere yol açtı. Rejim, krizin faturasını emekçilere ödetmeye çalışırken, geçim koşulları gittikçe sertleşen emekçiler de kendilerini rejimle karşı karşıya buluyor. Pek çok sektördeki işçi eylemlerine biraz da bu açıdan bakmak lazım.
Öğretmen hareketinin gelişimi de böyle aslında. Ekonomik talepleri yıllardır göz ardı edilirken, ekonomik buhran sonucunda sefalete doğru hızlı bir gidişle karşı karşıya kaldılar. Sonuç olarak da ekonomik taleplerle yükselmeye başlayan hareket, kendisini zamanla rejimin zindanlarına karşı ve bizzat rejime karşı bir yerde buldu.
Öğretmen hareketinin yükselmesi, şu an önemli bir ihtiyaçla karşı karşıya. Böylesi keskinleşen mücadeleleri göğüslemek için öğretmenlerin kendi aralarında organizasyonu sağlayacak bir örgütlenmeye ihtiyaçları var. Hareketin gidişatı, öğretmenleri kaçınılmaz olarak örgütlenmek yönünde zorlayacaktır. Öne çıkan isimlerin bu konuda inisiyatif almaları önem taşıyacak.